Turan Kayıkçı
Turan Kayıkçı

21 Mart Dünya Şiir Günü

UNESCO tarafından evrensel bir dil olarak yaygınlaşması amacıyla Kasım 1999’ da her yıl 21 Mart Dünya Şiir Günü olarak kutlanması ilan edildi.

20 Mart 2022 Saat: 17:40

                               Küçüğüm

                              O senin coğrafyan

                              Yüzümü her sabah yıkayan

                              Kaçamak olduğum senin saçların

                              Ve değil mi varlığına gebe

                              Yağmaya hazır bakışların

                              Ilımış gözlerine karanfil takarım

      UNESCO tarafından evrensel bir dil olarak yaygınlaşması amacıyla Kasım 1999’ da her yıl 21 Mart Dünya Şiir Günü olarak kutlanması ilan edildi. Bu gün dünyadaki şairleri ve şiirleri takdir etme ve destekleme zamanıdır. Şiir okumak aynı günde dört mevsime şahit olmak gibi bir şeydir. Önce özlüyor, sonra ağlıyor. Akşamları küsüyor, geceleri çok seviniyor insan…  

     Eğer şiir aşka dönüşmüşse bu aşkın açtığı pencereler ve bu pencerelerden hayata ilişkin algılarımız, giderek insanda farklı bir dünya görüşü oluşturur. Bu Yunus Emre’de baharistandır. Nazım’da vatan hasretidir. Pir Sultan’da şakıyan bülbüldür. Mevlana’da hümanizmdir, sarıçiçeğin güzelliğine varmadır.

   Şiir kanalıyla, bir insanda açılan her pencere, o insana yeni görüşler, idealler kazandırır. Elbette böyle bireylerden oluşan toplumlar da ideali olan toplumlardır. Bizi çoğaltan sevgiyi ifade etmenin en güçlü aracıdır aynı zamanda şiir. Umudu yaralı zamanlarda çok ihtiyaç duyarız ona. Soruları mı tükendi çocukların, anaların gözyaşı mı damladı, ömürler aşklara mı gecikti, alev alev yanan şiirlerdir toplumların bu arayışlarında eşlik eder onlara.

    Yani şiir girmişse hayatımıza, daha baharca bakarız toprağa, mavi gökyüzü umutlarını tazeler bir ağacın yaprağında. Mülteci yalnızlıkları atarız sırtımızdan, yükleriz evrenin kahrını ve kocaman bir dünya kardeşliği türkülerimiz olup çam ormanlarında rüzgâr gibi bize kendini hep bir ağızdan söyleten. Şiir girmişse hayatımıza hiçbir canlının ölmesini istemeyiz.  İnanıyorum ki; Dünya ülkelerini yönetenler sanata ve şiire yakın dursalardı, başta Ortadoğu olmak üzere çok sayıda insan ölmez ve savaşlar olmazdı.

    Sanatçılar, yazarlar ve şairler insan topluluğunun en hassas ve duyarlı kişileridir. Elbette onların da düşünceleri ve inançları vardır. Şair ve yazarın belki de en temel özelliği bence; ünlü düşünür  Arlod Hauser’in deyişiyle,  bir yazar ve şairin dünya görüşünü belirleyen şey; Hangi tarafı tuttuğundan çok kimin gözleriyle dünyaya baktığıdır. Yazar ve şair elbette ki dünyaya eserleriyle bakar. Onlar önce insan hayatı ve doğanın yaşanabilirliği demişlerdir. Sanatın bir işlevi de yaşamı yeniden ve estetik düzeyde üretmekse, verili koşulları insana yaşanılabilir oluncaya dek uğraşmak, dönüştürmeye yeltenmek. Eş deyişle şair, yazar ve sanatçılar hayatı sorgulayan kişiler olmalıdır.

       Son söz:  Şiir belki yıldızları keşif edecek buluşlar vermeyebilir. Ancak umutsuz kaldığımızda yüzümüze gülen, hayatı sorgulayıcı ve yaşanılır kılan, insanlarla bir arada yaşamayı sağlayan düş evrenidir. 21 Mart, Kafkas ve Ortadoğu halklarının; özgürlük,  barış ve direniş günü olarak kutlanılan Nevroz Bayramı ve Şairlerin(ozanların) 21 Mart Dünya şiir günlerini içtenlikle kutlarken; şiirin dünya halklarına barış getirmesi istemiyle her tür savaşa hayır diyorum…                                      

 

                                      GÖKÇE YÜREK

 

                                     Gidiyorum ciğerimin rengiyle

                                     Boyadığım karatahta,  ak tebeşir

                                     Ardımca boy versin gonca

                                     Sana gökçe olsun diyorum

                                     Yüreğimin kapağındaki yonca

 

 Neler çizmedim ki oylum gözüne

 Yazmadığım kalmadı pürüzlü yüzüne

 Dağlar mı çizmedim dalgalı

 Bacası çatal kara evler sevdalı

 Uçuşan martılar mı kirliliğine karşı doğanın

 

 Artık gamzenin vadisi mavilerde

 Yağmur tutmasın karanlıkları hoyratça

 Yıldızları yorgan yaptım koynuma

 Ha birde uyarsa gagası hüzün kokan

 Kuş tüyü takarsın yakama

 

                                07/ 06/ 2007

 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Bilinç ve Sorgulama14 Kasım 2024 Saat: 21:41
İnsanlar ikili bir dünyayı iç içe yaşaralar. Biri içe dönük, öbürü dışa dönük
ikiyüzlü bir dünya.
Bir Ağacın Gölgesinde5 Kasım 2024 Saat: 22:06
Bir ağacın gölgesinde adam felsefe kitabı okuyordu. Ağaçtan sorduğu sorular üstüne sorular adamın kafasını karıştırdı.
Başka türlü bir yer20 Ekim 2024 Saat: 21:47
aşam dünyamızda hüzünler, sevinçler, acılar, trajedilerin eksik olmadığı gün yok. Yaşamın bir parçası olmuş bu duygular.
Ülkemizde eğitimin hali pürmelali20 Eylül 2024 Saat: 13:11
9 Eylül 2024 Pazartesi günü ülkemizde anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise düzeyindeki okullar 2024-2025 Eğitim ve Öğretim yılına başladı.
Acı Utandı4 Eylül 2024 Saat: 21:20
Çok düşündüm. Bu yazının başlığını ne koymalıyım diye, acının dahi utandığı coğrafya olan Filistin’de “Acı Utandı” daha uydun geldi bana.
Tüm Yazıları
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat