Geçen haftaki yazımın başlığı ‘’Ali Koç’un kapitalizm değerlendirmesi hakkında’’ idi.
Bu hafta, internette dolaşımda olan ve tek bir yazar’a ait olmayan (Anonim) bir yazıyı paylaşmak istiyorum.
Sert ve çarpıcı eleştirilerle dolu bu yazıda benim itiraz edeceğim hususlar var olmasına rağmen, siz değerli okurlarımın da bilgisine sunmak ve konu hakkında düşüncelerimi paylaşmak istiyorum:
Merhaba… Ben kapitalizm!
Küçük kızlarınızı Barbie bebeklerle büyüttüm, ‘’Bugün, sizden estetik operasyon için para istiyorlar’’ diye neden şaşırıyorsunuz.Çıkarlarım uğruna kocaman bir moda endüstrisi yarattım!İstediğimi de elde ettim; 17 yaşındaki kızların çoğu dış görünüşlerinden rahatsız.
Ben kapitalizmim! Bir kadının bir moda dergisini 15 dakika karıştırması kendi vücudunu beğenmemesine yetiyor!
Ben kapitalizmim ve bakış açınızı öyle bir değiştirdim ki, hırsız bir CEO’nun hayat hikayesi sizin için ‘’azim ve başarı hikayesi’ olabiliyor.
Ben kapitalizmim ve ortalama bir insanın günde 5,5 saat Tv. izlediği, kitap okumadığı, tiyatro ve sinemaya çok az gittiği bir toplumda alaşağı edilmek gibi bir kaygım yok!
Ben kapitalizmim ve Steve Jobs tabii ki çok önemli biriydi, ancak % 1 ‘inizin ihtiyacı olan makineleri 3. Dünya Ülkelerinde ucuz işçilerle üretmekte çok başarılıydı…
Elbette bütün kapitalistler birer ‘’aziz’’ gibi konuşacaklar, tıpkı Bill Gates gibi, 150 milyon dolarlık 66.000 m2 bir evde yaşayan bir aziz!
Ben kapitalizmim ve benim yüzümden dünyada 600 milyon obez ve 1.4 milyar aç insan var!
Ben kapitalizmim ve Starbucks için kahve üreten bir çiftçinin oradan bir bardak kahve satın alabilmesi için 3 gün çalışması gerek!
Ben kapitalizmim ve Uzak Doğu’da 6-12 yaş arası kızlar 200 Dolar gibi paralarla seks kölesi olarak satılıyorlar.
Ben kapitalizmim ve ‘’Serbest piyasa ekonomisi’’ dünyanın en büyük yalanı.
Ben kapitalizmim ve Amerikalıların %24’ü eğer milyarder olmaları için bütün ailelerini reddetmeleri gerekecek ise, bunu yapabileceklerini söylüyor.
Ben kapitalizmim ve kadınlara sesleniyorum! Lütfen birer obje haline geldiğinizi aklınıza getirmeden Victoria’s Secret’a koşun. Avuç içi kadar çamaşıra 80 dolar verince çok mutlu olacağınızı garanti ediyorum!
Ben kapitalizmim ve 15 yaşındaki bir çocuğun İPad alabilmek için böbreğini sattığını duyunca zevkten dört köşe oldum!
Ben kapitalizmim ve Madonna’nın sadece Londra’da 8 evi var, ortalama 600 evsize barınak olabilecek büyüklükte.
Ben kapitalizmim ve Tayland’da Disney fabrikası için çalışan bir çocuğun Disneyland’a girecek parayı çıkarması için 55 gün çalışması gerek. Afrika kıtası dünyanın altın rezervlerinin %90’ını elinde bulundurmasına rağmen, dünya’da sadece 4 tane Afrikalı milyarder var.
Ben kapitalizmim ve Afrika kıtasından her sene 8.5 milyar dolar değerinde pırlanta çıkıyor, kıta’nın açlık sorununu çözmeye yetecek miktar…
Ben kapitalizmim ve siz pırlantalara bayılırsınız. Hindistan da 1 milyon kişi günde 1.2 dolar kazanarak o pırlantaları üretiyorlar.
Dünyayı sarışın kadınların güzel olduğuna inandırdım. Bu yüzden Asya kıtasında 300 milyon kadın düzenli olarak beyazlatıcı sabun kullanıyor.
Ben kapitalizmim ve sizin hayatlarına özendiğiniz Hollywood yıldızlarının % 64’ü kokain bağımlısı.Ben kapitalizmim ve yılda 20 milyon çocuk açlıktan ölürken, siz aynı tişörtü haftada iki kez giymeye utanıyorsunuz.
Ben kapitalizmim ve siz hangi Tanrı’dan bahsediyorsunuz, artık farkına varın, taptığınız tek tanrı benim! Ben kapitalizmim ve siz hangi Tanrı’dan bahsediyorsunuz, Müslümanlar 5 yıldızlı Kâbe manzaralı otellerinde ‘’İbadet’’ ederlerken?
Ben kapitalizmim ve siz hangi Tanrı’dan bahsediyorsunuz, bütün Dünya Hristiyan Bayramı Noel’i sırf alışveriş yapıp eğlenmek için ‘’kutlarken’’?
ABD de 7 milyon evsiz insanın olduğundan kimsenin haberi yok, çünkü Tv. de gördüğünüz Amerikalıların hepsi havuzlu villalarda yaşıyorlar.
Ben kapitalizmim ve yine başardım! Bütün kadınları dolapları tıka basa dolu olduğu halde giyecek hiç bir şeyleri olmadığına inandırdım!
Dünya nüfusunun % 50 si, Dünya kaynaklarının ve zenginliklerinin % 1’ine sahip. Dünya nüfusunun % 1’i Dünya kaynaklarının ve zenginliklerinin % 50 sine sahip.
Ben kapitalizmim ve bankacılar benim evlatlarım. Amerikalıların % 85’i eğer ekonomik durumlarını iyileştirebilecekse faşist bir Hükümeti seçebileceklerini söylüyor. İşte bu kapitalin gücü! Sizi özgür bırakmayan, fikirlerinize sansür vuran, en sonunda polis kurşunuyla öldüren bir Devleti kendi elinizle kurmanız ne tuhaf? Sizin ağzınızı burnunuzu kırıp hapse tıkmaları için bir Devlet kuracak parayı, kendi vergilerinizle sağlamanız ne kadar tuhaf?
Amy Winehouse gibi bağımlılara acırken, hepinizin birer bağımlı olduğunu unutmanız ne kadar komik!
Zavallı tüketim bağımlıları!
Değerli okurlarım;
Yukarıda yazılı kapitalizm eleştirileri, ilk okunduğunda vahşi kapitalizme karşı bir kişi olarak beni etkilemesine rağmen, üzerinde biraz düşündüğümde eksik ve yersiz bulduğum bir çok nokta ortaya çıkıyor.
Örneğin;
Kapitalizmin yerine nasıl bir ekonomik model öngörülmeli ki, hem sebep olduğu olumsuzluklar ortadan kalksın, hem de faydalı gözüken tarafları kalsın.
Faydalı tarafları da neler derseniz:
Yaşamın daha güzel, daha renkli ve daha cazip olmasına imkan sağlayacak, dinamik ve rekabetçi yapıyı sistemin özünde barındırması ve bu özelliğiyle İnsan’ın doğasına uygun olması diyebilirim.
Aksi taktirde, ortaya konulacak modellerin durağan ve ancak totaliter rejimlerde var olabileceğini,geçmişte yaşanmış acı tecrübelerden anlayabiliyoruz. Bu tip ekonomik modeller, hür ve demokratik ortamlarda uygulanamamıştır. Ancak otoriter, totaliter ve devamlılığı olmayan rejimlerde belli sürelerde uygulanabilmiştir. Sonuç ta hüsrandır.
O halde esas cevabının aranması gereken soru şu olmalıdır:
Hem İnsanı ezmeyen, hem de doğasına uygun olan bir ekonomik model uygulamasının nasıl olabileceğini araştırmak gerekiyor.
Bu da sıradan insanların değil, toplum bilimcilerin, üst düzey ekonomistlerin, hatta filozofların başarması gereken bir durum olsa gerekir. Bu konularda ciddi çalışmalara dayalı çok önemli ve değerli önermelerin yapıldığını görmekteyiz. Thomas Piketty (21.nci Yüzyılda Sermaye) Joseph E.Stiglitz (Eşitsizliğin bedeli) isimli kitaplarında yazdıklarıyla iyi birer örnek olarak ortaya çıkıyorlar.
Sıradan insanların gündelik yaşamlarını kolaylaştıracak ve Dünya’yı daha yaşanabilir kılacak sistem arayış ve uygulamalarını demokratik Ülkelerde siyasetçilerden beklemek işin en doğrusudur. Ama siyasetçilere de doğru hedefi göstermek, yapacakları siyasi tercihlerindeki isabetle vatandaşların üstüne düşen bir görev değil mi’dir?
O halde, gelecekte nasıl bir siyasi iktidar tarafından yönetilmeyi arzu ediyorsak, yaşamda olan bitenle ilgili olmak, sebep ve sonuç ilişkilerini iyi gözlemlemek gerekiyor. İlgili ve bilgili olunduğu taktirde, seçim tercihlerinin de daha doğru yapılabileceğini düşünüyorum