Gazeteci olarak, birçok farklı konuda uzman insanlarla tanışma fırsatım oluyor. Yine bir Gelişim ve Değişim Kampı, HK Performans Zayıflama Kampı ziyaretim esnasında tanıştığım Berat Yıldız’dan bahsedeceğim size.
Medikal Fitness Uzmanı ve HK Performans Doğa Sporları Kamp Merkezi Spor Müdürü Berat Yıldız Kimdir?
6 Ekim 1989 Diyarbakır doğumlu Yıldız, henüz 5 yaşındayken ailesiyle ile birlikte İstanbul’a yerleşmiş. İstanbul Şehremini Lisesi Spor Bölümü’nü bitirdikten sonra, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü’nü başarı ile tamamlamış. Bartın Üniversitesinde Pedagojik Formasyon eğitiminin ardından Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü’nü bitirmiş. Şu an İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde Hareket ve Antrenman Bilimleri Bölümü’nde yüksek lisansını yapmaktadır. Kişisel gelişim için vücut geliştirme, bilek güreşi, fitness eğitmenliği, medical fitness, personal trainer, sporcu beslenmesi, bireysel spor koçluğu gibi konularda eğitimler alarak yeterlilik belgelerine sahip oldu. Uzun yıllar fitness kulüplerinde fitness eğitmenliği, personal trainer, spor müdürü ve tesis müdürü olarak görev aldı. Şu an kilo ve kilo psikolojisi üzerine faaliyet gösteren HK Performans Doğa Sporları Kamp Merkezi’nde Spor Müdürü olarak görev yapmaktadır.
Bu arada HK Performans’tan size ileride ayrıntılı şekilde bahsedeceğim. Müthiş bir aura, müthiş bir aile. Başında Halil Kargulu var. O bir rekortmen. O bir ‘gelişerek değişim’ modelinin öncüsü. Sade, egoları minumum ve doğal; insan olmanın bilincinde ve danışanlarının avuçlarına mucizelerin tohumlarını bırakan can suyunu veren kişi. HK Performans; ‘’bilinçli ve farkında olarak zayıflamanıza yardımcı olur. Rehberlik eder. Yatılı zayıflama kampı, online programlar, detoks ve arınma kürleri, Turbomend Mikro beslenme ürünleri ile psikolojik destek alarak kilo vermenize yardımcı olur. Algı ve alışkanlıklarınızı değiştirirken zihninizi de özgürleştirmeye çalışır’’ sloganıyla yola çıkmış.
Aslında kaç yaşında olduğumuzla ilgili medikal fitness uzmanı olarak Berat Yıldız ile sohbetim esnasında bize şunları kaydetti: ‘’Birçoğumuz biyolojik (metabolik) yaşın ne anlama geldiğini bilmiyoruz. Zira sorulduğunda genellikle doğum yılımızı söyleriz. Halk arasındaki söyleyişlerden birkaçını ele alırsak ‘yaş’ konusundaki algımızın doğum yılıyla ne kadar bağlantılı olduğunu görmek mümkün. “Benim ruhum genç”, “Geceleri saymazsak yirmi yaşındayım” gibi.
Peki, gerçek yaşımızı ne belirliyor?
Biyolojik ve Kronolojik yaş neyi ifade eder?
Kaç yaşında olduğumuzu ifade eden iki kavram var: Biri kronolojik, diğeri ise biyolojik yaş.
Bilimsel bir açıklama ile özetlemek gerekir ise kronolojik yaş hesabında, doğum gününden sonra geçen zaman bugünün tarihinden çıkarılıyor.
Öte yandan biyolojik yaşı hesaplamak için rakamların yanı sıra uzmanlık bilgisi de gerekiyor. Çünkü biyolojik yaş; genetik hazır bulunuşluluk, yaşanılan çevrenin yıpratma payı, düzenli spor yapıp yapmama, meslek, ailevi durum, maddi imkân, sigara ve alkol kullanımı, hatta psikolojik durum gibi yaşam kalitesinin göstergesi olan koşullara bağlı olarak değişen bir kavramı temsil ediyor.
Kısacası biyolojik yaş, ruhsal ve bedensel sağlığın bir ifadesi. Kronolojik ve biyolojik yaş arasındaki fark ise yaşam kalitesi hakkında fikir veren ve gerektiğinde tıbbi açıdan önlem alınması ihtiyacını ortaya koyan bir araç.
Biyolojik yaş nasıl hesaplanır?
Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor: Biyolojik olarak kaç yaşında olduğumuz, doğum yılımızın üzerine kaç yıl yaşadığımızın eklenmesinde olduğu gibi, %100 kesin bir veri olarak ortaya konamıyor.
Bu hesabı yapabilenler konunun uzmanı olmak durumundalar. Özel cihazlarla uygulanan antropometrik testlerle boy, vücut ağırlığı, vücut yağ yüzdesi, yağsız vücut kitlesi, somatotip (yağlılık, kaslılık, incelik), total vücut suyu, sağ ve sol olmak üzere kol ve bacaklar ile gövdeye ait bölgesel yağ ve kas kitlesi ölçülüyor.
Bunun yanı sıra kişinin gün içinde yaptığı egzersiz, beslenme alışkanlıkları ve stres durumu gibi yaşamsal koşulları ve alışkanlıklarını içeren beyanatı da dikkate alınarak bazı sayısal değerlere ulaşılıyor.
Her iki veri dikkate alındığında ise gerçeğe çok yakın bir biyolojik yaş hesabı ortaya çıkmış oluyor.
Bu noktada ‘gerçeğe çok yakın’ tabirini kullandık. Çünkü: ölçümlerin yapıldığı cihazların hassas ve doğru kullanımının yanı sıra, kişinin kendi hakkında verdiği bilgilerin gerçek ve objektif olması çok büyük önem taşıyor. Hatta cevaplar dürüstçe verilmiş olsa dahi, o anki psikolojik durumun cihazların ölçtüğü parametrelere olan etkisini de yadsımamak gerekiyor.
Bu bilgilerin ışığında, ruhsal ve bedensel kimyamızın etkileşimiyle oluşan somut verilerle ulaştığımız sayısal bir değer çıkıyor ki buna biyolojik yaş diyebiliriz.
Biyolojik olarak gençleşmek mümkün mü?
Bir kişinin kronolojik yaşı oldukça genç olmasına rağmen biyolojik yaşı oldukça yüksek olabilir. Elbette tam tersi bir durum da söz konusu olabilir.
Yapılan değerlendirmelerin ardından biyolojik yaşın, kronolojik yaşa göre daha düşük çıkması durumu kişi için herhangi bir problem teşkil etmez. Öte yandan kronolojik yaşın biraz üstünde bir biyolojik yaşa sahip olmak bazılarımızı üzebilir. Aradaki farkın çok yüksek olması ise sağlığın tehdit altında olduğunun bir göstergesidir.
Biraz, ya da çok fazla; ne olursa olsun ‘biyolojik yaşım yüksek çıktı’ diye üzülmeyin. Çünkü: yaşam kalitenizi olması gereken çizgiye taşıdığınızda bedensel ve ruhsal gücünüzü geri kazanma açısından iyileşmeler gözlenebilir. Olduğunuzdan çok daha genç ve hızlı bir metabolizmaya sahip olabilirsiniz. Nasıl mı?
• En bilindik tavsiye ile başlayalım: Sigara ve alkol kullanımı azaltılmalı hatta bırakılmalı.
• Gergin durumlarda stres kontrol altına alınmalı.
• Aktivite ve egzersiz alışkanlıkları kazanılmalı ve düzenli hale getirilmeli.
• Uyku düzenine dikkat edilmeli ve kaliteli bir uykuya önem verilmeli.
• Beslenme alışkanlıkları düzenli, dengeli ve doğru şekilde olmalı.
• Öfkeli ve şiddet içerikli düşünce ve davranışlardan uzak durulmalı.
• Can sıkıcı durumlara karşı mümkün olduğunca iyimser tutum sergilenmeli.
• Sağlık riski değerlendirmeleri düzenli olarak yaptırılmalı.
• Doktor tavsiyeleri özenle uygulanmalı.
• Yaşanılan çevrenin temiz olmasına önem gösterilmeli.
Önerilen bu reçetedeki hiçbir madde bir diğerinden daha önemli ya da önemsiz değil. Hatta; bu reçeteyi uzatmak mümkün. Dolayısıyla bedensel ve ruhsal olarak iyileşmeyi sağlayıp kronolojik yaştan daha genç bir biyolojik yaş hedefleniyorsa yaşam kalitemizi her açıdan arttırmaya özen göstermemiz gerekiyor.
Üç temel hedef daha…
Elinizdeki ‘akıl zarını’ iyi kullanırsanız, genetik mirasınızı önemli ölçüde bir kader olmaktan çıkarabilir, başkalarına muhtaç olmayan, iyi yaşayan, huzurlu, keyifli, dostları ve ailesi ile iyi bir hayat geçiren, zarif ve bilge bir birey olabilirsiniz.
Bunun için üç temel hedef; damar yaşlanmanızı geciktirmek, bağışıklık sisteminizi güçlendirmek, sosyal ve çevresel faktörlerinizi geliştirip inanç dünyanızı zenginleştirmek olmalı. Bu da zaten ister istemez biyolojik yaşınızın sizi mutlu eden seviyede seyretmesine yardımcı olacaktır.
Duygularınızı özgürce dışa vurabiliyor musunuz? Düzenli spor yapıyor musunuz? gibi fiziksel aktivitelerinizi yansıtan bilgiler kadar; Duygularınızı özgürce dışa vurabiliyor musunuz? gibi psikolojik durumunuz hakkındaki bilgiler de biyolojik yaşınızın tespiti için önem taşıyor.
Unutmayın; önemli olan kronolojik yaşınız değil biyolojik yaşınızdır. Kronolojik olarak kaç yaşında olursanız olun bedeniniz ve ruhunuz hissettiği yaştadır’’ diye derin bilgileri bize aktardı.
Bu güzel sohbet ve bize verdiği bilimsel, aktüel bilgiler için Medikal Fitness Uzmanı Berat Yıldız’a teşekkür ederim.
Haber: Veysel Kavrayan