Turan Kayıkçı
Turan Kayıkçı

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Yılı

25 Kasım’ın “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak benimsenmesinin temelinde trajik bir öykü yer alıyor.

23 Kasım 2021 Saat: 22:51

1930 yılında Dominik Cumhuriyetinde askeri darbe yapan Rafoel Trujillo tam 31 yıl ülkeyi yönetmiştir. 25 Kasım 1960’ta  askeri diktatörlüğe karşı mücadele eden üç kız kardeş Patria, Minerva, Maria Mirabal  “Clandestina” adlı direniş adlı örgütü kurmuşlardı. Diktatör yaptığı konuşmada kiliseyi ve üç kardeşi vatan haini ilan etti. Rafoel Trjillo konuşma yapmasından 20 gün sonra Maribel kardeşler eşlerini hapishaneden ziyaretten dönerken; darbe yanlıları tarafından tecavüz edilerek vahşice öldürüldüğü ortaya çıktı. Onlar diktatörlüğe karşı mücadelenin sembolü oldu. Bütün dünyada yankı bulan bu gelişmeler karşısında, 1981 yılında Dominik’te, toplanan Latin Amerika Kadın Kurultayı 25 Kasım’ı, kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele yılı olarak kabul etti. Daha sonra Birleşmiş Milletler 17 Aralık 1999’da, 25 Kasım’ın “Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü” olarak benimsenmesine karar verildi. Kadına karşı uygulanan şiddet her yerde insanlık suçu olarak görülmelidir.             Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi

             (Avrupa Konseyi  İstanbul Sözleşmesi)

 

         Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetle mücadele amacıyla, Avrupa Konseyi tarafından 11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açılan sözleşmedir.

 Avrupa Konseyi’nin, kadınlara yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin bu yeni sözleşmesi, ciddi bir insan hakları ihlali oluşturan bu sorunu en kapsamlı şekilde ele alan bir uluslararası anlaşmadır. Bu tür şiddete sıfır tolerans gösterilmesini hedeflemektedir ve Avrupa ile onun sınırlarını da aşan geniş bir alanda daha güvenli yaşanabilmesini sağlama yolunda önemli bir adımdır. İstanbul sözleşmesi Mart 2019 itibarıyla 46 ülke tarafından imzalanmıştır. 1911 yılında TBMM tarafından tüm siyasi partilerin katılımıyla oy birliğiyle kabul edilen İstanbul Sözleşmesi Cumhurbaşkanı’ nın  2021 yılının ilk ayalarında bir gece yarısı yayımladığı 9 numaralı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin 3.Maddesine istinaden yürürlükten kaldırılmıştır. Ne kadar kaldırılmış olursa olsun kadınlara olan saygımdan dolayı kazanımları konusunda getirilerini belirtmeden edemeyeceğim. Bu sözleşemeden vaz geçmek siyasi sakilerle olmuştur. Ülkemizdeki tarikatların diretmesiyle geri adım atılmıştır. Hiç kuşkum yok ki yapılacak ilk seçimde İstanbul Sözleşmesi tekrar yürürlüğe girecek ve kadınlarımız kendilerine yapılan şiddet karşısında haklarına kavuşacaktır. Kadın hakları ne bir siyasi amaç için ne de iktidarda kalmak için kullanılacak bir malzeme değildir. Kadınlarımız zamanı gelince kendi haklarıyla ilgili yapılan haksızlıklara karşı koymasını bilmiştir, bilecektir. Gün boyu kadın öldürülürken; on yıl yürürlükte kalan İstanbul Sözleşmesi’nin kime ne zarar oldu? Bence kadını eve kapatmak isteyen zihniyete, kadın tacirlerine ve çocuk yaşta gelin edilmek istenen kızları koruduğu için birileri rahatsız oldu.

          İstanbul Sözleşmesinin Devlet Düzeyinde talepleri

Önleme - Kadınlara yönelik şiddetin kabullenilmesine neden olan tutumların, toplumsal cinsiyet rollerinin ve klişelerin değiştirilmesi; - Mağdurlar üzerinde çalışan profesyonel kadroların eğitilmesi; - Farklı şiddet türleri ve bunların travma yaratıcı özellikleri hakkında farkındalık yaratılması; - Eğitimin her kademesinde, eşitliği ele alan konuların ders müfredatına dahil edilmesi; - Halka ulaşabilmek için STK’larla, medyayla ve özel sektörle işbirliği yapılması.

Koruma -Tüm tedbirler içinde, mağdurların ihtiyaçlarına ve güven içinde olmalarına en büyük önemin verilmesinin sağlanması; - Mağdurlara ve çocuklarına psikolojik ve hukuki danışmanlığın yanı sıra tıbbi yardım da sağlayan özelleşmiş destek hizmetlerinin düzenlenmesi; - Yeterli sayıda sığınma evinin tahsis edilmesi ve günün her saati kullanılabilecek ücretsiz telefon yardım hatları sağlanması.

Yargılama - Kadınlara yönelik şiddetin suç sayılmasının ve gerekli cezaların verilmesinin sağlanması. - Gelenek, töre, din, ya da “namus” gerekçelerinin, herhangi bir şiddet eyleminin bahanesi olarak kabul edilmemesinin sağlanması - Soruşturma ve yargılama sürecinde mağdurların özel koruma tedbirlerinden yararlanmalarının sağlanması - Kolluk kuvvetlerinin yardım isteyenlere anında yardıma gidebilmelerinin ve tehlikeli durumlara yetkinlikle müdahale etmelerinin sağlanması.

Bütüncül politikalar - Yukarıda belirtilen tüm tedbirlerin kapsamlı ve koordineli politikaların bir parçası olmasının sağlanması ve kadına karşı şiddete karşı bütüncül bir mukabelede bulunulmasının temin edilmesi.

 Sözleşme Kapsamındaki Suçlar

Sözleşme taraf devletlere, aşağıda belirtilen davranışlara yönelik cezai veya başka bir hukuki yaptırım öngörmeyi zorunlu kılmaktadır:

- ev içi şiddet (fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik) - taciz amaçlı takip; - tecavüz dâhil, cinsel şiddet; - cinsel taciz; - zorla evlendirme; - kadınların sünnet edilmesi; - kürtaja zorlama ve kısırlaştırmaya zorlama.

Burada açıkça verilmek istenen mesaj, kadınlara yönelik şiddetin ve ev içi şiddetin özel hayatta saklı kalacak konular olmadığıdır. Aksine, mağdur olan kimse failin eşi, hayat arkadaşı yada ailenin bir ferdi ise, aile içinde işlenen suçların özellikle travma yaratıcı etkisini vurgulamak üzere bu kişinin cezası daha da ağırlaştırılabilir.

 

 

 

                   

 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Bilinç ve Sorgulama14 Kasım 2024 Saat: 21:41
İnsanlar ikili bir dünyayı iç içe yaşaralar. Biri içe dönük, öbürü dışa dönük
ikiyüzlü bir dünya.
Bir Ağacın Gölgesinde5 Kasım 2024 Saat: 22:06
Bir ağacın gölgesinde adam felsefe kitabı okuyordu. Ağaçtan sorduğu sorular üstüne sorular adamın kafasını karıştırdı.
Başka türlü bir yer20 Ekim 2024 Saat: 21:47
aşam dünyamızda hüzünler, sevinçler, acılar, trajedilerin eksik olmadığı gün yok. Yaşamın bir parçası olmuş bu duygular.
Ülkemizde eğitimin hali pürmelali20 Eylül 2024 Saat: 13:11
9 Eylül 2024 Pazartesi günü ülkemizde anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise düzeyindeki okullar 2024-2025 Eğitim ve Öğretim yılına başladı.
Acı Utandı4 Eylül 2024 Saat: 21:20
Çok düşündüm. Bu yazının başlığını ne koymalıyım diye, acının dahi utandığı coğrafya olan Filistin’de “Acı Utandı” daha uydun geldi bana.
Tüm Yazıları
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat