Yaşam dünyamız sadece sevinçlerden, güzelliklerden, varsıllıktan oluşmadığı gibi yoksulluktan, kötülükten, ibret değildir.
Ancak son yıllarda insanların, işsizlik barınma ve geçim sıkıntıları ön plana çıktığını gözlemliyoruz. Bununla birlikte, hukuk, özgürlük alanlarında sıkıntı yaşanıldığına tanık olmaktayız.
Topluma örnek davranış sergilemesi beklenen siyasetçilerin ayrıştırıcı dil kullanmaları toplumda gerilim yaratmasına yol açması insanları kamplara bölmeye neden olmaktadır.
2023 yılında ülkeyi sorunlar yumağından çıkarmak için, beklenilen öncelikle toplumu ayrıştırmadan, birleştirici, hoşgörülü bir dil kullanmaları gereklidir. Bir toplumda mizahı yok sayan anlayışlar toplumu depresyona sürükler. Beklenti öncelikle siyasilerin barış dilini kullanarak uzlaşı yöntemiyle toplumun sorunlarına çözüm yollarını bulmaktır. Medyada toplumun hoş karşılamadığı sözcükler söyleyerek bir yere varılamayacağının ayrıtına varmalıdırlar.
Ülkenin kalkınabilmesi için ortak akılla yeni plan ve projeler üretmelidirler. Herkese hak, hukuk ve adaleti sağlamak için açık şeffaf bir yönetim sergilemek gerekir. 2023 yılına yeni umutlarla girmek isterdim. Onlarca gencimizin işsiz olduğu bir ortamda nasıl güzel sözcüklerden söz edilebilir. Bir kişi dahi olsa yok ve yoksulluktan ölen insan varsa hepimizin sorgulaması gerekir. Bence yeni yıldan toplumun beklentisi; herkese eşit adalet, hukuk öncelikle çocuklara, kadınlara, aydın ve yazarlara… Geçim sıkıntısın nedeniyle ülkemizi terk eden gençlere iş olanakları yaratılmalıdır. Bunula birlikte aynı gök kubbe altında yaşadığımız varsıllar, birazcık cömert davranarak yoksullara yardımcı olması gerekmez mi?… Ülkemizde barış dilini egemen kılmak için öncelikle siyasi parti yöneticileri ötekileştirme söylemlerinden uzak durulmalıdır. Yurdumuzda sürütülebilir kalkınmayı gerçekleştirmek için; ormanları, yeraltı, yerüstü zenginliklerini korumak, eğitimde fırsat eşitliği sağlamak, ulusal gelirden toplumun tüm katmanlarının adil bir şekilde yaralanmasını sağlamak devletin başat görevi olmalıdır. Sadece belirli kesimleri koruyarak ulusal kalkınma sağlanamaz. Başkasına zarar vermeden herkese istediği gibi düşüncesini açıklama olanağı ve imkânı sağlanmalıdır. Fikirler ve düşünceler toplumun gelişmesine ve dönüşmesine olanak sağlar. Çocuk istismarına ve kadın cinayetlerine karşı toplumsal duyarlılık anlamında her kurum ve kuruluş üzerine düşen ödevi titizlikle yapmalıdır. Ancak o zaman yurttaşlarımız gelecek yeni yıllara mutlu girebilir. Bu duygu ve düşüncelerle 2023 yılı tüm yurttaşlarımıza güzellikler getirmesini dilerim.