Özdilek

Siyaset

ANKARA'NIN TAŞINA BAK BU MİLLETİN İMAMOĞLU AŞKINA BAK

CHP’nin Cumhurbaşkanı aday adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Mart Pazar günü yapılacak ön seçim çalışmaları kapsamında Ankara'da partililerle buluştu.

15 Mart 2025 Saat: 16:23
ANKARANIN TAŞINA BAK BU MİLLETİN İMAMOĞLU AŞKINA BAK
ANKARA'NIN TAŞINA BAK BU MİLLETİN İMAMOĞLU AŞKINA BAK

SALONA SIĞMAYAN ANKARA'LILAR SOKAKLAR BİZİM DEDİ

İmamoğlu: ''Üzerimde beyaz gömleğim var. Kirletemezsiniz. Bileklerim burada, sağlamdır, bükemezsiniz''

CHP’nin ön seçimle belirlenecek cumhurbaşkanı aday adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir’den başlattığı ön seçim çalışmaları kapsamında Ankara’da partililerle bir araya geldi.

Mamak'taki Hidayet Türkoğlu Spor Salonu’ndaki program için yoğun güvenlik önlemleri alındı. Alanda bomba araması yapıldı ve vatandaşlar X-ray cihazlarından geçirildi. Salon tamamen dolarken, dışarıda kurulan ekranlardan İmamoğlu’nun konuşmasını dinledi.

Salonun dışında bulunan vatandaşlar, İmamoğlu’nun konuşmalarını alkışlarlar ve tezahüratlarla destek verdi.

  

CHP’nin Cumhurbaşkanı aday adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Mart Pazar günü yapılacak ön seçim çalışmaları kapsamında Ankara'da partililerle buluştu. İmamoğlu, "Seçimi kazanmak için her yolu mübah kabul edip, her türlü kötülüğü yapmak isteyenlere, bu millet haddini bildirecek. Neyi ne kadar göze alıyorsanız alın. İktidara sesleniyorum. Ben buradayım. Biz korkmuyoruz. Ama korkakların kim olduğunu biliyoruz. Buradan söylüyorum. Üzerimde beyaz gömleğim var. Kirletemezsiniz, bileklerim burada, sağlamdır, bükemezsiniz. Bu bilekler, sizin bileklerinizi, millet ile beraber dört defa büktü, beşinciyi bükecek. Sizi evinize yollayacak" dedi.

Haber: Özgen Sarıkaya/Net Medya Grup-İGFA

CHP’nin ön seçimle belirlenecek cumhurbaşkanı aday adayı Ekrem İmamoğlu, İzmir’den başlattığı seçim çalışmaları kapsamında partililerle bir araya geldi. İmamoğlu, yaptığı konuşmada, şunları söyledi:

 

"Kimileri ülkede istikrarı bozacak kadar kafayı bozmuş"

"CHP kayıtsız, şartsız millete inanmanın, millete güvenmenin partisidir. Yapacağımız ön seçim işte bu ruhun bu anlayışın ifadesidir. Nasıl ki ülkenin ve devletin tek sahibi milletse; partilerin tek sahibi de üyeleridir. Kamudan ihale alan tüm iş insanlarına sesleniyorum. Çok büyük bir yol açılıyor. Emsal olacak işler açılıyor. Bu hukuksuzluk son bulmazsa, bundan sonra Türkiye’de ne bir kamu yetkilisi ne de kim olursa olsun, hiçbir iş insanı başına ne geleceğini bilmeyeceği günlere gebeyiz. Bu gün olmaz, yarın olur. Bu gayrimeşru uygulamalara maruz kalmak istemeyen, bu kötü akla müdahale eder. Ekrem İmamoğlu’nun itibarını zedelemek isteyenler, bana kumpas kurmak isteyenler bilsin ki dönüşü olmayan bir yola giriyorlar. Bu tarihi uyarıyı da Türkiye’nin kalbi Ankara’dan onlara yapıyorum. Beni duysunlar. Bu hazırlıkların, bu davaların, bu soruşturmaların hepsi temelsiz, kanıtsız, zorlama iddialar. Görüyoruz ki tüm uyduruk iddiaların bir araya getirecekleri tek şey aslında Ekrem İmamoğlu’nun etrafında toplanmış çıkar amaçlı bir ‘örgüt’ icat etme çabası. Bunu hepsi tek tek denetlenmiş, göz önündeki kimi ihaleleri bahane ederek yapacaklar. Yol arkadaşlarıma, tanıdıklarıma, tanımadıklarıma kurdukları bu kirli hesap düzeniyle onları suçlu ilan etmeye çalışacaklar. Bunları görüyorum. Bunları ben söylemiyorum. Kendilerine maşa olarak tuttukları gazetelerden okuyabilirsiniz. Gazeteciler, bunları yazıyorlar, çiziyorlar. Bu ülkeyi karıştırmaya hazırlanıyorlar. Tek dertleri, önce 23 Mart’ta ön seçim olmadan İmamoğlu’nun işini bitirelim. Rüyaları, içi tümden bomboş iddialarla kumpas yapmak. ‘Turbun büyüğü’ diyerek heybeden eskiden yaptıkları gibi sözüm ona örgüt çıkarmak. Kimileri ülkede istikrarı bozacak kadar kafayı bozmuş.

"Bu topraklarda ne sökmez biliyor musunuz? Namertlik sökmez"

İmamoğlu’nu hatta ve hatta hapse atmaktan bile bahsediyorlar. Köşe yazılarında bunlar var. Sözüm ona Ekrem İmamoğlu, oyun dışı kalacakmış. Burası muz cumhuriyeti değil. Bu topraklarda ne sökmez biliyor musunuz? Namertlik sökmez. Namerde yer yok bu topraklarda. Siyaseten yenemiyorlar. Başımı öne eydiremiyorlar. Korkutamıyorlar. Beni bir şekilde alt etmeye çalışıyorlar. Benim çok değerli polis arkadaşlarım, kardeşlerim. Bu ülkenin emniyetinden sorumlu polis kardeşlerimin marifetiyle sözüm ona bizim başımızı, önümüze eğdirmeye çalışacaklar. Bir de bunu ön seçimden önce yapma gayreti içinde olduklarını dile getiriyorlar. Dertleri vatan değil. Millet hiç değil. Dertleri kendi koltukları. Kendi siyasi bekaları. Ortaya bir diploma meselesi attılar gidiyorlar. Ben olan diplomamla ilgili bütün savunmamı verdim. Vatandaşın olmayan diploma ile ilgili tek bir sözü yok. Benim burada esasen verdiğim mücadele ne biliyor musunuz? Aslında bugün 35 yıl önce yapılan bir geçiş ve 31 yıl önce alınmış diplomayı iptal etme aklı ne biliyor musunuz? Bunların aklı yarın sizin tarlanıza çöker. Yarın sizin tapunuzu elinizden alır. Yarın sizin de diplomanızı elinizden alır. Malınıza çöker. Bu akıl öyle bir akıl.

"Erdoğan’a karşı kimse seçim kazanamaz zannediyorlar"

Tek hedefleri, tek dertleri var. Muhalefetin elini kolunu bağlayarak koltuklarını korumanın peşindeler. Ekrem İmamoğlu, onların başını ağrıtıyor. Açık ve net söyleyeyim. Erdoğan’a karşı kimse seçim kazanamaz zannediyorlar. Millet buna inansın zannediyorlar. Dünya üzerinde yalnızca göstermelik olan seçimlerin yapıldığı yerlerde böyle rejimler var. Zalimlikleri tavan yapmış bir ortamda,, ömür boyu o koltuktan kalkmak istemeyen rejimler var. Ama o rejimlerde sonradan ne oluyor biliyor musunuz? Eninde sonunda devirleri bitiyor. Geride büyük bir enkaz ve devasa sorunlar bırakıyorlar. Ülkelerini yıkılmanın eşiğine getiriyorlar. Vatandaşlarına çok büyük acılar bırakıyorlar. Geride tarifi imkansız, telafisi imkansız acılar kalıyor. Türkiye Cumhuriyeti, böyle bir tehlike ile karşı karşıyadır. Ama bunu ben biliyorum. CHP’liler hangi şartta olursa olsun, boyun eğmez. Bildiği, doğruyu söyler. İşte ben de sizin yol arkadaşınız olarak, yaşadığım müddetçe, nerede olursam olayım, hangi makamda olursam olayım, nerede sizin mücadelenize dönük bir mücadelenin içerisinde olayım, sözümü esirgemeyeceğim. Geri durmayacağım. Milletimin çıkarının yanında olmaya devam edeceğim. Hepinize söz veriyorum.

"Güler yüzümüze, temiz kalplerimize yenilecekler"

Bunları sizinle paylaşıyorum çünkü bunları bilmelisiniz. 23 Mart’ın önemini daha iyi kavramalısınız. Artık bu benim şahsi meselem olmaktan çıkmıştır. Muhalefete aday göstermeyecek kadar ve muhalefetin adayını dizayn etme çabasını gösterecek kadar bunların gözünü kin ve koltuk sevdası bürümüştür. Siyasi hesapları, arşa çıkmış bu iktidar uğruna milletimizi ne hallere düşürüyorlar. Herkes aklını başına alsın. İktidara sesleniyorum. Yargıdan elini çek. Milletimiz kararlı. Milletimiz birleşecek, bütünleşecek. Seçimi kazanmak için her yolu mübah kabul edep, her türlü kötülüğü yapmak isteyenlere, bu millet haddini bildirecek. Neyi ne kadar göze alıyorsanız alın. İktidara sesleniyorum: Ben buradayım. Biz korkmuyoruz. Ama korkakların kim olduğunu biliyoruz. Buradan söylüyorum. Üzerimde beyaz gömleğim var, kirletemezsiniz. Bileklerim burada, sağlamdır, bükemezsiniz. Bu bilekler, sizin bileklerinizi, millet ile beraber dört defa büktü, bişinciyi bükecek. Sizi evinize yollayacak. Yol ne kadar zorlu da engebeli de olsa, gelecek güzel günlere yürekten inanıyorum. Güler yüzümüze, temiz kalplerimize yenilecekler. Tek bir fire bile vermeyin. 23 Mart'ta hep birlikte sandık başına."

 

"Onların Dediklerini Bir Bir Uygulayan Savcılara Sesleniyorum: Tehlikeli Bir Yolda Yürüyorsunuz"

CHP’nin Cumhurbaşkanı aday adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Şimdi yargıyı bir silaha dönüştüren iktidara ve onların dediklerini bir bir uygulayan savcılara sesleniyorum: Tehlikeli bir yolda yürüyorsunuz. Tehlikeli bir yol açıyorsunuz. Türkiye’de kamunun ihalelerine giren tüm firmaları, o kurumların yöneticilerini de zan altında bırakıyor ve onları da örgüt şeklinde bir tasarımın içine dahil ediyorsunuz. Sizin Ekrem İmamoğlu alerjiniz, Ekrem İmamoğlu’na olan düşmanlığınız ya da birilerinin 'Ekrem' ağrılarından dolayı çektiği sıkıntıdan size verdiği talimatlarınız başka kapılar açıyor'' dedi.

 CHP’nin ön seçimle belirlenecek cumhurbaşkanı aday adayı Ekrem İmamoğlu, İzmir’den başlattığı seçim çalışmaları kapsamında partililerle bir araya geldi. İmamoğlu, yaptığı konuşmada, şunları söyledi:

"Sevgili dostlarım CHP kayıtsız, şartsız millete inanmanın, millete güvenmenin partisidir. Yapacağımız ön seçim işte bu ruhun bu anlayışın ifadesidir. Nasıl ki ülkenin ve devletin tek sahibi milletse; partilerin tek sahibi de üyeleridir. Siz saygı değer CHP’liler ne derseniz o olur. 23 Martta da siz ne derseniz o olacak. Cumhuriyet ve demokrasi adına yapılacak en doğru, en ilkeli şeylerden birini yapıyoruz. Partimizin, cumhurbaşkanı adayını ön seçimle belirliyoruz. Ön seçim partimizin yanlız hukukunda değil; geleneklerinde ve ruhunda vardır. Sandıktan kaçanlar, partilerini saraydan yönetenler yapacağımız ön seçimi istismar etmeye, kendilerine fayda çıkarmaya çalışıyorlar. Ama onlara bu fırsatı vermeyeceğiz. Çünkü bizim partimiz demokrasi devrimi yaptı. Ön seçimle cumhurbaşkanı adayını seçerek demokrasi devrimi yaptı. Bu demokrasi devrimine imza atan çok kıymetli Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’e, onun nezdinde burada bulunan çok kıymetli MYK üyelerimize, genel sekreterimize, genel başkan yardımcılarımıza, parti meclis üyelerimize ve benim bu yola çıkmama güçlü desteğini veren CHP’nin TBMM Grubuna hepinizin huzurunda bu demokrasi devrimi adına teşekkür ediyorum sağ olsun, var olsunlar.

"Atatürk Sevdalıları Adım Adım Birleşip Bütünleşecek"

Demokrasi tarihimizin en geniş katılımlı ön seçimini yapacağız. Partimizi ve tüm muhalefeti büyüteceğiz. Güçlerimizi birleştireceğiz. Önce bu sandıktan tek bir üyeyi bile eksik bırakmadan yol almaya hep beraber çalışacağız. Sonra da bütün muhalefeti bir araya toplayacak hamleler yapacağız. Milletten kaçanlara korku salacağız korku. Milletimize umut kaynağı olacağız. Biz 23 Martta kullanacağınız her oyla ne yapacağız biliyor musunuz saraydakine haddini bildireceğiz. Ön seçimde hep birlikte ona diyeceğiz ki, ‘Bak Erdoğan işte bu sandıktır. Bu mühür, kendini sultan zannedenlerin değil milletindir. O sandıktan kaçamayacaksın. O mühürden kaçamayacaksın’ bunu diyeceğiz.

Bizler 23 Mart'ta tek yürek ve tek yumruk halinde bu güçlü mesajı vereceğiz. Ülkenin üzerindeki bu karamsarlığı ve bu karabulutları da atıp göndereceğiz. İstediğimiz ney biliyor musunuz; bu ülkenin bütün cumhuriyetçileri, bütün demokratları, bütün yurtseverleri, Atatürk sevdalıları adım adım birleşip bütünleşecek. Ve hep birlikte Türkiye’yi, o güzel, o aydınlık sabaha hep birlikte kavuşturacağız. Bu zalim bu kendi haddini bilmeyen millete zulmeden iktidardan kurtulduğumuz sabahı, o iktidardan kurtulduğumuz sabahı o anı hatırlayın. Özgürlüğün, eşitliğin, dayanışmanın bir güneş gibi bütün ülkeyi sardığı sabahı hatırlayın. İçimizi ısıtmaya başladığı o sabahı bir düşünün. O sabah seçim kazanmanın değil, milletçe birliğimizi ve geleceğimizi kazanmanın mutluluğunu yaşayacağız. Artık hiçbir partinin diğerine düşman, terörist muamelesi yapmayacağı herkesin kardeşçe yaşayacağı bir ülkeye uyanacağız. Herkesin düşüncesini özgür bir şekilde dile getirdiği bu ülkeye uyanacağız. Kimsenin kökenine, inancına, cinsiyetine, yaşam tarzına bakmadan insanı insan olduğu için seveceğiz. Bu toprakların bize öğrettiği terbiye ile hareket edeceğiz. İşte Hacı Bayram Veli’nin topraklarındayız. Hz. Mevlana’nın topraklarındayız. Bizler Hacı Bektaşı Veli’nin topraklarındayız. Bizler Yunus Emre’nin, Pir Sultan Abdal’ın topraklarındayız. Biz bu toprakların insanlarıyız.

 

"Kişiye, Partiye Sadakat Değil, Liyakat Esas Olacak, Liyakat"

Sevgili dostlarım bir dakika bile kaybetmeden bu bozuk düzenin yerine yine hep birlikte halkçı, sosyal adaleti ve güçlü bir düzen kurmaya girişeceğiz. Hiç kimsenin piyasanın acımasız şartları altında mahkum olmamasını sağlayacağız. Herkesin barınma, beslenme, eğitim, sağlık gibi temel haklarına  insanca yaşam koşullarına sahip çıkacağız. Üretenler, istihdam yaratanlar, en sağlıklı yatırım ve ticaret şartlarına kavuşacak. Milletimiz bu ülkenin ve devletin tek sahibi olduğunu en güçlü biçimde hissedecek. Bizzat yaşayacak. Çocuklarımız, evlatlarımız bu vatanın en güçlü gelecek vaadeden sahipleri olduğunu hissedecekler ve geleceğe güvenle bakacaklar. Devletin bütün yöneticileri vatandaş karşısında haddini ve hududunu bilecek. Kişiye, partiye sadakat değil, liyakat esas olacak, liyakat. Öyle insanları mülakatla eleyemeyecekler. Milletin evlatları çok çalıştığında bu memleketin en tepe noktasına kadar ulaşabileceklerini bilecekler. İşte o gün milletimizin umudu artacak. Ülkeyi şu ya da bu partinin değil, milletin evlatları yönetecek. Türkiye’yi şu ya da bu şahsın ya da şu ya da bu şahsın ailesi değil, şu ya da bu partinin değil, milletin ortak çıkarlarına uygun olarak yolunu belirleyen bir dönemi var edeceğiz.

 "Milletin Ortak Aklıyla Yönetilmeye İhtiyacı Var"

Sevgili dostlarım devletin, milletin ortak aklıyla yönetilmeye ihtiyacı var. Ortak değer ve hayallerine uygun olarak hareket edeceği bir döneme ihtiyacı var. Türkiye; adaletin, eşitliğin, kardeşliğin gücüyle büyüyecek, zenginleşecek güçlenecek. Zenginliği adilce paylaşacak. Bütün bunları nasıl yapacağımızı milletimize tek tek anlatacağız. 23 Mart'tan sonra Türkiye projelerimizi, somut vaadlerimizi, hedeflerimizi hergün konuşmaya başlayacak. Yeni parti programımızın kabulüyle ve tüm muhalif kesimlerden alacağımız katkılarla bu süreç daha da hızlanacak. Iktidara geldiğimizde ne yapacağımızı, nasıl yapacağımızı anlattıkça milletimizin erken seçim talebi daha da büyüyecek.

"Biz Dürüst Ve Açık Siyasetin Bireyleri Olacağız"

Elbette sevgili dostlarım yolumuz zor bir yol. Yolumuz asfalt bir yol değil. Yolumuz taşlı, tozlu bir yol. Yolumuzda engeller olacak. Hedefe ulaşmak kolay olmayacak. Bugüne kadar hangi hedefi kolay elde ettik? Bundan sonra da bedel ödemek durumunda kalabiliriz. Ama kim yılgınlığa kapılsa, kim umutsuzluğa düşse onu kolundan tutup ayağa kaldıracağız. Bizlerin yani CHP’lilerin en büyük görevi bu dönemde yüksek dayanışmadır. Dayanışmada en önde biz duracağız. Milletimize cesaretimizi göstereceğiz. Milletimize kararlılığımızı göstereceğiz. Biz tarihin en zor şartları altında kurulmuş ve umudu geleceğe örgütlemiş bir partiyiz. Büyük Atatürk ne demiş, ‘Partimizin en büyük kuvveti dürüst, açık bir siyaset ve sözlerimize bağlılıktır.' Biz dürüst ve açık siyasetin bireyleri olacağız. Ve sözlerimize bağlılıktan asla vazgeçmeyeceğiz. Birbirimize olan ilişkimizdeki o güçlü bağlardan asla vazgeçmeyeceğiz. Milletimizden yetki isterken de vazgeçmeyeceğiz, yetkiyi aldıktan sonra da milletimizle olan bağlarımızı güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz.

"CHP, Türkiye’nin Birinci Partisi Olduğu Günden Bu Yana Bizlere Fazla Mesai Yapıyorlar"

Sevgili dostlar hepimiz biliyoruz ki bugün fiilen Türkiye’de iki ayrı hukuk geçerli. İktidarın kanatları altındakiler en ağır suçları bile işlese hiç yargılanmıyorlar. Hak ettikleri hiçbir cezayı almıyorlar. Hatta sorgulayan bile yok ama başta CHP’liler olmak üzere iktidarı eleştirenlere, hakkını arayanlara, adalet isteyenlere düşman hukuku uygulanıyor. Çünkü iktidarın eli de kolu da yargının içinde. Bundan en çok yüce Türk yargısının namuslu ve bu durumdan çok şikayetçi olan hakimleri, savcıları çok üzgün durumda. Onlar da büyük baskı altında. O bakımdan ülkenin en az güvenilen kurumlarından birisi haline düşürdüler yargıyı. İşte bu hale getirdikleri yargıya CHP, Türkiye’nin birinci partisi olduğu günden bu yana bizlere fazla mesai yapıyorlar.

"Atatürk’ün Partisine Diz Çöktürebilirler Mi?"

Sevgili dostlarım, CHP’nin İstanbul'da 3 belediye başkanını sabahın şafak vaktinden bile önce, gece karanlığında, sabahın erken vaktinde alıp hapse attılar. Buradan değerli dostlarım Ahmet Özer’e, Rıza Akbolat’a ve en son ne yazık ki Beykoz Belediye Başkanımız Alattin Köseler’e selam olsun. Onların özgürlükleri için onların sonuna kadar mücadele edeceğiz. Şunu söyleyeyim, haksızlığa kim uğruyorsa her CHP’li her haksızlığa uğrayan içinde mücadelesini verecek. Bunların tek derdi ne biliyor musnuz? Sandıkta yenemediklerini ve bundan sonra da asla yenemeyecekleri CHP’ye yargı eliyle diz çöktürmek istiyorlar. Başarabilirler mi? Bizi yıldırabilirler mi? Atatürk’ün partisine diz çöktürebilirler mi?

Bunlar ön seçim kararı aldıktan sonra son bir ayda savcılar, bütün idari kurulların içindeki insanlar, medyaları; bize karşı, partimize karşı taarruza geçtiler. Savcılar dedim ama burada tekrar söyleyeyim; partimize ve bana yönelmiş olan bu yargı taarruzunun altında tek bir savcı var aslında onu tanıyor musunuz? Tanıtayım, daha iyi tanıyacaksınız kimi söylediğimi. Aslında o savcı geçmişte de savcılık yapmıştı, bugün de savcılık yapıyor. Ergenokon davaları sırasında ben CHP’nin Beylikdüzü’nde İlçe Başkanıydım. İlçe örgütümüzle birlikte Kumpas Davaları'na karşı güçlü mücadeleler verdik. Hergün Silivri'de nöbete gittik, hergün. O günleri yaşayanlar çok iyi bilirler. Malum savcı o günden bugüne türlü türlü renge boyandı. Malum savcı birileri tarafından hep aldatıldı. Kendisi de milleti aldattı. Bir gün öyle dedi bir gün böyle dedi. Ben ise o günden bugüne siyasi duruşumu hiç değiştirmedim. Aynı yolda kararlılıkla yürüyorum. Ve hala burayı iyi dinleyin aynı malum savcıya karşı mücadele ediyorum. O gün neye inanıyorsam, neye güveniyorsam bugün de ona inanıyorum. Yine Allah’ın adaletine inanıyorum. Yine partimin ve milletimin aklına, vicdanına sağduyusuna güveniyorum. Yılmıyorum, korkmuyorum, bir adım geri atmıyorum, bir adım geri atmayacağım.

''Hakkımda Neler Planladıklarını Duyuyorum, Biliyorum''

Hakkımda neler planladıklarını duyuyorum, biliyorum. Nereden mi biliyorum? Sosyal medyadaki trolleri, kendi saray gazetecileri ve onun gibi olan tetikçileri televizyonda konuşuyorlar. Çalışanlarımıza yurtdışı yasağı koyuyorlar. Yol arkadaşlarımıza, tanıdığımız, tanımadığımız iş insanlarının mal varlıklarına tedbir koyuyorlar. Savcılığa hayırdır bu nedir diye soranlara ‘örgüt’ diyorlar. Örgütlü işler varmış, avukatlar gidiyor, soruyor avukatları öyle cevap veriyorlar. Anlıyoruz ki birkaç kişinin birbirini bir vesileyle tanıyor olmasından ötgüt çıkarmaya, o örgütün hatlarını savcılıkta kurmaya çalışıyorlar.

Eğer birbirini tanımak örgüt ise bu insanların ahlakıyla iş yapması suç ise o zaman anlatayım. Türkiye’nin çok sayıda büyük şirketi var. Bu dev şirketler hepimiz biliyoruz; bizim de bazı ihalelerimizi onlar kazanıyor. Hakkaniyetle, adaletle, kamu yararı gözeterek kuşkusuz. Bu iş insanları birbirini tanıyor. Aynı özel uçakla yurtdışına gidiyorlar, maç izliyorlar. Aynı yatlarda teknelerde bir araya geliyorlar. Ertesi gün milyarca dolar değerinde devlet ihalelerinin ayrı ayrı şirketleriyle giriyor hep beraber gidiyorlar ihale aldıkları bakanlıklardan isimlerle yan yana oturuyorlar. Kamu kuruluşlarının başındaki yetkililer onlarda birbirini tanıyorlar. Sosyal medyada açık kaynaklarda fotoğrafları var. Bakanlığı döneminde ihaleler kazanan şirkete aynı bakan sonradan yönetim kurulu üyesi olarak atanıyor.

 

''Bana Kumpas Kurmak İsteyenler Bilsin Ki Dönüşü Olmayan Bir Yola Giriyorlar"

Şimdi yargıyı bir silaha dönüştüren iktidara ve onların dediklerini bir bir uygulayan savcılara sesleniyorum: Tehlikeli bir yolda yürüyorsunuz. Tehlikeli bir yol açıyorsunuz. Türkiye’de kamunun ihalelerine giren tüm firmaları, o kurumların yöneticilerini de zan altında bırakıyor ve onları da örgüt şeklinde bir tasarımın içine dahil ediyorsunuz. Sizin Ekrem İmamoğlu alerjiniz, Ekrem İmamoğlu’na olan düşmanlığınız ya da birilerinin 'Ekrem' ağrılarından dolayı çektiği sıkıntıdan size verdiği talimatlarınız başka kapılar açıyor. Kamudan ihale alan tüm iş insanlarına sesleniyorum: Çok büyük bir yol açılıyor. Emsal olacak işler açılıyor. Bu hukuksuzluk son bulmazsa bundan sonra Türkiye'de ne bir kamu yetkilisi ne de kim olursa olsun hiçbir iş insanı başına ne iş geleceğini bilemeyeceği günlere gebeyiz. Bugün olmaz, yarın olur. Bu gayrimeşru uygulamalara maruz kalmak istemeyen bu kötü akla müdahale eder. Ekrem İmamoğlu'nun itibarını zedelemek isteyenler, bana kumpas kurmak isteyenler bilsin ki dönüşü olmayan bir yola giriyorlar."

Salona sığmayan vatandaşlar: ''İster diplomayla suçlasınlar ister köşe bucak kaçsınlar, peşinde halk var"

 Bir vatandaş, ''İster diplomayla suçlasınlar, ister köşe bucak kaçsınlar peşinde halk var. Onun arkasında halk olduğu müddetçe hiçbirimizin sırtı yere gelmez'' dedi.

 

"Sayın Cumhurbaşkanım babanın parasını vermiyorsun, 32 yıl ben prim yatırdım bu devlete''

Afyonkarahisar’dan gelen Abdülkadir isimli vatandaş İmamoğlu’nun seçimi kazanacağını belirterek, şöyle konuştu:

''Geçmişte gördük 2019’da Sayın Ekrem İmamoğlu İstanbul’u kazandığı halde adama haksızlıkla kazandığı seçimi elinden aldılar. İkinci seçimde ne oldu? 800 bin bilmem kaç ile seçimi aldı. Şu anda 23 yıldır AKP’nin bu hale getirdiği İstanbul’u ne güzel bir şehir haline getirdi. Halkın içinden Sayın Ekrem İmamoğlu. Sayın cumhurbaşkanımız spor salonlarından insin bakalım bir tabana. Ben Afyon’un Çobandere ilçesinden geliyorum, çiftçiyim, emekliyim. Sayın Cumhurbaşkanımız diyor ki 'bin lira verdim yeter' diyor. Sayın Cumhurbaşkanım babanın parasını vermiyorsun. 32 yıl ben prim yatırdım bu devlete. O paramı veriyorsun benim, başka para vermiyorsun. Sayın Ekrem İmamoğlu başkanımız ülkemizi güzel günlere getireceğine yüzde yüz eminim. Kırsal kesimden geliyorum. Bizim ilçemizde her gün veya iki güne bir tarla ve ev satış ilanları oluyor. Şu anda Türkiye'nin ne çektiğini sayın Cumhurbaşkanımız da biliyor ama görmezden geliyor. Gözlerini ya kapıyor ya da kulaklarına pamuk tıkıyor. Cumhurbaşkanımız lütfen bu halkı gör. Gör Ankara’yı gör, İmamoğlu’nu gör. Adamı böyle tutuklamalarla olmaz lütfen sizden istirham ediyorum, Türkiye’nin önünü açınız. Korkunun ecele faydası yok.''

 

''Ekrem İmamoğlu bu ülkenin acilen ihtiyaç duyduğu anlayışa sahip olan kişidir"

Bur başka vatandaş ise düşüncelerini, ''Ekrem İmamoğlu bu ülkenin acilen ihtiyaç duyduğu anlayışa sahip olan kişidir. Acilen Ekrem İmamoğlu ülkenin başına mutlaka gelmelidir. Vatan çok dağıldı. Vatan çok parçalandı. Vatan adeta emperyalizmin hizmetine sunuldu. Cumhuriyet Halk Partisi bunu kabul edemez. Onun için herkesin aklını başına alması lazım. Bir diktatörün iki dudağının arasına sıkışmak Türk halkına yakışmaz, Türk milletine yakışmaz. Bu saltanat ve talan düzenine oy verenleri uyarıyor ve dikkatlerini çekiyorum. Eğer bu vatan zerre kadar saygınız varsa artık yeter'' diye dile getirdi.

''Arkasında halk olduğu müddetçe hiçbirimizin sırtı yere gelmez'

İmamoğlu’nun seçimi kazanacağını dile getiren diğer bir vatandaş ise ''İster diplomayla suçlasınlar, ister köşe bucak kaçsınlar, peşinde halk var. İsterse tamamen orduyu, polisi toplasınlar yine de halkın onda biri kadar değil kimse. Onun arkasında halk olduğu müddetçe hiçbirimizin sırtı yere gelmez'' dedi.

"Halk seve seve salonu alır. Onlar vermesin biz alırız"

Bir vatandaş ise bazı illerde İmamoğlu'na salon verilmemesine tepki göstererek, şunları söyledi:

"Halk seve seve salonu alır. Onlar vermesin biz alırız. Bak nasıl aldık görüyorsun değil mi? Bağırta çağırta alırız. Biz Ekrem Başkan'ı burada beklemiyorduk. Tuzluçayır'ın göbeğinde parkımız var, parkta bekliyorduk. O parkta yüz binlerce insanla bir araya gelecektik ama buraya geldik. Halk almasını bilir, halk aç. 10 bin lira maaşla geçiniyor bu adam. Çoğu insanın tuzu kuru. Pazara gidebiliyor. Kıvırcık 30 lira olmuş, alamıyor. Nasıl olacak? 10 bin liraya bir şey alamaz ki. Ankara'da en kötü kira 15 bin lira. 10 bin lira maaş al 15 bin kira ver. Akşam pazarda çürükleri bekliyor adam. Çürükleri alıyor, çaresiziz. Atatürk gibi bir insan arıyoruz ama bulamıyoruz."

Bir diğer vatandaş da "Bu halk artık bıktı, bu yönetimden bıktı usandı. Yeni bir yönetim oluşması gerekiyor. Ekrem Başkan bu işe başını koydu, inşallah kazanacak" dedi.

"Sonuna kadar Ekrem İmamoğlu'na güveniyoruz"

Diğer bir vatandaş da "Ekrem Başkan'ın cumhurbaşkanı olmasını istiyoruz. Yeter artık, millet bıktı. Hayat şartları zorlaştı, halk aç, perişan. Herkeste stres var. Çoluğumuz, çocuğumuz gençlerimiz evlenemiyor. Geleceğe ümitle bakamıyor. İnşallah bize yeni yüz, hayat, ışık, umut olur" diye konuştu. Bir diğer vatandaş da "Alacağız başka yolu yok. Sonuna kadar Ekrem İmamoğlu'na güveniyoruz. İnsanlar ayrımcılıktan bunaldı, bıktık" ifadelerini kullandı.

 

 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat