Uzun zamandır yazılarımı okuyamıyorsunuz, biliyorum. Yazılarımı gazete sahibi “Çiçek böcek yaz kızım” dediği için okuyamıyorsunuz.
Uzun zamandır yazılarımı okuyamıyorsunuz, biliyorum. Yazılarımı gazete sahibi “Çiçek böcek yaz kızım” dediği için okuyamıyorsunuz. Malum gazeteler de reklamla geçiniyor. Hoşgörüyle karşılamak gerekiyor.
Ortada çiçeklik böceklik bir durum olmadığı için uzun zamandır klavye başına oturmuyorum. Sanırım 15 Temmuz’dan itibaren yazılarım sansür yemeye başladı. Çenem durmuyor, klavyem yazıyor. İletişim fakültesinde aldığım eğitim sırasında beynime “Objektif” olmam gerektiği kazınmış.
Çiçek böcek yazamıyorum ya doğal afetleri yazayım dedim. Ne de olsa doğal afet! Siyasetle ilgisi yok!
Karadeniz’de tarihin en büyük afetlerinden biri yaşanıyor. Can kaybı artıyor. Güncel rakamlara göre 77 can kaybettik. Selin bedeli oldukça ağır oldu. 400 metrelik dere yatağı 15 metreye sıkıştırılmış, geri kalan alan imara açılmış! Bugünün tarihine bakıyorum; doğduğundan beri Gölcük – Değirmendere’de yaşayan biri olarak takvimlerden çıkardığım bir tarih: 17 Ağustos. 99 Depremiyle ilgili kitaplar var. Her yazar “Ben daha iyi anlattım” diyor ama yaşayanlar daha iyi anlatıyor.
Afetlerin sorumlusu kim?
“Allah’tan” diyen yetkililer de var “Selin sorumlusu doğa” diyen de var. Sorumluluğu dünyanın dengesinin bozulmasına yükleyenler de var. Afetlerin sorumlusu doğa değil, dünyanın dengesi değil, belki bir bakıma Allah’tan ama bu kadar can kaybı da Allah’tan değil.
Afetlerin sorumlusu kim biliyor musunuz?
Dünkü/bugünkü iktidarlar, belediyeler, mülki idare amirleri ve bizler! Afetlerin sorumlusu bizleriz ama asıl sorumlusu ahlaksızlık!
Hem devlet hem vatandaş rant peşinde koşuyorsa afet olur! Ahlakla ne ilgisi var diye sorabilirsiniz ama bakın neden?
3 kat imar izni verilen binayı allem edip kalem edip belediyeden 5 kat izni almak ahlaksızlık değil mi? O izni verenler ahlaksızlık yapmıyorlar mı?
İnşa ettiği binalarda deniz kumu içinde midye kabuğu kullananlar ahlaklı mı? Daha fazla yer açmak için binaların kolonlarını yok edenlerin ahlağını sorgulayabilir miyiz? Ya demirden çalanlar? İktidar deprem vergilerini amacına uygun kullanmıyorsa balık baştan kokmuş demektir.
Karadeniz’deki sel faciasına dönelim!
400 metrelik dere yatağını 15 metreye indirmeyi nasıl tanımlıyorsunuz bilmiyorum ama ahlaksızlık!
Derenin iki yanını imara açmak ne demek?
Derenin dibine çok katlı bir apartman dikmek ahlak örneği mi? Hadi, adam çok katlı apartmanları dere dibine dikiyor. Avanta veya kibar ismiyle yazalım “Hediye” almak ne anlama geliyor?
Apartmanı diken ahlaksız avanta alan ahlaksız ama dere yatağındaki evinden dere manzarasını seyreden ahlaksız değil de ne? Muhteşem doğanın ortasına HES kurmak dünyanın ve doğanın dengesini bozmak değilse ne demek?
Muhtara ve köylülere ne demeli? Dere yatağına kaçak tomruk deposu kurmak ahlaksızlık ama depoyu kaldırmak isteyen Kaymakam’ın karşısına dikilmek daha büyük ahlaksızlık!
Her afetin sonucunda ahlaksızlık örneği çok!
Yakın tarihten örnek 2016 Paris İklim Antlaşması’nı imzaladığı halde hala Meclis’ten geçirip onaylamamayı nasıl adlandıralım? En çevreci ülke Türkiye dedikten sonra Paris İklim Antlaşması’nı onaylamayan tek G20 ülkesi olmanın övünülecek bir tarafı var mı acaba?
Gene çiçek böcek içeren bir yazı yazamadım ama Türkiye’de güzel bir yıl geçirdiğimizde papatyalardan, güllerden, uğur böceklerinden, bal arılarından bahsedeceğim bir yazı yazacağıma söz veriyorum. O gün rotamız doğa harikası yerler olacak! Söz!