Bülent Tezcan, "Anayasa değişikliği ne getiriyor 35 soru 35 cevap" başlıklı bir çalışma hazırladı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, AKP-MHP ortaklığında hazırlanan 21 maddelik anayasa değişiklik teklifine ilişkin milletvekillerine dağıtılmak üzere “35 Soru 35 Cevap” başlıklı bir çalışma hazırladı.
Çalışmaya göre; güvenoyu ve gensoru gibi denetim mekanizmaları olmayan, yürütmeyi denetim imkânı kalmayan, yasama tekeli elinden alınmış, sınırlanmış, fesih tehdidi altında aciz bir Meclis öngörülüyor. Cumhurbaşkanına, kararname çıkararak merkezi idare kapsamında “bölgesel yönetim birimleri, bölgesel yapılar, bölgesel kamu kurum ve kuruluşları oluşturabilme” yetkisi veriliyor. Bu “federasyona geçiş hazırlığı” olarak vurgulanıyor.
Tezcan’ın hazırladığı “Anayasa değişikliği ne getiriyor 35 soru 35 cevap” çalışmasında, başkanlık sisteminin yaratacağı sakıncalar, “Anayasayla bir diktatör yaratırız. Her şeye dokunan ama kendisine dokunulamayan bir diktatör ortaya çıkar. Her kişi, kurum ve kuruluş tek bir kişinin, bir diktatörün vicdanına terk edilir. Yönetimi denetleyecek hiçbir güç kalmaz. Devlet yönetiminde ve ülkede zorbalık hâkim olur. Etkisiz, yetkisiz, aciz ve sembolik bir Meclis ortaya çıkar. Meclis’i mezara, demokrasiyi tarihe gömeriz” ifadeleriyle anlatıldı.
- Başkanlık sistemi mi öneriliyor?
Başkanlık sistemi sert kuvvetler ayrılığına dayanır. Önerilen sistemde bütün yetkiler bir kişinin elinde toplanıyor.
- Hükümet sistemi değişikliği mi, rejim değişikliği mi?
İstenen egemenliğin tek bir elde toplandığı otoriter rejime geçiştir. Bu bir karşıdevrim hareketi olarak, egemenliği halktan alıp Saray’a verme girişimidir.
- Cumhurbaşkanını halk seçiyor, egemenlik neden halktan alınmış olsun?
Egemenliğin halka ait olması için seçim tek başına yeterli değil. Cumhurbaşkanı geçerli oyların çoğunluğuyla seçilir. Bu, milletin yüzde 51’inin altındaki bir temsil oranıyla dahi seçilebileceği anlamına gelir. Ayrıca partili sıfatı ve yürütme organının başı olması nedeniyle milletin tümünü değil belirli bir siyasi görüşe sahip kısmını temsil edeceği açıktır.
- Denge ve denetleme mekanizmaları var mı?
Tam tersine başkanlık sistemlerinde denge-denetleme mekanizması olarak çalışan, Meclis’in onama yetkileri, Meclis’le başkan seçimlerinin ayrı tarihlerde yapılması, fesih ve veto yasağı, bağımsız yargı gibi kurumlar, sistemin tıkanma sebebi olarak görülüp yok edilmiştir.
- Cumhurbaşkanı, yardımcıları ve Bakanlar suç işlerse ne olacak?
Yargılanabilmeleri için önce Meclis’in 301 milletvekilinin soruşturma açılmasını istemesi gerekecek. Sonra Meclis’in 360 milletvekilinin soruşturma açılmasına karar vermesi gerekecek. Daha sonra da Yüce Divana sevk için Meclis’in 400 milletvekilinin kararı gerekecek. Bu oranlar sağlanamazsa yargılanmaları mümkün olmayacak. Cumhurbaşkanını Yüce Divan’a sevk için gereken oyları bulmak neredeyse imkânsız.
- Cumhurbaşkanı bu sistemde neler yapabilecek?
Bakanlıkları, devlet dairelerini, kurumları kuracak, kaldıracak, görevlerini belirleyecek, atayacak, azledecek, soruşturma yapacak, disiplin işlerini düzenleyecek, ihale yapacak, bölgesel yönetimler kurabilecek. Milletvekili adaylarını belirleyecek, Meclis’in oluşumuna müdahale edecek, Meclis’i feshedebilecek. Herkese dokunabilen ama kendisine dokunulamayan bir kadir-i mutlak kişi olacak.
- Partili olmasının ne sakıncası var?
Parti genel başkanı olarak milletvekili listesi yapabilecek. Partisinin Meclis grubunun başkanı olacak. Bu şekilde Meclis’i istediği gibi şekillendirme ve etkileme imkânına sahip olacak.
- Üniter devlet tehlikede mi?
Evet. Cumhurbaşkanına, kararname çıkararak merkezi idare kapsamında bölgesel yönetim birimleri, bölgesel yapılar, bölgesel kamu kurum ve kuruluşları oluşturulabilme yetkisi veriliyor. Bu federasyona geçiş hazırlığıdır.
- Cumhurbaşkanlığı kararnamesi nedir?
Cumhurbaşkanı, temel haklar hariç, yürütmeye ilişkin her konuda kararname çıkarabilir. Bu kararnameler kanun gibidir. Yani padişah fermanı gibidir.
- Meclis aynı konuda kanun çıkarırsa kararname hükümsüz olacağına göre, Meclis isterse kararname çıkarmayı engelleyemez mi?
Engelleyemez. Meclis’in çıkardığı kanunu Cumhurbaşkanı veto edebilir. Veto ettiğinde Meclis bunu ancak salt çoğunlukla tekrar kabul edebilir. Partili Cumhurbaşkanı, kontrol ettiği Meclis’te aynı kanunun salt çoğunlukla geçmesini engelleyip, fiilen yasa çıkarma yolunu tıkayarak, kararname yolunu açacak.
- Cumhurbaşkanının Meclis’i fesih yetkisinin ne sakıncası var?
Cumhurbaşkanı hiçbir gerekçe göstermeden Meclis’i feshetme yetkisiyle donatılıyor. Bu, hoşuna gitmediği anda Meclis’i ortadan kaldırma yetkisi demektir. Örneğin işlediği bir suç nedeniyle 301 imzayla hakkında soruşturma açılması istenen cumhurbaşkanı henüz soruşturma açılmadan önce Meclis’i feshedip soruşturma açılmasını engelleyebilir.
Başkanın sopası yargı
- Cumhurbaşkanı iki dönemden fazla seçilmesi kesin olarak engellenmiş mi?
Kural olarak iki dönem seçilebilir. Ancak partili cumhurbaşkanı ikinci döneminin sonuna yaklaştığında, Meclis’in 3/5 çoğunluğunu denetleyebilirse seçimlerin yenilenmesi kararı aldırarak bir dönem daha seçilebilir.
- Yedek milletvekilliğinin ne sakıncası var?
Yedek milletvekilliği milli iradenin ara denetim yapma olanağını ortadan kaldırır. İki seçim arasında milletin iradesinde değişme olduğunda bunu sandığa yansıtarak partileri uyarma olanağı kalmaz.
- Yargının, yasama ve yürütmeyi denetleme imkânı yok mu?
Yargı tamamen siyasetin emrine girecek. Yargı tümüyle cumhurbaşkanının emrindeki bir organ olacak, cumhurbaşkanının sopası olarak kullanılacak.