Bursa'da Kırım Tatar göçmeni bir ailenin dördüncü kuşak üyesi, dedelerinden kalan kazanda pişen çiğ börekleriyle müşterilerinin damaklarını şenlendirmeyi sürdürüyor,
135 yıllık çiğ börek öyküsü"çöven kazan" ile üretiliyor
Bursa'da Kırım Tatar göçmeni bir ailenin dördüncü kuşak üyesi, dedelerinden kalan kazanda pişen çiğ börekleriyle müşterilerinin damaklarını şenlendirmeyi sürdürüyor.
Çiğ börek ustası İsmail Temizkan: - "Burada hala dedelerimin Kırım'dan gelirken getirdikleri çöven kazanı kullanıyoruz. Bu kazanın, aynı çelik tencere gibi tabanı kalın, kenarları incecik olur. Ufacık bir ateşte, çok çabuk istenilen ısıya ulaşır. Böylece böreklerimiz 17 saniye gibi kısa bir sürede pişer" - "Mustafa dedem, İbrahim dedem, babam Osman ve şimdi de ben. Bunu devam ettiriyoruz. 135 senelik bir mazimiz var. Şimdi hizmet verdiğimiz dükkanda ise 58 yıldır bulunuyoruz"
BURSA (AA) - ELİF ÖZLEM ÇELİKLER - Bursa'da yaşayan İsmail Temizkan, dedelerinin 135 yıl önce İstanbul'da seyyar olarak başlattığı çiğ börek üretimine, Bursa'da Eski Bakırcılar Kapalı Çarşısı'nda atadan kalma kazanı kullanarak devam ediyor.
Çarşıdaki dükkanda Kırım Tatar göçmeni bir ailenin dördüncü kuşağı tarafından üretilen çiğ börek, eski çöven kazanda kızarıyor.
Ailenin çiğ börek pişirimi bir asırdan uzun süredir devam ediyor. Çocukluğunda büyükleriyle dükkana gelip börek yiyenler, şimdi kendi çocuklarıyla aynı dükkanda börek yiyerek anılarını tazeliyor.
Dükkan sahibi İsmail Temizkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dedelerinin 93 Harbi'nden sonra Kırım'dan İstanbul'a geldiğini ve çiğ börek yapıp satmaya başladığını söyledi.
Büyük dedesinin yaptığı börekleri seyyar olarak sattığını anlatan Temizkan, "Hikayemiz o günden bugüne devam ediyor. Mustafa dedem, İbrahim dedem, babam Osman ve şimdi de ben. Bunu devam ettiriyoruz. 135 senelik bir mazimiz var. Şimdi hizmet verdiğimiz dükkanda ise 58 yıldır bulunuyoruz." diye konuştu.
Sabah erken saatlerde dualarla dükkana girdiğini belirten Temizkan, şöyle konuştu:
"Hamurumuzu yoğurup güzel bir şekilde hazırlıyoruz ve istifliyoruz. Kıymalarımızı da yoğuruyoruz. İçine hiçbir zaman soğanı direkt rendeleyip koymayız. Soğanı rendeleyip tülbentle suyunu kıymaya sıkarız. Etimizde baharat yoktur, etin kendi güzelliği ve lezzeti vardır. Burada hala dedelerimin Kırım'dan gelirken getirdikleri çöven kazanı kullanıyoruz. Bu kazanın, aynı çelik tencere gibi tabanı kalın, kenarları incecik olur. Ufacık bir ateşte çok çabuk istenilen ısıya ulaşır. Böylece böreklerimiz 17 saniye gibi kısa bir sürede pişer."
Temizkan, peynirli, pastırmalı, sucuklu, kaşarlı ve pudra şekerli de hazırladıkları böreklerin tanesini 6 liradan sattıklarını ifade etti.