“AKP ülkeyi nasıl yönetiyor?” başlığını kullandım ama doğrusu “AKP ülkeyi nasıl yönetemiyor?”
“AKP ülkeyi nasıl yönetiyor?” başlığını kullandım ama doğrusu “AKP ülkeyi nasıl yönetemiyor?”
,Marmara denizine musallat olan deniz salyası sorununu inceleyin! AKP iktidarının ülkeyi nasıl yönettiğini göreceksiniz.
Marmara denizinin biyolojik arıtma tesisi yöntemiyle temizlenmesi için ihaleye çıkılıyor ve bir firma ihaleyi alıyor.
Firma bu ihaleyi ne zaman alıyor biliyor musunuz?
Tam 27 yıl önce …
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen döneminde Marmara denizinin biyolojik arıtma yöntemiyle temizlenmesi için İstanbul’da Baltalimanı, Riva ve Kadıköy bölgeleri belirleniyor.
Sonra ne oluyor?
1994 yılında Recep Tayyip Erdoğan belediye başkanlığı seçimini kazanıyor. Recep Tayyip Erdoğan göreve başladıktan sonra biyolojik arıtma yöntemiyle ilgili ihaleyi iptal ediyor. Biyolojik arıtma yöntemi yerine atık suların denizin dibine boşaltılmasıyla ilgili bir projeye karar veriliyor.
Bu projeyle birlikte Marmara Denizi kirlenmeye başlıyor.
Biyolojik arıtma yönteminin iptal edilmesi nedeniyle bugünlerde hep birlikte “Deniz Salyası”nı konuşmaya başladık.
Deniz salyası uzmanların açıkladığına göre sıcaklık, denizdeki tuz seviyesi, akıntı ve kirlenme nedeniyle meydana geliyor. Bitkisel canlılar fazla miktarda çoğalıyor ve buna bağlı olarak bakteriyel hareketlilik arttığı için yapışkan bir yapıya sahip olan deniz salyası gün yüzüne çıkıyor.
Deniz salyası neden oluştu biliyor musunuz?
1994 yılında biyolojik arıtma projesinin iptaliyle başlayan Marmara denizini evsel ve sanayi atıkları yoluyla kirletmekten!
Türkiye’yi tam 19 yıldır AKP yönetiyor.
Recep Tayyip Erdoğan zaman zaman “İstanbul’a ihanet ettik” der. Doğru! Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisinin söylediği gibi edilen ihanetin faturası “Deniz salyası” olarak kesiliyor.
Çok değil birkaç gün önce “Marmara'da karşımıza çıkan müsilajın kaynağı arıtılmadan denize bırakılan atık sulardır." dedi.
Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Belediye Başkanı seçildiğinde hazır olan biyolojik arıtma ihalesini kendisi iptal etti.
Birkaç gün önce Çevre Bakanı salya ile mücadelenin başladığını göstermek için bir tören düzenledi. İstanbul’daki CHP’li belediye başkanlarını da törene çağırdı.
Marmara Denizini temizlemek için “Üç yıl zaman” istedi. Üç yıl içinde sorunu çözeceklermiş! İlerleyen dönemde arıtma tesislerini biyolojik arıtma tesislerine dönüştüreceklermiş!
Çevre Bakanı’nın partisi 27 yıldır nerede? O zamanlar Sayın Cumhurbaşkanı İstanbul Belediye Başkanıydı.
Recep Tayyip Erdoğan’ın iptal ettiği projeye 27 yıl sonra geri dönüyorlarmış! Tam 27 yıl kaybettiler!
Şimdi “Kocaeli ne durumda” diye soracaksınız, değil mi?
Kocaeli’de durum harika! İzmit Körfezi 7 ay içinde kirlendi!
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tahir Büyükakın ne demişti hatırlıyor musunuz?
“Bu arkamızdaki tablo bizim için bir gurur vesilesi. Çünkü biz yaptığımız çalışmalarda günümüzü düşünürken aynı zamanda yarınlarımızı da düşünerek çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bizler ecdadımız gibi doğasına ve mekanına temiz bakan bir nesil olmalıyız."
Tahir başkan Darıca’da denize levrek ve kalkan salalı sadece 7 ay oldu.
1955 Yılında AKP İktidarda mıydı?
TBMM’deki grup toplantılarını seviyorum. Özellikle AKP grup toplantılarını kaçırmadan izliyorum çünkü devamlı yeni bir proje açıklanıyor, gaz bulunuyor vs vs.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın sıklıkla kullandığı bir söz var: “Eşek ölür kalır semeri insan ölür kalır eseri…”
Recep Tayyip Erdoğan iktidarında yaptığı eserleri anlatmayı seviyor. Arada da CEHAPE’ye “Siz bugüne kadar ne yaptınız?” diye soruyor.
Grup toplantısında da Sedat Peker’in iddialarına aldırış etmedi. Tabii muhalefeti suçladı. Sayın Cumhurbaşkanı’na göre muhalefet organize suç örgütleri üzerinden sunulan senaryolara balıklama atlıyormuş.
AKP İktidarının eserlerini övünerek anlattı!
Ama o eserleri kendisi yapmadı ki! Yavuz Sultan Selim ve Osmangazi Köprüsü, Marmaray ve Avrasya …
“İzmir milletvekilisin, İstanbul-İzmir otobanını biz yapmadık mı?" diye her zamanki gibi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da mesaj yolladı.
Bu köprüleri, havalimanlarını, otoyolları, hastaneleri kendisi yapmadı ki!
Büyük övünçle anlattığı eserler devletin değil! Müteahhitlerin …
Parası hazineden çıkmadı, vatandaşın verdiği vergilerle de yapılmadı. AKP İktidarı müteahhitlere muhteşem kıyaklar çekerek ülkeyi 20-25 yıl borçlandırdı.
Keşke AKP iktidarı ödediğimiz vergilerden pay ayırarak köprüleri, otoyolları, havalimanlarını yapsaydı! Maliyetler de çok ucuz değil. 10 liralık işi 30 liraya yaptırdılar.
Neyse … Ama en beğendiğim projesi de 1955 yılında yaptığı Ankara Havalimanı projesi!
Grup toplantısında “Ankara'daki havalimanını kim yaptı ya, o havalimanını da biz yaptık. Bundan önce böyle bir havalimanı Ankara'da var mıydı, yoktu.” dediğinde aklıma 1998 - 1999 yılları geldi. Üniversiteye yeni başlamıştım ve Ankara’dan İstanbul’a ve Antalya’ya uçakla gidip geliyordum. Dikkatinizi çekerim; 1998 – 1999 yılları …
Bakalım, deniz salyası sorunu nasıl çözülecek, yeni yapılan veya yapılacak eserler neler ….
Bekleyelim görelim …