2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri 14 Mayıs 2023 Pazar günü ülke genelinde ve dış temsilciliklerinde yapılacak.
Seçimlere 20 den fazla siyasi parti katılacak. Yarış Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı arasında kıyasıya bir yarış içinde geçecek. Ülkemizde; kadın haklarının, çocuk istismarlığının, hak ve hukukun, gösteri ve yürüyüşlerin yok sayıldığı. Gazetecilerin, aydın, yazar ve aydınların siyasi iktidarca kovuşturmaya uğradığı bir durumda seçime gidiyoruz. Deyim yerindeyse bu seçim Cumhuriyet tarihinin en önemli ve kritik bir seçimi. Ya ülke aydınlığa doğru el yükseltecek ya da 21 yılda olanlara razı gelerek devam diyecek. Doğrusu bu seçim o seçim değil. Özellikle Millet ittifakını oluşturan farklı düşünceden siyasi partiler; ülkeye demokrasiyi getirmek uğruna bir araya gelerek yol çıktılar. Özellikle kendisini parlamenter sistem, demokrasi ve insan haklarından yana olduğunu belirten Memleket Partisinin bu seçim o seçim olduğunu unutarak iktidarın değirmenine su taşıması olmuştur. İnce kendisini üç dönem milletvekili ve 2018 yılında Cumhurbaşkanı adayı yapan CHP sırt çevirmesi büyük bir vefasızlık örneği olmuştur. Bir yanda 6 Şubatta Kahramanmaraş merkezli iki depremden 50 binin üzerinde yurttaşımız can kaybı yaşandı. Diğer yandan depremden 2 ay gibi zaman geçmesine rağmen depremzedelerin barınma sorunu hala devam etmektedir. Bir taraftan da hala enkaz kaldırılmayan yerleşim yerleri mevcut durumdadır. Ülkenin yazgısını belirleyecek bu seçimde muhalefetin seçim kaybetmesine neden olanlar tarih karşısında bu vebalden kurtulamayacaktır. Bu yazıyı yazmaya başlarken Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş Millet İttifakı lehine milletvekili seçimlerinden çekilerek, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçtaroğlu’nu destekleyeceğini açıkladı. Muhalefetin her rengi cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklanırken; İnce, inadına aday olarak bozgunculuk yapmayı yeğlemiştir. Halk onun yaptığı bu vefasızlığı asla affetmeyecektir. Kamuda işe alımlarda mülakatla çok sayıda gence ayrımcılık yapılması ve doktorların yurt dışına gitmeleri ülkemizin geleceği için hoş olmamıştır. Bütün bunların düzelmesi için ya aydınlık ya adam kayırmacılık. Ülkenin demokrasiye geçene kadar için tüm sivil toplum güçleri, siyasi partiler güç birliği yaparak yapmalıdırlar. Sonrasında herkes kendi yoluna gitmesinin yolu açılacaktır. İnsanlar ülkede siyası kavga ve vatandaşların kutuplara ayrılarak küslük istemiyor. Tasada kıvançta birlikte olmak istiyor. Her türlü ayrımcılığı, kadın şiddetine ve çocuk istismarlığına artık bir son verilmesi gerekiyor. Sözlerimi şu tümcelerle sonlandırıyorum. “ Ne düşündüğümü merak ediyorsunuzdur, çok açık ve net düşüncelerim; karanlıkta renkleri tartışmanın hiçbir önemi yok, ne zaman bahar gelir, güneşi görürüz işte o zaman herkes sevdiği rengi seçer, ama önce karanlıktan çıkacağız