Cavit İnam
Cavit İnam

Akp-Cemaat Çatışmasının Nedeni, Ilımlı Siyasal İslamın Geleceği.

AKP ve Cemaat olarak tanımlanan, “Gülen Hareketi”nin birlikte oluşturdukları iktidar bloğunun dağılması ve rakip konumuna gelmesi ülke gündemini oluşturmaya devam etmektedir.

23 Ocak 2015 Saat: 20:05

Bu ayrışma ve rekabet kodlarının iyi okunması, geleceğimizin şekillenmesi açısından önem taşımaktadır.

AKP’nin iktidar olduğu 2002 yılından itibaren, aynı kökten (Nur Hareketi’nden) beslenen iki ayrı İslami oluşum,  “Milli Görüş” ve “Gülen Hareketi” iktidar olma ve devlet kadrolarını oluşturma konusunda mutabakat ve işbirliği içine girmişlerdir.

Esasında bu işbirliği bir mecburiyetten de kaynaklanmıştır.  Gülen cemaati  geçmiş dönem içinde eğitim konusuna öncelik vermiş, açtığı okullar ve yurtlar kanalıyla,  “Türk-İslam” ideolojisine bağlı bir kadro yetiştirmiştir. Ayrıca, küresel sistemi benimsemiş, dünya genelinde okullaşmaya gitmiş, girişimcileri uluslar arası ticarete özendirmiş, kendi ideolojisi doğrultusunda bir sermayedar sınıfının oluşmasına zemin hazırlamıştır. Bu nedenle,  AKP iktidar döneminin ilk yıllarında, cemaatin beşeri ve uluslararası ilişki deneyimine ihtiyaç duymuş,  talep etmiş ve değerlendirmiştir.

AKP ilk iktidar döneminde, meşruiyet kazanmak ve sistem içinde var olma hedefi doğrultusunda Gülen Cemaati ile yoğun işbirliği yanında, AB projesine ağırlık vermiş, üyelik müzakerelerine ivme kazandırmış, neo-liberal politikaların uygulamalarını içtenlikle benimsemiştir. ABD ve Batı devletlerinin öngördüğü şekilde ılımlı İslam kimliği yanında, laiklik ilkesini kabullenmiş, batının değerleriyle uyumlu bir yönetim örneği sergileyerek,  Orta-Doğu ve İslam ülkelerine model olabilecek bir ülke profili sergilemiş ve güven vermiştir.

2007 yılında yaşanan Cumhurbaşkanlığı seçim krizinin erken seçime gidilerek sonlandırılmasını takip eden sürecin sonunda,  vesayet kavgasında yeni bir aşamaya gelinmiştir. Ergenekon adı verilen eylemle ilgili Balyoz, Devrimci Karargah, KCK, Şike gibi torba davalarla çok sayıda tutuklamalar yaşanmıştır.  Özellikle, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği  Başkanı  rahmetli Türkan Saylan’ın  gözaltına alınması, gazeteciler  Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın yazdıkları bir kitap nedeniyle  tutuklanmaları söz konusu   davaları kamuoyunda tartışılır kılmış, meşruiyetine gölge düşürmüş, cemaatin yargı ve emniyetteki gücü sorgulanmaya başlanmıştır.

İktidar bloğunu oluşturan iki güç arasındaki kamusal alandaki ilk çatışma,  “Mavi Marmara” olarak tanımlanan süreçte yaşanmaya başlanmıştır. Bu olayda,  Milli Görüş geleneğinden gelen kadrolarla,  Fetullah Gülen cemaati arasında ,  İsrail’e karşı uygulanacak politika konusunda farkı duruş nedeniyle ayrışma ortaya çıkmıştır.  Küresel sistem içindeki  islami bir sivil toplum imajı nedeniyle Gülen Cemaati , ABD ve Batı’nın İsrail konusundaki hassasiyetine özen göstermiş, AKP’ye  aykırı pozisyon almaktan kaçınmamıştır.

Ülkemizdeki  büyük kırılma,  2010 halk oylamasıyla  yaşanmış,  AKP ve gülen cemaati’nin yoğun işbirliği sonucu yasalaşan anayasa değişiklikleri ile vesayet rejiminin araçları ortadan kaldırırken, gülen cemaatinin yargıdaki  gücü artırılmış,  demokratik reform adı altında, yeni bir vesayet sistemine zemin hazırlanmıştır.  

Kürt sorununun çözümü konusunda da farklı çözüm önerilere sahip olan ve çözüm konusunda PKK kadroları ile  görüşmeyi  onaylamayan Gülen cemaati , bu duruşunu, kendine bağlı yayın organları kanalıyla kamuoyuna  deklere etmiştir. Oslo’da yapılan MİT-PKK görüşmesinin basına sızdırılması, bu bağlamda, yeni bilgi ve delilerle ulaşılması nedeniyle, savcılık kanalıyla 5 kişilik MİT heyeti hakkında  7 Şubat 2012 tarihinde soruşturma başlatılmıştır. Türkiye tarihinin en önemli siyasi krizlerinden biri yaşanmaya başlamış,  yapılan bir kanuni düzenlemeyle,  MİT elemanlarının ifade vermesi Başbakan’ın iznine bağlanmış, sorun çözülmüştür.

İktidar olma ve devleti yönetme konusunda taraflar arasında (hükümet-cemaat) ortaya çıkan güç kavgası kamuoyu önünde yaşanmaya başlanmıştır. Gezi olaylarının arkasında da cemaatin olduğu şüphesi güç savaşını daha da kızıştırmış, karşılıklı salvo ateşleri medya üzerinden sürdürülmüştür. Tüm yaşanan olumsuzlukları faturası hükümetçe, “PARALEL DEVLET” suçlamasıyla gülen cemaatine çıkarılmış, hizmet hareketinin  kamudan  tasfiye süreci başlatılmıştır.

AKP hükümeti cemaat ile boşanma süreci içerisinde, ilk planda dershaneleri kapatarak, gülen cemaatinin para, insan ve devlet bürokrasisine kadro yaratan güç kaynağı olan eğitim sektöründeki ağırlığına darbe vurmuştur.  Ayrıca cemaatle bağlantılı finans,  sermaye ve basın kuruluşları takibe alınmış, terör örgütü kurma savıyla gazeteciler düzeyinde tutuklanmalar yaşanmıştır.

Dershaneleri kapatılması sürecinde, şiddetlenen savaş sonucu savcılıkla hazırlanan soruşturma dosyaları gereği , 17 Aralık sabahı dört  bakan ve yakınlarını  kapsayacak şekilde çok sayıda kişi yolsuzluk süreci kapsamında gözaltına alınmıştır. Bu sürecin devamında, başta HSYK olmak çok sayıda   yasal düzenlemeler  marifetiyle ve nihayetinde TBMM yapılan oylama sonucu bakanların yüce divanda  yargılanma yönü AKP oylarıyla engellenmiştir.

Boşanma süreci n sonucunda ,  gülen cemaati özgürlükçü, demokrat, hukukun üstünlüğü,  bireysel hak ve özgürlüklerden yana sivil toplum kuruluşu imajını parlatmaya çalışırken,  AKP kendi öz kimliği olan Milli Görüş felsefesine dönüş sinyalleri vermeye ve otoriter bir tutum takınmaya başlamıştır.  Bu genel politik duruşunu ise, “Yeni Türkiye” vurgusuyla sloganlaştırmıştır.

Çoğunluk oylarından alınan güçle ve milli iradenin egemenliği savını ileri sürerek;  İslami referans alan doğrultuya savrulma, moderniteyi  kendi anlayışıyla yorumlama, eğitim sistemini ve Diyanet işlerinin bu doğrultuda değerlendirme ve otoriter  (yeni siyasi deyişle: İLLİBERAL DEMOKRASİ) bir yönetim tesis  etme çabaları,  ABD ve Batı’nın AKP’ye çizdiği misyona da uygun düşmemektedir. Keza, İspanya ile birlikte yürütülen “Medeniyetler İttifakı Projesi”nin askıya alınması ve görüşme tarihi verilmemesi bu yaklaşımın doğal bir uzantısını oluşturmuştur.

Ülkemizin huzurlu ve uyumlu bir geleceğini n vazgeçilmez ana paydası yeniden yorumlanacak olan laiklik prensibidir. Farklı etnik köken ve inanç gruplarının kamuda görünür kılınması sağlanmasıdır. Bu bağlamda; Diyanet, bir sivil toplum kuruluşu veya vakıf haline getirilmelidir. Ayrıca, bir alevi diyaneti kurulmalıdır. Din dersleri zorunlu olmaktan çıkarılmalıdır. Ademimerkeziyetçi  bir yönetim anlayışına geçit verilmelidir. Yeni bir neo-liberal karşıtı ekonomik model öngörülmelidir.  İleri demokrasi ilkeleri hayata geçirilmelidir. Bu bağlamda, yeni bir anayasa yapma ihtiyacı toplum önüne konulmalıdır. Bu konuda politika oluşturabilecek, konsensüs anlayışına geçit verebilecek bir siyasi partinin ancak ülkemiz geleceğine yön verebileceğine, birlikte var olabilmeyi olanaklı kılacağına inanmaktayım.

Saygılarımla

 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Tiyatroya Adanmış Bir Yaşam: Burhan Akçin21 Kasım 2024 Saat: 09:36
Sarıkamış'ta başlayan yaşam serüvenini: çocukluk hayali ve sevdası, tiyatro sanatçısı olma kararlılığını, her türlü engellere rağmen, ısrarla sürdüren Burhan Akçin;
"Keyifli bir emeklilik süreci yaşama önerimdir"1 Haziran 2024 Saat: 14:18
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na önerimdir
Yerel seçim başarısı, demokrasi açısından umut oluşturmuştur!14 Nisan 2024 Saat: 13:23
Mahalli seçimlerde, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'in, "Türkiye İttifakı" söylemi ile, birinci parti olarak elde ettiği büyük başarı, demokratik güçler açısından, geleceğe yönelik umut oluşturmuş, sevinç yaratmıştır.
"İzmit Kent Lokantası" ve sosyal belediyecilik29 Şubat 2024 Saat: 23:04
Sosyal belediyecilik ve halkçı uygulamalar doğrultusunda; İzmit Belediye Başkanı, Sayın Fatma Hürriyet Kaplan'ın girişimlerini takdir ile karşılıyorum.
Kayıp Roma Başkenti Nikomedia, bu konferansla taçlandırıldı27 Kasım 2023 Saat: 16:43
İzmit tarihini arıyor. Bu doğrultuda yapılan arkeolojik çalışmaların tanıtımına yönelik; Nikomedia: Roma İmparatorluğu Başkenti'nden, Türk Endüstri Başkentine temalı konferans harikaydı.
Tüm Yazıları
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat