Aylarca AKP’nin sözcüleri “Bu Anayasa ülkemize uygun değil,bize başkanlık sistemi gerekir, 2007’de Cumhurbaşkanımızı halk seçtiğinde fiilen başkanlık seçimine geçildi, yetki karmaşası oluyor “ diye tutturmuşlardı.
Tam bu tartışmalar bitti derken, MHP Genel Başkanı, her nedense ani bir çıkışla profili düşük başbakan ile bu ülke yönetilemez, Sayın Cumhurbaşkanı var olan Anayasa sınırlarını aşıyor, bu nedenle Anayasayı Cumhurbaşkanına uyduralım” demeye başladı.
AKP aradığı fırsatı buldu ve hemen MHP ile Anayasa çalışmalarına başladılar. Komisyonda da AKP ile MHP ortaklığı ile değişiklik önergeleri kabul edildi. Şimdi konu Büyük Millet Meclisine sevk edilecek.
Konuştuğumuz konu Anayasa değişikliği ve çok önemli. Anayasalar toplumun tüm kesimlerini kavrayan birer toplumsal uzlaşma metinleridir. Bu değişiklik tasarısını hazırlayanların tamamı önseçimle, halka/tabana dayalı seçilen milletvekilleri değil. Genel başkanlarca atanan milletvekilleri, talimatı veren genel başkanların istekleri doğrultusunda bir Anayasa değişikliği hazırladılar. Yani talimatı halktan değil genel başkanlarından aldılar. Şimdi bu metin bir toplumsal uzlaşma metni midir ?
Tasarıyı AKP milletvekillerinin tamamı üstünü görmeden genel başkanın, daha doğrusu sayın Cumhurbaşkanının talimatı ile imzaladılar, dayandıkları seçmen tabanına sormadılar. Uygulama demokratik mi ?
Barolarımız, Türkiye Barolar Birliği, Danıştay, Yargıtay, hukuk kurumları, sivil toplum kuruluşları bu değişiklik konusunda ne düşünüyor, bilen var mı?
Bu değişiklik önerileri toplumda gereği gibi tartışıldı ve hazmedildi mi ?
Var olan Anayasaya göre Sayın Cumhurbaşkanı, fiilen bakanlar kurulunu belirleyebiliyor, bakanlar kuruluna başkanlık edebiliyor, hükümet icraatlarında doğrudan etkili, partisinin genel başkanını ve başbakanı bizzat belirliyor. Sayın Ahmet Davutoğlu öyle gitmedi mi ? Sayın başbakan öyle gelmedi mi?
Türkiye içte ve dışta güvenlik, huzur, ekonomik problemler dahil devasa sorunlarla uğraşıyor. Bir tarafta PKK diğer tarafta FETÖ, bir tarafta içerdeki terör, diğer tarafta İŞİD ile mücadele ve savaş. Bütün bu kadar ağır sorunların yanında Anayasa değişikliği bugün için lüks değil mi? Öyle ise neden böyle bir değişikliğe gerek duyuldu?
Hani Türkiye’ye özgü başkanlık sistemiydi, neden başkanlık sisteminden vazgeçildi, Cumhurbaşkanlığı sistemi deniyor, zaten Cumhurbaşkanımız yok mu?
Yoksa, bu kargaşada Başkanlık Sistemi derken, geliştirilmesi gereken eksik demokrasiden de olmayalım. Farkında olmadan Yasama,Yürütme ve Yargının bir elde toplandığı totaliter bir sistemi kucağımızda bulmayalım. Bir düşünsenize Cumhurbaşkanı aynı zamanda parti genel başkanı, yürütmenin başı, yargıyı kendisi ve etkisinde olan partisi tayin edecek,icrayı o yapacak, yasamada yani mecliste partisi çoğunlukta olduğundan kanunları da o yapacak. Bu sistem bilinen başkanlık, yarı başkanlık, parlamenter demokrasi v.s’ ye benzemiyor.Bu sistem başka bir şeye benziyor,ben biliyorum da. Devam eden yazılarımda ben durumu anlatayım. İsterseniz sistemin adını siz koyun da ona göre karar verin, olmaz mı?