Ekteki fotoğrafa bakınız. İzmit sahilindeki palmiyelerin ne hale getirildiğini görün. Bu, ne “dehşet!” bir görünümdür.
Ekteki fotoğrafa bakınız. İzmit sahilindeki palmiyelerin ne hale getirildiğini görün. Bu, ne “dehşet!” bir görünümdür.
Bir açıdan çevre faciası… Çünkü çevre denilen olgu, doğal varlıkların güzelliklerini korumayı da içerir. Şu palmiyelerin güzelliğinden eser kalmış mı!
Bu fotoğrafı bana gönderen arkadaşım benim gibi Orman mühendisi değil. Bir felsefe öğretmeni. Ama arkadaşlarımla bir araya gelip çay kahve içerken ağaç ve orman konusunda benim söylediklerimden edindiği bilgiler bile yapılan yanlışlığı net olarak görmesini sağlamış. Yani bu görüntüye sebep olan, yetki sahibi kılınmış kişilerden, yapılan işlem konusunda daha bilgili olduğu gerçek. Acaba bu durum hangi düzeyde bilginin sonucudur ? Gel de sorma, merak etme!
Bu ağaçları resimdeki hale getirten bu kişiler biliyor mu ki Palmiye tropikal bölgelere hastır. Yani hiçbir türü İzmit’in yer aldığı bölgede doğal olarak bulunmaz. Cinsine ait tür sayısı son derece fazladır. Tam olarak anlamanız için açıklayayım; Örneğin Çam cinstir, Sarıçam, Karaçam, Fıstık Çamı bu cinsin türleridir. Bu kadar tür içinden, buralara dikilen Palmiyeler acaba hangi kıstaslara göre seçilmiştir?
Palmiye hem botanik açıdan hem de peyzaj bakımından çok özel bitkidir. Onlar bitki krallığının "prensleri" veya "prensesleri" olarak tanımlanırlar. Odunsu bitkilerdir, ancak gövdeleri bilinen odun yapıda değildir. Ayrıca daha önemli bir özellik olarak gençlik aşaması geçtikten sonra gövdesi uzamaya devam eder ama çapı artmaz.
Genel olarak, palmiyede yalnızca bir tepe tomurcuğu vardır. Bu nedenle bu tomurcuğun tahribi halinde uzama da durur ve ağaç ölüme gider.
O kadar başka ilginç özelliklere sahiptir ki türlerden biri olan Lodoicea maldivica Pers. isimli türü 40 m boya ulaşır, 800 yıl yaşayabilir. Şeysel adalarında endemik tür olarak bulunur. Ama şimdi sıkı durun; tohumu 10-25 kg ağırlıktadır. Üstelik bunun bazı meyvelerinde üç tane tohum vardır.
Palmiyeleri bu hale getirenler herhalde, bunları kentte budama yapıyorum diye dallarını doğrattıkları ağaçlardan sanmışlar. O halde onlara yapılan bunlara neden yapılmasın! Bu haksızlık olmaz mı! Hem fotoğraftan da anlaşılacağı gibi onlar motorlu araçların, insanların geçişini çok önlüyordu! Yapacak başka şey yoktu !
İşin en ilginç tarafı ne biliyor musunuz? Bunu yaptıranlar o palmiyeleri budattığını sanıyorlar. Budamada dal kesilir. Burada ise kesilen yapraktır, çiçek salkımlarıdır. Çünkü palmiyenin dalı yoktur.O kesilenler yapraklardır. Yani fotoğraftaki ağaçların rezil görünümüne neden olanlar onların yapraklarını yoldurmuşlardır. Onlar budama adı altında dallarını doğrattığınız diğer ağaçlar gibi gövdelerinden, üzerinde yapraklar oluşacak dallar vermeyecektir.
Palmiyelerin bazıları gövdelerinden inanılmaz büyüklükte yapraklar verir. Corypha umbraculifera L. türünün yaprağı 8 metre çapa ulaşır. En küçüğünün çapı 5 metredir
Dünyada Palmiye ağacı olan her yerde,sadece tamamen kuru olan yaprakları kesilip alınır. Bu budama değildir ve gövdesinde başka işlem yapılmaz.4
Aklıma gelmişken palmiyeleri bu hale getirtenlere soracağım: Bu ağaçların yapraklarını “yoldurduğunuzdan” her birinin sahip olduğu yaprak yüzeyinin yaklaşık %70 kadarı ortadan kalkmış. Bu durumda kalan yaprak yüzeyi ile ağaç nasıl beslenecek acaba?