Necdet Güler
AZRA HANIMIN GÖZYAŞLARI
1 Ocak 1970 Saat: 02:33
Geçen hafta gezi grubumuzla İğneada' ya gittik. Orada 2 gün kaldık. Gezdik - eğlendik. Dostlarıma hep söylerim: Gezmek ilaçtır. Çünkü ortam değiştirmek psikolojik açıdan çok faydalıdır. Bu nedenle gezmek birçok sağlık sorununu hafifletir ve hatta engeller. Tabii, gezintiyi uyumlu insanlar ile yapabilirsen…Sitare hanımın oluşturduğu bizim gruptaki bütün arkadaşlar, ortam değiştirmenin faydasına öncelik verdiğinden gezi sırasında ortaya çıkabilen olası sıkıntılar problem haline getirilmiyor. Bu durumda ahengimiz hiç bozulmuyor.
İnsan gezerken yeni yerler görüyor, bilgi ediniyor. "Çok yaşayanın değil çok gezenin" daha çok bildiği noktasına geliyor. Bir de gezinti arkadaşlarınızla çeşitli konularda konuşma ile edinilen bilgiler var. Bazıları karşılaştıkları problemleri, gezi arkadaşlığının yarattığı sıcak ortamda açıkladığında ortaya çok faydalı öneriler çıkıyor.
Bu seyahatte karşılaştığım bir olay beni çok etkiledi. On yıl öncesini yeniden yaşadım: Beni 2000 yılnda görevli olarak Dünya Entomoloji Kongresi'ne, Brezilya'ya göndermişlerdi. Rio de Janeiro'dan sonra uzun bir uçak yolculuğu ile ulaştığım Iguacçu kentinde yapılan bilimsel toplantılara katıldım.
Iguacçu kenti Parana ile Iguacçu nehirlerinin birleştiği üçgenin içinde yer alıyor. Parana nehri Paraguay, Iguacçu nehri Arjantin ile sınır oluşturuyor. Kent Parana nehri üzerinde inşa edilen dev Itaipu barajı için kurulan şantiyenin gelişmesi ile oluşmuş. İşçilerin büyük çoğunlu İtalyan asıllıymış. Şehrin çevresinde 250 kadar çağlayan var. Son derece güzel bir yöre. Halkı portekizce konuşuyor ama italyanca söylenenleri anlayıp, karşılık verebiliyordu. Halktan insanlar benim italyanca konuşmamdan o kadar hoşnut oluyordu ki kaldığım oteli işleten bayan, ödeyeceğim paranın bir kısmını bana uzatıp, " Siz italyanca konuşuyorsunuz, daha az para ödeyeceksiniz " demişti.
O kentte gittiğim bir mağazada satıcıyla konuşurken takriben 40 yaşlarında bir kadın yanıma geldi, elimden tuttu. Bozuk bir İtalyanca ile "Siz italyan mısınız? Yıllar önce dedemin söylediği kelimeleri duydum, çok duygulandım" dedi. İnanın, yüzüne baktığımda kadının gözlerinde birikmiş gözyaşlarını gördüm. Ailesi Milano'dan yıllar önce oraya göç etmiş. Az kalsın beni de ağlatacaktı. Ana dilini unutmuş ama ana vatanını unutamamıştı.
İğneada gezisinde benzer olayı bana Azra hanım ( Azra Eryargı) yaşattı. Azra hanım boşnaklara has güzelliğini hiç kaybetmemiş. Saygın bir kişiliğe sahip. İğneada'dan dönüşte Kırklareli'ne bağlantılı yol üzerinde Dupnisa mağarasını görmeye giderken Balaban isimli bir köyde çay molası verdik, yol kenarında asma altı gölgeliği olan bir kır kahvesinde. Bahçede oturan köylüler bizi çok sıcak bir şekilde karşıladı, koşturup sandalyeler çaylar getirdiler. Yanında oturduğum köyden kişi, köy halkının tamamının Boşnak olduğunu, Novipazar'dan 1925 yılında geldiklerini ve hükümet tarafından buraya yerleştirildiklerini söyledi. Bunun üzerinde biraz ötede, arkadaşlarıyla sohbet eden Azra hanımın yanına giderek "Buradakiler senin hemşehrin dedim". Azra hanım yanımıza geldi ve akıcı bir şekilde onlarla sırpca konuşup sohbete daldı. Sonra 85 yaşlarında bir dede ile sohbeti koyulaştırdılar. Ama bu sırada Brezilya'da olanı tekrar yaşadım. Azra hanımın renkli gözleri gözyaşı doldu. Çünkü çok duygulandı, az kalsın hüngür hüngür ağlayacaktı. Çocukluğunda cadde ve sokaklarında gezdiği Novipazar'da yaşamış insanlarla, onların da unutamadığı dilde konuşuyordu. Aklı, adeta çok uzaklara, doğduğu ve çocukluk yıllarını geçirdiği Novipazar'a gitti ve ancak otobüsümüz oradan ayrılalı çok olmuştu ki o günkü yaşamına geri geldi.
Demek ki insan, doğduğu ve çocukluğunu yaşadığı yeri asla unutamıyor. Güzel olduğu kadar acıklı bir duygu…
Kocaeli Haberci Tavsiye Formu
Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
Yazarın Diğer Yazıları
28 Eylül 2023 Perşembe günü akşamı Kocaeli Ansiklopedisi'nin tanıtımı nedeniyle Kongre Merkezinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen geceye katıldım.
Ne tuhaf başlık değil mi? Ama gerçek ; arada bir sinirlendikleri oluyor!
Batak14 Şubat 2023 Saat: 21:02
Deprem denilince aklıma İzmit’te iki alan gelir.
Çerkes toplumuyla ilgili bilimsel yayınları okuyup irdeleyince bilmediğim birçok şeyi öğrendim ve çok şaşırdım. Üstelik, onların başlarına gelenleri öğrendikçe içim sızladı.
Bunu da duydum; yürüyen ağaç! Şaka gibi.
Tüm Yazıları