Gebze Sendikalar Birliği gerçekleşen toplantı sonrası gündem hakkında yapılan yazılı açıklamada dönem sözcüsü Akyüz “Ülkemizde asgari ücret halen brüt 1.134 TL düzeyindedir ve asgari ücretlilerin eline ise kesintilerden sonra net 891 TL geçmektedir. Hükümetin 2015 için uygulanacak asgari ücret için zam teklifinin ilk ve ikinci altı aylar için yalnızca yüzde 3 zam olacağı belirtilmektedir. Asgari ücret tanımı gereği, işçinin insanca yaşaması için emeğinin karşılığı olarak alması gereken gelirdir. Sendikalar  tarafından dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 1.225 TL, yoksulluk sınırı ise 3 bin 990 TL olarak tespit edilmişken, asgari ücretin bugünkü seviyesi tam anlamıyla sefalet ücreti düzeyindedir.

Milyonlarca emekçinin asgari ücret ile geçinmek zorunda olduğu ülkemizde, bu ücret bir pazarlık konusu yapılamaz ve asgari ücretliler aileleriyle birlikte bir kez daha yoksulluğa terk edilemez. Asgari ücret açlık ve yoksulluk sınırı gözetilerek emekçilerin insanca yaşayacağı şekilde belirlenmelidir. Sermayeden alınamayan vergiler, yoksul emekçilerin ücretinden kesilmektedir. Bu adaletsizlik son bulmalı, asgari ücret gelir vergisi kapsamı dışında bırakılmalıdır.

Ülkemizde asgari ücretliler gibi emekliler de her geçen gün yoksullaşmaktadır. Milyonlarca emekli için 2015 yılında reva görülen maaş zammının, geçmiş yıllarda yapıldığı gibi gerçekleşen enflasyon kadar olacağı anlaşılmaktadır. Mezarda emeklilik uygulamasına imza atmış olan hükümet, yıllarca bu ülke için çalışan ve üreten emeklilerimizden daha azı ile yetinmelerini istemektedir. Emekli maaşlarının insanca yaşanacak düzeye çıkarılması için gereken yasal düzenlemeler derhal yapılmalıdır.

TBMM'de 2015 yılı bütçe çalışmaları başlamıştır. Meclis'e sunulan Bütçe Kanunu Tasarısı teklifi incelendiğinde devlet bütçesinin yine emekçilerin sırtından döndürüleceği anlaşılmaktadır. Ülkemizde gelir vergisi ödeyenlerin çoğunluğunu ücretliler oluşturmaktadır. Gelir ve kazanç üzerinden alınan verginin yaklaşık üçte ikisi ücretliler tarafından ödenmektedir. Toplam vergi gelirleri içinde yüzde 70’lere ulaşan, zenginin ve fakirin tüketirken aynı oranda ödediği dolaylı vergiler ise çalışanların vergi yükünü daha da artırmaktadır.

Ücretli çalışanları işverenler ile aynı oranlarda ve tarifede vergilendirmek haksız ve adaletsiz bir uygulamadır. Vergi politikalarında bu adaletsiz uygulamalardan vazgeçilmeli ve ücretin en azından insanca yaşanabilecek bir kısmı vergi dışı bırakılmalıdır.  Sermayeyi kayıran ve patronlara türlü teşvikler getiren, vergi yükünü emekçiye yükleyen, güvenlik harcamaları arttırılırken sosyal harcamaların kısıldığı, özelleştirmeleri ve piyasalaştırmayı öngören bir bütçe anlayışı yerine halk için ve halktan yana bir bütçe hazırlanmalıdır.

Yüzbinlerce metal işçisini ilgilendiren 2014-2016 dönemi Metal Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri sürmektedir. Metal işverenlerini temsilen görüşmelere katılan MESS, esnek çalışma. 3 yıllık sözleşme, deneme süresinin arttırılması, kıdem ile ihbar tazminatına sınırlama getirme gibi konularda ısrar ederek metal işçisinin kazanılmış haklarına göz dikmektedir. İmalat sanayinin lokomotif sektörü olan metalde sömürünün arttırılması, işçi sınıfının tüm kesimlerinin tabi olduğu çalışma rejimini olumsuz etkileyeceğini biliyoruz. Gebze Sendikalar Birliği, patronların dayatmalarına karşı mücadele veren metal işçileriyle dayanışma içerisinde olacaktır.

Metal patronlarının görüşmelerdeki bu dayatmaları, sermayenin yalnızca metal işçilerine yönelik saldırıları olarak görülemez. Kıdem tazminatının fona devredilmesi yoluyla gasp edilmesi hayalinden ne hükümet ne de sermaye vazgeçmemektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın kıdem tazminatı ile ilgili yaptığı açıklamalar, kıdem tazminatımızı buldukları ilk fırsatta tasfiye edeceklerini göstermektedir. İşçi sınıfı ve sendikalar bu saldırıya karşı uyanık olmalı, ortak mücadele ve dayanışma zeminini güçlendirmelidir. Kıdem tazminatında mevcut sistem korunmalı, patronların yol açtığı uygulamadaki sorunlar ise yasal güvencelerin arttırılmasıyla çözülmelidir. Kıdem tazminatı hakkımızı savunmak için gereken her türlü mücadeleyi vereceğimizden kimsenin kuşkusu olmamalıdır.” dedi