Her şeyimizi borçlu olduğumuz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk,Samsun’açıkışından yaklaşık 1 yıl sonra, 20 Nisan 1920’de TBMM’nin açılışını yapmış ve ilk meclis başkanlığına seçilmiştir.

İlk meclisin açılışı, yoksulluğun, çaresizliğin ve ihanetin hâkim olduğu, Anadolu’nun da işgal altında bulunduğu ve her tarafın yangın yerine döndüğü bir döneme rastladığı unutulmamalıdır. Büyük ve eşsiz kurtarıcımız Atatürk’ün, “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir”, “Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır”, söylemleri, inanç, düşünce ve hedefleri, yeni kurulan meclisin de manifestosu olmuştur.

Atamız, çocukları çok sevmiş, onlara güvenmiş ve onları ülkenin geleceği olarak görmüştür. Bu nedenledir ki; meclisin kuruluş tarihi olan 23 Nisanı çocuklara bayram olarak armağan etmiştir.

Ancak çocuklarımıza istenildiği gibi bir gelecek, istenildiği gibi bir dünya kuramadık.

Çocuklarımız, bu bayramda da, ağır ekonomik koşullar altında çocukluklarını yaşayamadan harcanıp gitmektirler.

Bazen çocuk gelin olmaktalar, bazen suçun bir parçası, bazen de şiddete maruz kalmaktadırlar. En vahim olanı da ülkemizin her tarafını örümcek ağı gibi saran tarikat, cemaat ve vakıfların ağına düşmeleri ve buralarda, zihinsel ve cinsel tacize uğramalarıdır.  

Bilimsel pozitif eğitimden, üretimden, uzaklaştıkça, bugün içerisinde bulunduğumuz açmazlar, krizler, tacizler ve cinayetler artarak devam edecektir. Bunun en büyük kurbanları da savunmasız çocuklarımız olacaktır.

Bu durumdan kurtulmanın yolu, Devletimizin, Cumhuriyetimizin yeniden, fabrika ayarlarına dönmesiyle mümkün olacaktır. 31 Mart yerel seçimlerinde alınan sonuçlar bunun ilk adımlarıdır.

Bu tespit ve inançla,  başta çocuklarımız olmak üzere, büyük Türk Ulusunun bayramını kutlar, bu bayramı çocuklarımıza armağan eden, büyük devlet adamı, büyük komutan, tarihin gördüğü en büyük devrimci, en büyük dahi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüze en derin sargı, minnet ve şükranlarımızı sunarız.

Ahmet KAVAZ

Atatürkçü Düşünce Derneği İZMİT Şubesi Başkanı