Özellikle alt yapılardaki gereksiz yüklemeler ülkemizde kanayan bir yaradır.
Çoğu spor branşında alt-yapı kulüpleri 0 ve alt-yapı milli takımları Avrupa ve dünya arenasında çok büyük başarılar elde etmişlerdir. Fakat elde edilen bu büyük başarılar A-takımlar seviyesinde yerini hüsrana bırakmıştır. Peki alt yapılardaki bu başarılı çocuklar nerde! Cevabı çok basit bir çoğu aşırı yüklenme ve bilinçsiz antrenmana bağlı olarak sakat olmaları, günübirlik kazançlar ön planda tutularak yanlış menajer veya yanlış transfer politikaları, kulüplerin verdikleri sözleri tutmamalarından kaynaklı kaos ortamları, sporcularda psikolojik problemler, antrenör yetersizliği, kültür seviyesi ve okuma oranı düşük sporcular, amatörce yapılan yanlışlıklar, doping vb… durumlar gün geçtikçe sporun her tarafına virüs gibi yayılmaktadır. Gelelim sorunun temel kaynaklarına ve çözüm yollarına.
Öncelikli olarak geçen yazımda belirtmiş olduğum kalite velilerin sayıca az olması ve çocukların yanlış spor branşlarına yönlendirilmelidir. Aslında burada sportif danışmanlık diye yeni bir alan açığa çıkıyor. Sportif bir koç hem aileye hem de çocuğa ciddi bir spor geleceği kazandırabilir. İkinci konu ise Okul öncesi ve ilkokullarda beden eğitimi dersinin görünürde müfredatta var olması fakat sınıf öğretmeni tarafından uygulanmaması ya da sınıf öğretmeni tarafından sadece hava güzel olduğu zamanlarda bahçede oyun oynatılmasıdır. Halbuki bir çocuğa temel motorik özelliklerin(sürat-kuvvet-dayanıklılık-koordinasyon-esneklik) 12 yaşına kadar kazandırılması gerekir. Sonraki çalışmaların hepsi bu elde edilen yetiler üzerine kurulur. Okullar konusunda bir başka sıkıntımız ortaokullarda ve liselerde sınav sistemi(teog-lys-lgs) ve okullardaki tesis yetersizliğidir. Aslına bakarsak Yapılacak sportif eğitimin ve organizasyonun kalitesi başarının en önemli anahtarıdır. Şu unutmamalıdır ki hiçbir başarı tesadüf değildir. Başka bir çözüm ise işin başına getirilecek kişilerin gerek eğitim, gerekse tecrübe olarak ince elenip sıkça dokunması olmalıdır. Özellikle Antrenörlerin ve yöneticilerin beden eğimi bölümlerinden mezun tecrübeli kişilerden seçilmelidir. Her okula bir salon projesi yapılarak eğitimin tüm kademesinde spor kalitemizi arttırmamız sağlanmalıdır. Jimnastik, atletizm başta olmak üzere okulöncesi ve ilkokullara bu dersler zorunlu hale getirilebilir. Özellikle okullarımıza spor malzemesi yardımı yapılabilir. Spor ve medya sektörü sporun her alanına yayılabilir. Sadece futbol maçları spor haberlerini oluşturmamalı. En önemlisi de öğrencilerin sınav puanlarına ek olarak sportif başarıların ciddi bir puan eklenmesi sağlanmalıdır. Yukarda söylemiş olduğum çözümlerin yarısı yapılsın ya da yapılabilecek hale getirilsin ya da buna uygun bir zemin hazırlansın, inanın bana ülkemiz dünya çapında bir marka değeri oluşturur. Sporcu endüstrisini tek başına elinde tutar. Bu durum medyanın, gerek reklam boyutunda gerekse yayın hakları konusunda da çok ciddi kazançlar elde etmesine destek olur. Bunu yapabilecek her türlü güce sahibiz. Yeter ki spordan uzak kalmayalım. Çünkü spor bizi bir araya getiren, sorunlarımızı çözebileceğimiz, kendimizi ifade edebildiğimiz en güzel terapi araçlarından birisidir ve en güzel yaşam biçimidir. Sporla büyüyecek yeni ve sağlıklı nesiller yetişmesi dileklerimle…