Türkiye’nin kestane ambarı olan Aydın’da, kestanenin en fazla yetiştiği alanlardan biri olan Eğrikavak köyünden başladı etkinlik. Koçak Çayı’nın döküldüğü Başdeğirmen’de sabah kahvaltı yapıltıktan sonra, bölgede bir gezinti yapıldı. Sonbaharın güzelliklerini görmek için, her yıl geleneksel bir şekilde Koçak Kanyonu etkinliğini yapmaktalar. Koçak Kanyonu’ndaki sararan yapraklar, renklerin birbirleriyle uyumları, harika manzaralar gelenleri hayran bıraktı. Evliya Çelebi’nin Aydın coğrafyasını anlatmak için söylediği “Dağlarından Yağ, Ovalarından Bal Akar” sözündeki tüm güzellikleri, katılımcılar burada gördüklerini dile getirdi. Dikenli kozalaklarının içinden çıkardıkları yayla kestanelerinden de yediklerini, bal gibi incirlerinden de… Doğayla bütünleşen köprülerinden geçip, Koçak Çayının güzelliklerini keşfettiler. İçinde yürürken insanın kendini yağmur ormanlarında hissettiği muhteşem bitki toplulukları arasında doğayı keşfetmenin keyfini çıkardıklarını dile getirdiler. Kanyonun biyolojik çeşitliliğini oluşturan bitki ve ağaç türleri hakkında bilgi verdiler. Zengin bitki toplulukları arasında yoğun şekilde göze çarpan, pürüzsüz gövdesine herkesin dokunduğu Sandal ağaçlarının bolluğu ve devasa boyutlara ulaşması, kanyonun önemli değerlerinden biri olduğunu gösterdi. Koçak Kanyonu vadisinin derinliklerindeki küçük harımlarda, yöre insanları tarafından ilaçsız olarak üretilen ve yanı başındaki temiz sularla sulanan sebzelerin, eşeklerle 600 metre yukarı taşınıp, Aydın pazarlarında satıldığı sadece köylüler tarafından biliniyor. Bu sebzelerin nasıl bir coğrafyada yetiştirildiğini ve hangi şartlarda getirildiğini ne yazık ki pazara gelenler bilmiyor. Renklerin armonisiyle tabiatın güzellikleri içinde yürümenin mutluluğunu yaşadıklarını bildirdiler. Aydın’da foto safari yapılabilecek ender yerlerden biri olan Koçak Kanyonu’nun, doyumsuz güzellikler sergilediğini gözlemlediler. Akdeniz Bitki Örtüsünün en canlı örneklerinin görüldüğü Koçak Kanyonu’nu dolaşmak için performansınız iyi olmalı. Kanyona inmeden de basit yürüyüşlerle gidilebilecek parkurlar ve manzaralar da mevcut. Yaklaşık 5 saat süren kanyondaki güzelliklerin yorgunluğu, getirilen kumanyaların yayla evlerinde yenmesiyle son buldu. Özgün kliması, muhteşem manzaraları, otantik köyleriyle Aydın eko turizmi için çok önemli olan Koçak Kanyonu, trekking tutkunlarının koruma-kullanma dengesi gözeterek faaliyetlerini yapabilecekleri özgün parkurlara sahip. Yürüyüş bitiminde yorgunluk çayları Eğrikavak kahvelerinde içildi. Bu etkinliği her yıl burada yapmalarından dolayı Eğrikavak köylüleri ürettikleri ballardan, cevizlerden, pekmezlerden, incirlerden, kestanelerden oluşan küçük bir pazar kurdular. Ekonomilerine ayaklarına kadar gelmiş müşterilerden önemli katkı yaptılar. Eğrikavak köylülerinin yaşamlarını, at üstünde aldıkları geline yaptıkları geleneksel düğünü de izleyerek güzel bir etkinlik gerçekleştirildi. Koçak Kanyonu gibi henüz el değmemiş zengin biyolojik çeşitliliğin bilim insanları tarafından araştırılması, buradaki türlerin keşfedilmesi ve Aydın’ın doğal zenginlik envanterine kazandırılması gerekir diye düşünüyorum. Sizde bu bölgeye zaman ayırmalısınız ve ziyaret etmelisiniz. Bu güzellikleri hissedip, doğanın keyfini çıkartmalısınız. Bölgeye gittiğinizde EKODOSD’un bilgi ve tecrübelerinden yararlanmak için iletişime geçebilirsiniz.

Haber: Veysel Kavrayan

Eğitimci-Gazeteci-Yazar

veyselkavrayan@gmail.com