Türkiye Cumhuriyeti, tarih boyunca terörle mücadelede sergilediği net duruş ve uluslararası ilişkilerdeki bağımsız tavrıyla bölgesel bir güç olmayı başarmıştır.
Ancak bu geleneği korumak ve uluslararası itibarı muhafaza etmek, yalnızca devletin değil, iktidarın da sorumluluğundadır. İktidarlar, devletin itibarını zedeleyecek adımlardan kaçınmakla yükümlüdür.
1. ABD’nin Manipülasyonlarına Karşı Net Duruş:
Türkiye, ABD’nin YPG/PKK’ya verdiği desteği uluslararası platformlarda daha güçlü bir şekilde gündeme getirmelidir. ABD’nin terör örgütlerini meşrulaştırma çabaları belgelerle teşhir edilmeli, Türkiye’nin bu yapılarla mücadeledeki kararlılığı daha etkili bir şekilde aktarılmalıdır.
2. İslamcı Terör Algısına Karşı Net Mesajlar:
Türkiye, hiçbir terör örgütünü muhatap almadığını ve almayacağını tüm dünyaya açık bir şekilde göstermelidir. Bu noktada, iç politikadaki adımların uluslararası kamuoyundaki yansımaları dikkate alınmalı, tartışmalı yapıların siyasetteki etkisi minimize edilmelidir.
3. Kamu Diplomasisinin Güçlendirilmesi:
Türkiye, uluslararası kamuoyunda etkin bir şekilde kendini anlatmalı, terörle mücadeledeki başarılarını ve kararlılığını daha geniş bir kitleye duyurmalıdır. ABD’nin manipülasyonlarına karşı gerçekler, etkili bir diplomasiyle anlatılmalıdır.
Çözüm Önerileri
1. Devlet ve İktidar Ayrımını Netleştirme:
ABD, Türkiye Cumhuriyeti’ni değil, iktidarın bazı politikalarını hedef alıyor gibi görünse de, asıl hedef devletin itibarıdır. Bu nedenle, iktidarların attığı adımların devletin çıkarlarına zarar vermemesi sağlanmalıdır.
2. Bölgesel İttifakların Güçlendirilmesi:
Türkiye, Rusya, İran ve diğer bölgesel aktörlerle işbirliklerini derinleştirerek, ABD’nin bölgede kurmaya çalıştığı dengeyi bozabilir. Türkiye’nin, bölgedeki meşruiyeti daha güçlü bir şekilde savunulmalıdır.
3. ABD’nin Çifte Standartlarını Teşhir Etmek:
Türkiye, ABD’nin terör örgütlerini kendi çıkarları doğrultusunda meşrulaştırma çabalarını uluslararası platformlarda teşhir etmelidir. YPG/PKK’nın terör örgütü kimliği, belgelerle ve sahadaki gerçeklerle ortaya konmalıdır.
Sonuç: Türkiye Cumhuriyeti’nin İtibarı Korunmalıdır
Türkiye, ABD’nin “İslamcı terör” algısı üzerinden kurduğu tuzağa düşmeyecek kadar güçlü bir devlet geleneğine sahiptir. Ancak bu gücü korumak ve uluslararası kamuoyunda itibarı muhafaza etmek, yalnızca devletin değil, iktidarın da sorumluluğundadır.
Türkiye Cumhuriyeti, terörle mücadeledeki net duruşunu sürdürmeli, ABD’nin planlarına karşı hem içeride hem dışarıda etkili bir strateji geliştirmelidir. İktidarın yaptığı hatalar, devletin itibarını zedelememeli; devlet, iktidarların politikalarının bedelini ödememelidir. Türkiye, ne Saddam Hüseyin’in düştüğü tuzağa düşer, ne de terörle ilişkilendirilecek kadar itibarsız bir devlettir. Ancak bu itibarı korumak için, herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekmektedir.