Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Celal Şalçini, sıklıkla görülen migrenin yaşam kalitesini düşürdüğünü söyledi.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Celal Şalçini, sıklıkla görülen migrenin yaşam kalitesini düşürdüğünü söyledi.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Celal Şalçini, sıklıkla görülen migrenin yaşam kalitesini düşürdüğünü söyledi.Toplumda yaygın şekilde görülen migren, tek taraflı, zonklayıcı ve şiddetli ağrı şeklinde kendini gösteriyor. Hastaların ışık ve sesten rahatsız olduğu migren vakalarına, bazen bulantı ve kusma eşlik edebiliyor. Migren, koku veya lodostan, ayrıca peynir ve şarap gibi mayalanmış içecek ve yiyeceklerle tetiklenebiliyor. Tedavisi mümkün olan migrende doktor değişikliğinden kaçınmak ve tedaviyi yarım bırakmamak gerekiyor. Migren tipi başağrısına sıklıkla aşırı ilaç kullanımına bağlı baş ağrısı eşlik edebiliyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Celal Şalçini, sıklıkla görülen migrenin yaşam kalitesini düşürdüğünü söyledi.Migrenin birincil baş ağrısı olarak nitelendirilen ağrılar arasında yer aldığını belirten Dr. Celal Şalçini, “Migren ağrıları tek taraflı, zonklayıcı ve şiddetli olmaktadır. Bazen ağrı esnasında hastalar ışık ve sesten rahatsızlık hisseder. Bulantı ve kusma sıklıkla eşlik etmektedir. Menstruasyon dönemlerinde daha belirgin olabilir. Bazen kokular, lodos, bazı meyveler, peynir veya şarap gibi mayalanmış yiyecek ve içecekler migreni tetikleyebilir” dedi.
Migren ağrısına genellikle uykunun iyi geldiğini belirten Dr. Celal Şalçini, “Migren, tedavisi mümkün hastalıklardan biridir fakat doktor ve hasta uyumu son derecede önemlidir. Sık doktor değişikliği, tedaviye uyumsuzluk ve tedaviyi erken bırakma, tedavide başarısızlığın en önemli sebebidir” dedi.
Baş ağrılarının iki çeşit olduğunu belirten Dr. Celal Şalçini, ikincil baş ağrılarının ciddiye alınmasının önemli olduğunu kaydederek “Birincil veya primer baş ağrıları arasında migrenin yanı sıra gerilim ve küme gibi baş ağrısı tipleri vardır. Hipertansiyon, beyin tümörü, beyin kanaması veya birçok ikincil sebepten kaynaklanan baş ağrıları büyük önem taşımaktadır. Bu tip baş ağrılarına ikincil veya sekonder baş ağrıları denir. Doktorun önceliği bu baş ağrılarını araştırmaktır ve beyin MR/Tomografi gibi görüntüleme istememizin en önemli sebebi budur. Bu baş ağrılarının tedavisi ile baş ağrısı yapan sebebi ortadan kaldırmak amaçlanmaktadır. Örneğin hipertansiyon ilacına başlamak gibi. Burada hastaya geçici süreyle ağrı kesici verilip esas amacımız olan tansiyonu düşürmeye yoğunlaşılır” dedi.
Gerilim tipi baş ağrısının aslında psikolojik stresin baş ağrısı olarak yansıması olduğunu kaydeden Dr. Celal Şalçini,bu tip baş ağrısı tedavisinin migrenden tamamıyla farklı olduğunu ve psikiyatrik ilaçlarla tedaviye başlandığını söyledi.
Günümüzdeki diğer problemli baş ağrılarından birinin de “aşırı ilaç kullanımı”na bağlı ortaya çıkan baş ağrısı olduğunu belirten Dr. Celal Şalçini, “Bu hastalar çok sık ağrı kesici kullandıkları için ağrı kesicilere karşı bir nevi bağımlılık geliştirir. Bu tip baş ağrısı tedaviye direnç gösteren ve tedaviye uyumsuz hastalarda görülür.Sıklıkla kronik migren/gerilim baş ağrılarına eşlik eder. Tedavide öncelik hastayı aşırı ağrı kesici ilaç kullanımdan uzak tutmaktır ve tedavinin zor kısmı budur. Bazen hastaları ağrı kesicilerden uzak tutmak ve kontrollü tedavi yapmak için hastaneye yatış yapmak gerekebilir” diye konuştu.