İstifalarla ilgili olarak il binasında bir açıklama yapan İl Başkanı Yalçın Gök, “Partimizin seçim sürecindeki hıza ayak uyduramamasından dolayı Kocaeli İl Örgütü olarak sosyal medyadan bir deklarasyon yayınlama gereği duyduk.
Deklarasyondaki asıl amacımız birlik ve beraberlik çağrısıydı. Asıl mücadelemiz parti içindeki ölü toprağını kaldırmak kitleleri harekete geçirmek, parti tabanını da herhangi bir partiye geçişini engellemek için yapılan bir deklarasyondu. Partimize zarar vermek değil, sahip çıkmak amacıyla dile getirilen bu deklarasyon, genel merkez tarafından uygun görülmedi. Ve deklarasyonun kaldırılması için baskı yapıldı. Bu baskı karşısında bizde topluca parti görevlerimizden istifa etme kararı aldık. Ne olursa olsun biz Anadolu halk hareketi mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.
Partiye olan üyeliklerinin hala devam ettiğini söyleyen Gök, “Konuyla ilgili görüşmeleri yapıp tekrar basını bilgilendireceğiz. Türkiye genelinde şimdilik 15’e yakın ilde bu konu hakkında temaslarımız sürüyor. Anadolu Halk Hareketi adı altında seçimlerde şimdilik bizi destekleyen diğer 15 il ile birlikte 7 haziran genel seçimlerinde bağımsız aday çıkarma düşüncesindeyiz. Şuan destek veren 15 il var ancak bu sayı her geçen gün artmakta. Sturtgart, Münih ve Paris’te yaşayan vatandaşlarımız hareketimize büyük destek veriyor “ diye konuştu.
“ Anadolu Partisi kuruluş aşamasında ilgileri üzerine çekmiştir. Genel başkanımız Emine Ülker Tarhan’ın duruşu ve kişiliği ile ivme kazanmıştır. Bu çıkış; ezilenlere, yok sayılmışlara, kendini ifade etmek isteyenlere umut ışığı olmuştur. Herkesi kucaklamaya hazır yapımız, ülkemize barışı getirebileceğimize işaret etmiş olsa da, menfaat odaklı sistem bizim içimize de karışmayı başarmıştır. Başta genel merkez olmak üzere, doğru zamanda gerekli çıkışların yapılmaması, beklentilerimizi karşılıksız çıkartmıştır. Süreç içerisinde üzerimize ölü toprağı serpilmiş, il ve ilçe örgülerinden kopmalar olmuştur. Bu ölü toprağından silkelenmektense, bu kopmalara duyarsız kalan genel merkezimiz umut ışığımızı söndürmek üzeredir. Bizler, memleketin bölünmez bütünlüğüne inanan Kuva¬yI Milliye ruhuyla Gezi Parkı’nda direnen, özgürlük mücadelesinin başını çeken, Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği genç nesiller olarak davamıza sahip çıkıyoruz. Var olduğumuz sürece de gücü elinde tutanların çıkar oyunlarına bu memleketi kurban etmeyeceğiz.
Görüyoruz ki, Anadolu Partisi’ni iktidara değnek ve sıradan muhalefete çanak tutarak kullanmaya çalışıyorlar. Davaya sahip çıkanlar olarak bizler, bu oluşumu çıkar doğrultusunda kendilerine yer arayanlara peşkeş çekmeyeceğiz. Anadolu bizim! Anadolu hepimizin! Ülke bütünlüğü, hukuk, ekonomi ve sosyal politikalar böylesine çöküş içindeyken, muhalefet yapmak bu kadar kolayken, pasif kalmak bizi derin endişelere sürüklemiştir. Genel merkezimizin ülkenin bu halini görmezden gelmesi bizi yıldıramaz! Mevut tabanımızın başka partilere kaymasına ve partiden kopmalara acilen dur demek gerekmektedir.Anadolu’nun gücüne ve bu hareketin gerekliliğine inanan bizler, partinin gidişatının, oynanan oyunların farkında olup, seçime girememe ihtimalimizi göz önünde bulundurmalıyız. İktidara karşı tavır alan, siyasi partilerin kirlenmişliğini gören, muhalefetin tepkisizliğine tepki olarak doğan Anadolu Partisi’ne ve genel başkanımıza inanarak çıktığımız bu yolda hiçbir oluşumun ekmeğine yağ sürmeyeceğiz. Mevcut siyasi partilerin bastonu olmaya, ittifak ve birleşmeye karşıyız. Kurtuluş mücadelesine dayandırdığımız kutsal davamızı kimsenin kirli ellerine teslim etmeyeceğiz. Gerekirse, tüm illerde, gönlü Cumhuriyet ve ülke bütünlüğü için atan bağımsız adaylarla seçime girmeye hazırlıklı olmalıyız. Birbirimizden başka güvenecek kimsemiz yok! Kaybedecek zamanımız yok! Acilen en doğru çözümü üretip, tek yürek, tek akıl, ortak söylem üzerinden harekete geçerek davamıza sahip çıkmalıyız.