8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, kadın hakları mücadelesinin ve toplumsal eşitlik taleplerinin dile getirildiği, tarihsel bir dayanışma günü olarak dünya genelinde kutlanmaktadır. Bu anlamlı gün nedeni ile, 29 Ekim Kadınları Derneği Derince Şubesi, Derince Kaymakamlığı önünde bulunan Atatürk Anıtı'na çelenk sunarak kadın emeğinin ve mücadelesinin önemine vurgu yaptı.

Haber: Özgen Sarıkaya/Net Medya Grup-İGFA

Törene, 29 Ekim Kadınları Derneği Derince Şubesi Başkanı Noyan Bayram ve dernek yönetim kurulu üyeleri katıldı. Program, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm kadın öncüler için bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Ardından Noyan Bayram, 29 Ekim Kadınları Derneği Genel Sekreteri tarafından hazırlanan basın açıklamasını okuyarak kadın haklarının korunması ve eşitlik ilkesinin hayata geçirilmesi gerekliliğine vurgu yaptı.

Kadın Hakları ve Eşitlik Vurgusu

Basın açıklamasında, 8 Mart'ın dünya genelinde kadın hakları mücadelesinin önemli bir simgesi olduğu belirtilirken, özellikle eğitim, istihdam ve siyasette toplumsal cinsiyet eşitliğinin hala tam anlamıyla sağlanamadığına dikkat çekildi. Ayrıca, kadına yönelik şiddet, erken yaşta evlilikler ve kadın cinayetleri gibi toplumsal sorunlarla etkin bir şekilde mücadele edilmesi gerekliliği vurgulandı.

Noyan Bayram, yaptığı konuşmasında kadın emeğinin yok sayılamayacağını, tarih boyunca kadınların eşit haklar için verdiği mücadelenin bugün de devam ettiğini ifade etti. 8 Mart'ın, sadece bir kutlama günü olmadığını, aynı zamanda farkındalık yaratma ve hak taleplerini dile getirme günü olduğunu belirtti.

29 Ekim Kadınlar Derneği Genel Merkezi Basın Açıklaması

Kadın Emeğinin Mücadele Günü 8 Mart Kutlu Olsun

Yeni bir Dünya Kadınlar Günü’ne, dün olduğu gibi bugün de emeğimizin her alanda değerlendirilmesi ve eşit işe, eşit ücret istemi ile giriyoruz. 8 Mart 1957’de 129 dokuma işçisi kadının yaşamları ile inşa ettiği bugünün anıları, yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor. Dünya kadın mücadelesinin yükseldiği o günden bu yana ülkemiz kadınları da kadın hakları mücadelesini ülkemize taşımaktan geri durmadılar. Kurtuluş Savaşımıza verdikleri görkemli katkıyı, Cumhuriyetin ilanından sonra, kadının insan haklarına yönelik istemlerini aralıksız dile getirerek sürdürdüler. Eşitlikçi bir toplum yaratılması için seslerini hep yükselttiler. Toplumumuzun laik ve özgür olmasının ilk adımları olan Cumhuriyet devrimlerinin yerleşmesi için çabaladılar.

1980 sonrası, dünyada ve ülkemizde yükselen kadın mücadelesinin etkisiyle yeni kazanımlarımız artarak sürdü. 2002’de Medeni Yasa, 2005’de Türk Ceza Yasası’nda yapılan değişikliklerle kadınlar, önemli ölçüde eşit haklar elde ettiler. CEDAW gibi uluslararası sözleşmelere haiz bir toplumda daha eşit bir hayat sahiplendiler. Ancak mücadele sürecinde kazanılan bu haklar, güçlü iktidar tehdidi ile sarsılmaya başladı. Bugün hâlâ kadın haklarını savunmanın hukuka hakim kılmaya devam ediyoruz. Uygarlaşan geniş politikalar pek çok kazanımı fiilen yok ediyor. Örneğin kürtaj hakkı, yasalarda yer almasına karşın, hukuka aykırı uygulamalarla ihlal ediliyor. "Aile Yılı" ilanıyla, kadınlar yeniden ev kölesi haline getirilmeye çalışılıyor. Kadın, evdeki bakım işlerine mahkum ediliyor. Onun, insan ve yurttaş olarak sahip olduğu haklar yok sayılıyor. Ülkemizde artık, gün içinde sayısını dahi belirleyemediğimiz kadın cinayetleri ve kadına yönelik diğer şiddet uygulamaları aralıksız sürüyor. Kadının şiddetten korunmasına ilişkin yasaların uygulanması konusunda yönetim ciddi zaaf gösteriyor. Şiddetin tırmanışında, kadınlar için bir yaşam güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmiş olmak ciddi bir rol oynuyor.

İktidar çevreleri, evlilik yaşını düşürmekten söz ediyor. Oysa 2023 TÜİK verilerine göre 15-17 yaş grubunda 6.505 çocuk, 15 yaş altında 130 çocuk, çocuk doğurdu. Resmi rakamlar bile durumun korkunçluğunu gizleyemiyor.

Kadınlar her geçen gün çalışma yaşamından koparılıyor. Esnek ve güvencesiz çalışma, kadınlara güzel vaatlerle sunulmaya çalışılıyor. Oysa bu yasa ile kadınlar ev ve bakım hizmetlerine mahkum edilmiş bulunuyor. Emeklilik hakkı da olanaksızlaştırılıyor. Bunların yanı sıra nafaka hakkı kısıtlanmaya ve kadınlar mağdur edilmeye devam ediyor.

Boşanmaktan vazgeçirilerek şiddetin hüküm sürdüğü evlerine dönmeye zorlanmak isteniyor. Biz biliyoruz ki kadınlar en çok şiddeti ve öldürümü evlerinde en yakınlarından görüyor.

Karar mekanizmalarındaki eşitlik taleplerimiz de hedeflerimizin çok uzağında bulunuyor. Kadınlar, karar mekanizmalarında eşit değiller. Eşit temsil, sadece sözde kalıyor.

Eğitim, yeni düzenlemelerle bilimsellikten uzaklaştırılıyor. Laik olması gereken eğitim sistemi, tümü ile İslami bir eğitime dönüştürülmeye çalışılıyor. 4+4+4 sistemiyle sayısı yüz binlere varan kız çocuğunun eğitimden koparıldığını biliyoruz. Şimdi de 12 yıllık zorunlu eğitim, zorunlu olmaktan çıkarılarak İş Medeni Kanun ve Anayasa’da, özellikle kadınlara eşit haklar veren düzenlemelerin de hedefte olduğunu biliyoruz. Ne yazık ki Demokrasi, laiklik, İnsan hakları, hukuk gibi kavramlar artık hiçe sayılıyor.

Bütün bunlar, bize, mücadele edeceğimiz alanların azalmadığını, aksine daha kararlı ve büyük bir mücadele alanının önümüzde durduğunu gösteriyor. İşte 8 Mart’lar bunun için çok önemli günler. Daha çok kadınla alanlarda yan yana haykırmamız ve mücadeleyi büyütmemiz gerekiyor. Özellikle bugünlerde dünyada ve ülkemizde giderek gericileşen bir rüzgarın varlığının hepimiz farkındayız. Bu rüzgara karşı sımsıkı durmamız gerekiyor. Otoriterleşen bir dünyada, en çok kadınlar ezilir. Kadınlar, bugün, hem yurttaş olarak kendi hakları hem de çocuklarının hakları için direnme kararlılığındalar. Bu nedenle, bugün en çok onların sesi sokaklarda yankılanıyor. Bu sesi büyütmek, için tüm kadınları birlikte mücadeleye davet ediyoruz. Birliği güçlendirmek, haklarımıza daha sıkı sarılmamız ve yeni kazanımlar da elde etmenin en etkin yolu. Kadınlar olarak bu deyime hepimiz sahibiz. 8 Mart’ı, geleceğe; eşitlikçi, laik, adil ve yaşamın her alanında demokrasinin hakim olduğu bir dünya bırakabilme kararlılığımızı pekiştirdiğimiz gün olarak kutluyoruz. Günümüz kutlu, yolumuz açık olsun.

Yaşasın Kadın Dayanışması!!! Yaşasın Kadın Birlikteliği!!! 08 Mart 2025

Şaziye Aydoğan

Genel Sekreter

İZMİT BELEDİYE BAŞKANI FATMA KAPLAN HÜRRİYET'İN İFTAR PROGRAMINA KATILIM

8 Mart etkinlikleri kapsamında, 29 Ekim Kadınları Derneği Derince Şubesi Başkanı Noyan Bayram ve yönetim kurulu üyeleri, İzmit Belediye Başkanı Av. Fatma Kaplan Hürriyet tarafından kadınlara yönelik düzenlenen iftar programına da katıldı.

Dernek başkanı Bayram, burada yaptığı konuşmasında, 8 Mart'ın tarihsel ve toplumsal önemine dikkat çekerek, kadın dayanışmasının her zamankinden daha güclü olması gerektiğini ifade etti. Bayram açıklamasında

8 Mart Nedir?

Dünya Kadınlar Günü, İnsan Hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi, sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır.

Dünya Kadınlar Günü, kadın hakları hareketlerinde bir odak noktasıdır.

Tarihsel süreçte 8 Mart’lar, dünyada kadınların eşitlik ve özgürleşme mücadelesinin dile getirildiği ve emeğe, bedenine, kimliğine sahip çıkılarak kadın sorunlarının farkına varıldığı bir gün haline gelmiştir.

Dünyada kadınlara eşit haklar tanınmasına rağmen ülkemizde ailede, eğitimde, istihdamda, siyasette ayrımcılık devam etmektedir.

Kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, erken yaşta evlilik sorunlarının çözümü geliştirmek için özellikle kararlı bir politika uygulanamamaktadır.

Şiddetin ve ayrımcılığın her türlüsüne hayır diyoruz.

Ülkemizde 8 Mart’la ilgili ilk toplantı 1921 Ankara’da Kadınlar Fırkası tarafından düzenlenmiştir.

Kadın cinayetleri, erken yaşta evlilikler ve şiddet gibi sorunlara karşı daha etkin politikalar uygulanmalı ve bu sorunlara kalıcı çözümler getirilmelidir" dedi.

Törenler ve iftar programının ardından etkinlikler sona ererken, 29 Ekim Kadınları Derneği Derince Şubesi, kadın hakları mücadelesine olan kararlılığını vurgulamaya devam edeceklerini belirtti. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün, kadın emeğinin ve haklarının daha fazla farkındalık yaratmasına vesile olması temennisiyle etkinlikler tamamlandı.