Özdilek
Turan Kayıkçı
Turan Kayıkçı

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü.

8  Mart 1857 yılında New York'ta binlerce dokuma işçisi kadınların insani mesai
süreleri, eşit işe eşit ücret, sendikal hakları talebiyle başlattıkları mücadele.

8 Mart 2025 Saat: 13:25

8  Mart 1857 yılında New York'ta binlerce dokuma işçisi kadınların insani mesai
süreleri, eşit işe eşit ücret, sendikal hakları talebiyle başlattıkları mücadelede güvenlik
güçlerinin müdahalesinin ardından çıkartılan yangında 129 kadın hayatını
kaybetmiştir.  8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, emekçi kadınların haklarını elde
etmek uğruna can verdikleri bir mücadeleyi simgeler. Bu nedenle, 8 Mart bir kutlama
günü değil, kadınların, hak mücadelesini anma, ayrımcılığa, şiddete karşı çıkma
günüdür.
Birleşmiş Milletler Örgütü 16 Arlık 1977 tarihinde 8 Mart’ı Dünya Emekçi Kadınlar
Günü olarak kabul etmiştir. Ülkemizde 1921 tarihinde kutlanmaya başlasa da, 1977
tarihinden itibaren kadınlar bu günü mücadele günü olarak anmaktadır.
Kadınlar 8 Mart anma günlerinde hep mor rengi kullanmayı tercih ederler, çünkü
mor renk adalet ve saygınlığı temsil eder.
 Her ne kadar ülkemizde kadınların çalışma yaşamına ilişkin sorunlar henüz
istenilen biçim de çözülmüş diyemeyiz. Özellikle ülkemizin Doğu ve
Güneydoğu bölgelerinde kadınlarımız eş seçme hakkını çoğu kez
kullanmamaktadır. Bir kısmı hala töre cinayeti denilen ilkel anlayışa terk edilmiş
durumda ne yazık ki. Her kadınlar gününde şair
Hayrettin Geçkin’in şu dizelerini anımsar ve gözlerime buğulu bir sızı iner.
“Kadınlardan biri vardı ki/ O beni hiç aldatmadı anamdı/ Ne sevgisini aldı
götürdü benden/ Ne de mal mülk bıraktı”
        Kadınlarımız koklanmaya layık birer çiçektir. Çiçekler doğayı nasıl bezeyip
süslüyorsa kadınların konu olduğu şiirlerde bizlere abıhayat tadı vermektedir.
O nedenle kadınsız yaşamı düşünmek yaşamı yok saymaktır.
        Büyük Türk Şairi Nazım HİKMET, Anadolu Kadınını yaşamı erkeğiyle nasıl
paylaştığını ne güzel dile getirmiş. “Ve kadınlar bizim kadınlarımız/ Korkunç ve
mübarek elleri/ ince küçük çeneleri, kocaman gözleriyle/ Anamız, avradımız,
yârimiz/ Ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen/ ve soframızdaki yeri/
Öküzümüzden sonra gelen/Ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız/ Ve
ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki/ ve karasabana koşulan/ ve ağıllarda
ışıltısında tere saplı bıçakların/ Oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar/ bizim kadınlarımız.”

 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Sanat ve Sanatçı Duruşu15 Ocak 2025 Saat: 23:37
Sanat, tarihsel, toplumsal ve sosyal bir olgudur. Sanatı belirleyen genel yaşam biçimleri ve onu biçimlendiren toplumun üretim tarzıdır.
Bozkırın Tezenesi Neşet Ertaş8 Aralık 2024 Saat: 21:41
Günümüzde Anadolu insanının gelenek ve göreneklerini yaşatan halk ozanlarımızdan birisidir Neşet ERTAŞ.
Aydın İnsan Olmak Ne Demek?30 Kasım 2024 Saat: 23:21
“Okumuş adam”, “kültürlü adam”, kafa emekçisi(doktor, avukat, öğretmen, yönetici, vb) ile “aydın” arasında kalın bir duvar vardır.
Bilinç ve Sorgulama14 Kasım 2024 Saat: 21:41
İnsanlar ikili bir dünyayı iç içe yaşaralar. Biri içe dönük, öbürü dışa dönük
ikiyüzlü bir dünya.
Bir Ağacın Gölgesinde5 Kasım 2024 Saat: 22:06
Bir ağacın gölgesinde adam felsefe kitabı okuyordu. Ağaçtan sorduğu sorular üstüne sorular adamın kafasını karıştırdı.
Tüm Yazıları
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat