Çok düşündüm. Bu yazının başlığını ne koymalıyım diye, acının dahi utandığı coğrafya olan Filistin’de “Acı Utandı” daha uydun geldi bana.
Konumuz Ekim 2023
tarihinden beri İsrail Devleti’nin Filistin Halkı’nı topyekûn yok etme ırkçı ve soykırım
saldırılarında bu güne kadar 35 bin her yaştan insan ölürken, 80 bin insan ise yaralandı.
Vaktiyle İngiliz Emperyalizminin çabalarıyla Filistin topraklarına yerleştirilen
İsrailliler, 2. Dünya Savaşından sonra 14 Mayıs 1948 yılında kuruldu. Kurulduğundan
günümüze kadar İsrail, Filistin topraklarını sürekli işgal ederek; topraklarını
genişleterek katliamlarına devam etti. 76 yıldır kurulduğundan beri Ortadoğu’ da ABD
Emperyalizminin jandarması konumda olan İsrail soykırım faaliyetleri sür gitmektedir.
Gazze ve Batı Şeria ablukası halen devam etmektedir. İsrail, Gazze’de okulları ve
hastaneleri bombalamaları sonucu çok sayıda çocuk kadın ve hasta yaşamını yitirdi.
Kan, gözyaşı, ölümle yok olmayla yıllardır yüz yüze yaşayan Filistin halkı içinden
dünyaca ünlü şiar ve yazarlarda çıkardı.
Yedi aydır devam eden İsrail, zulmünden ve soykırımdan acı utandı. Ne İsrail ne ABD
ne de Avrupa Utanmadı. İnsanlık utandı İsrail utanmadı. Yer gök, börtü böcek utandı.
Kurt, kuş, yılan, çıyan utandı. Dağ, taş, toprak, su utandı bir İsrail utanmadı.
Mahmud Derviş 1941 yılında küçük bir Filistin’in Birve Köyünde doğmuştur. Eserleri
kırktan fazla dile çevrilmiştir. 2008 yılında ABD’nin Houston kentinde kalp ameliyatı
sırasında hayatının kaybetmiştir. Ortadoğunun büyük ve yılmaz şairidir. Filistin’de
yaşadığı sürece beş kez tutuklanmış uzun yıllar mahpusluk hayatı yaşamıştır.
Hele bir bakın Filistinli şair Mahmud Derviş Gazze için neler söylemiş: “Gazze
dünyanın en güzel şehri değil. Denizi başka, Arap şehirlerinin kıyısından daha mavi
değil. Portakalları Akdeniz havzasındaki portakallar değil. Gazze dünyanın en zengin
şehri değil. Ancak bir vatanın tarihiyle eşit Gazze. Çünkü o düşmanın gözünde en
çirkin, en sefil ve en habis. Çünkü o bizim aramızdan düşmanın rahatını kaçırmaya ve
rahatını bozmaya en yakın olan. Çünkü o düşmanın kâbusu. Çünkü o mayınlı
portakallar, çocukluğu olmayan çocuklar, yaşlılığı olmayan yaşlı adamlar, arzusu
olmayan kadınlar demek. Tüm bunlar yüzünden o bizim en güzelimiz, en safımız ve
sevgiye mazhar olanımız.
Dünyanın her köşesinde şair ve yazarlar toplum acılarını, kederlerini, sevinçlerini dile
getiren en hassas edebi kişilerdir. Ülkesindeki zumlumu dramatik bir şiirle nasıl da dile
getirmiş.
Bağlayın beni kıskıvrak
yasak edin bana kitap okumayı
cıgara içmeyi yasak edin
tıkayın ağzımı kumla
şiir kandır
şiir gözyaşı
yazılır tırnaklarla
yazılır gözlerle
yazılır bıçaklarla
ben şiir haykıracağım
zindanlarda
ben şiiri
kamçı altında
ben şiiri
kan ter içinde
savaş türküleri şakır
bir milyon kuş
gönlümün dallarında
İsrail tarafından tutuklu kaldığı dönemde Muhammed Derviş annesini ve
çocukluğunu ne güzel dile getrimiş;
Annemin kahvesini özlüyorum
özlüyorum ekmeğini annemin
büyüyor içimde çocukluğum
günden güne
Filistin halkına yapılan emperyalizmin güdümündeki soykırımı uygulayan İsrail’in
zulmetini yüksek bir sesle kınıyorum. Filistin Halkın’ ın haklı direnişini yürekten
destekleyen bu şiir de benden olsun.
Filistin Halkına
bakma bana öyle mahzun mahzun
kara kıtanın siyah çocuğu
soru soran gözlerinde
ülkenin katledilen çocukları var
uzat ellerini Filistinli aç kadın
muhtaç olduğun bir avuç toprağa
hasret bırakıldın
açlık, savaş, gözyaşı, zulüm biliyorum
dünyanın yüz karası sizde de var
insanın olmanın onuruyla
yüreğimi gönderiyorum size
ülkemden ülkenize