İki gün önce Ankara’da Alparslan Türkeş vakfı ev sahipliğinde düzenlenen ve amacına ulaşmayacağı öncesinde aşağı yukarı belli olan “anma” etkinliğinde yaşananlara gerçekten çok üzüldüğüm
Öncelikle, iki gün önce Ankara’da Alparslan Türkeş vakfı ev sahipliğinde düzenlenen ve amacına ulaşmayacağı öncesinde aşağı yukarı belli olan “anma” etkinliğinde yaşananlara gerçekten çok üzüldüğümü, görüntülerin tamamını izleyemeye yüreğimin elvermediğini(!)
Bu vesile ile ne gerekçe ile olursa olsun yaşlı başlı başlı insanlara yapılanları hoş karşılamadığımı fiziki saldırıda bulunanları ayıpladığımı kınadığımı belirterek!
Bu konu hakkında fikirlerimi beyan etmek istiyorum.
***
Şöyle ki!
Alparslan Türkeş’i elbette herkes sevebilir, onun doğum ve ölüm yıldönümlerinde (altını çizerek vurgulamak istiyorum) “kendi evinde, derneğinde, lokalinde” topluma mal olmuş bu önemli Devlet büyüğü hakkında anma etkinlikleri konuşmalar düzenleyebilir!
Ama amaç sadece anma etkinliği ise!
***
Ama!
Herkese açık yerlerde kamuya ait salonlarda önceden duyurular yaparak reklamını yaparak yapıyorsanız!
Bazı hassasiyetleri ve dengeleri gözetmeniz lazım!
***
Anacağınız böylesi önemli şahsiyetin kurduğu siyasi parti ve gençlik hareketi hala etkin ve güçlü bir şekilde varlığını sürdürüyorken!
Hem de bu kurumların genel merkezlerinin olduğu bir şehirde!
Siyasi ayrılıkların ve ayrışmaların olduğu böyle sancılı bir dönemde.
“Ki bu yazıda en önemli vurgulamak istediğim şey bu!”
Seçeceğiniz konuşmacıları çok dikkatli seçmeniz lazım.
Velev ki Alparslan Türkeş sizin öz babanız olsa bile!
Çünkü O isim sadece size değil, Türk Milliyetçisi gençlere ideolojik olarak önderlik “babalık” yapmış biri isim.
***
Seçeceğiniz konuşmacıları, program amacına ulaşsın diye bu önemli siyasi önderin kurduğu partiden ayrılmış!!!!!
Başka partilerde kendilerine yer bulmaya çalışmış!!!!!
Basında ve sosyal medyada ayrıldığı parti, parti programları ve mevcut genel başkan ve yöneticilerini ismini vererek adres göstererek eleştirmiş, eleştirmeye devam etmiş…
Kişilerden seçmemelisiniz!
Ama seçmişler!
Bile bile lades demezsiniz!
Demişler!
Neresinden baksan yanlışlarla dolu!!!
***
Siyasi iddia ve arayışları başka mecralarda etkin bir şekilde devam eden böyle kişilerin konuşmacı olacağı etkinlikler düzenlemenin hoş olmayan olaylara sebebiyet verebileceğini önceden öngörmeniz lazım!
Öngöremiyorsanız, sıkıntı daha da büyük!!!
***
O programa davet edilen konuşmacıların Türk Milliyetçiliği fikrine, fikrin temsil edildiği siyasi partiye, Ülkücü gençlik hareketine, kurucu liderine sevgisini bağlılığını hakkını hukukunu kimse inkar etmez!
Ailesinden ve arkadaşlarından şehitler verdiğini eğitim ve sosyal yaşantılarından fedakarlıklar yapıldığını kimse inkar etmez!
Etmez ama, tüm bunlar da o şehitlerin hayatta kalan aile fertlerine ve arkadaşlarına her hakkı da vermez!
Ve bu “sözde sınırsız hakkın” ölene kadar sürmesini de kimse kabullenmez!
Burada kıymetli olan şehitlerin aziz hatırası olmalı ve o aziz hatıra hayatta kalanlar için siyasi ve ya ticari bir üstünlük vesilesi olmamalı!
Kaldı ki değil!
***
Evet emekleri varmış ve karşılığını almışlar!
Bu davaya emek veren herkes milletvekili olabilmiş mi?
Genel başkan yardımcısı olabilmiş mi?
Derneklerde vakıflarda üst düzey yönetici olabilmiş mi?
Hayır.
Ama onlar olmuş!
Birazda yapıcı işlerle uğraşıp siyasi söylemlerden beklentilerden mikrofonlardan uzak durmaları yerlerini yenilere bırakmaları gerginliklerin tarafı olmamaları bence daha hoş olur du(!)
O mikrofona gelecek hala siyasi arzuları hırsları devam eden kişilerin sadece Alparslan Türkeş hakkında konuşmayacağını hepimiz tahmin ederiz!
Hayal kırıklıkları, küskünlükler, keşkeler, anılar, bitmeyen beklentiler ve güncel siyasi olaylara dair eleştiriler, eleştiriler daha neler neler …
***
Nereden mi biliyorum?
Onlarcasını düzenledim, konuşmacı yanımda konuşurken ana konunun dışına çıktıkça, girilmemesi gereken konulara girdikçe, şahsi beklentilerine değindikçe, ve konuştukça öfkesine hakim olamadıkça, nasıl endişelendiğimi en iyi ben bilirim.
Hele o mikrofonu belli bir yaşın üzerinde olanlar eline alınca var ya EYVAH!!!
Büyükler kızmasın ama özellikle siyasette ve derneklerde ömrü geçen insanların önemli bir kısmı yaşlandıkça daha fazlasını istiyor!
Nedendir bilmem!!!
Ailesinden görmediğini etrafındakilerden bekliyor!
Her şeyi onlar hak etmişler de gereği kadar hürmet görememişler!
Yakışmıyor bence!
***
***
Yani demem o ki.
Rahmetli Türkeş’i anabilecek “siyasette kendine şans bulamamış”, ve ya talepte bulunmamış, bir dönem omuz omuza mücadele ettiği arkadaşları ile ters düşmemiş, söylediklerinden ve yaptıklarından dolayı tepkilerin hedefi olmamış, bu gün de isimleri her hangi bir ayrışmayı çağrıştırmayan!
Onlarca insan varken.
***
Rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in ve orada ki konuşmacıların hep arkasında olmuş herkesin kıymet verdiği onlarca isim varken!
Neden sürekli hep o eski siyasi isimler!
Amaç gerçekten sadece anma etkinliği mi?
Bence organizasyon sahipleri yaşanan ve göstere göstere gelen bu nahoş hadise hakkında kabahati önce kendilerinde aramalı.
Siyasi hesaplarına ortak değerlerimizi alet etmemeliler.
***
Bir de tabi konuşmacılar!
Herkesin ortak değeri olan isimler için düzenlenen etkinliklere her davet edildiklerinde, koşa koşa gitmemeli, ya da kendilerini davet ettirmemeliler!!!
Biraz da hayır demeyi de bilmeliler!
- Arkadaşlar, nazik davetiniz için teşekkür ederim ömrümüzün önemli bir kısmında aktif siyaset yaptığımız ve hala yapmaya devam ettiğimiz, bizi sevenler olduğu gibi, bizden bıkmış sıkılmış, sevmeyen insanlar da olabileceği için!
-
- Siz beni bu konuda mazur görün, daha önce böyle mecralarda duygularını anlatma fırsatı vermediğimiz dava arkadaşlarımız var onları davet edin, bizler de dinleyici olalım demeyi bilmeli her uzatılan mikrofona da evet dememeliler(!)
Diye düşünüyorum.
Organizasyon gerçekten hoş olmamış üzüldüm, durum ve duygularım böyleyken böyle…
Son olarak beni bu fikirlerimden dolayı anlamlı bir şiirle eleştirme hakkını kullanan çok kıymet verdiğim bir büyüğüme ben de amatörce ve çalakalem yazdığım bir şiirin sadece 2 kıtası ile duygularımı anlatmak isterim.
Sürç-ü lisan ettiysem de hamd ola.
Ülkücülük yalnızca siyasi gaye
Yetinmeyen abilere ha bire paye
Gittiği her yerde anı hikaye
Türkeş'li konferans panel değildir
Ülkücülük salon lara doluşup
Kendi gibi küskün lerle buluşup
Ama fakat lakin diye konuşup
Sitem edip çatma yeri değildir.
Yücel Alpay Demir