Başaran, Türkiye’de Özgür Bir Basından Söz Edemiyoruz!

Gelecek Partisi Kocaeli İl Başkanı Ömer Faruk BAŞARAN, Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada “43 gazetecinin hapishanede olduğu Türkiye'de özgür bir basından söz edemiyoruz.” dedi. 

“Evrensel hukuki ve insani değerleri koruyarak, mesleklerini hiçbir baskı ve tazyik altında kalmadan icra eden ve özgürce gazetecilik yapan tüm basın mensuplarımızın Dünya Basın Özgürlüğü gününü kutluyor, görevi başında yaşamını yitiren basın çalışanlarımıza da Allah’tan rahmet diliyor, saygıyla anıyorum” diyen Başaran açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Sınır Tanımayan Gazeteciler’in yayınladığı yıllık dünya basın özgürlüğü raporunda, ‘salgın sırasında 180 ülkenin neredeyse dörtte üçünde gazetecilik tamamen veya kısmen engelleniyor’ denildi. 2021 Basın Özgürlüğü Endeksine göre Türkiye listede Bangladeş, Rusya ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi ülkelerin ardından 153. sırada yer aldı.

Basın Özgürlüğü, demokrasinin en temel ihtiyacıdır. Basına baskı uygulamak, usulsüz yollardan engel olmak, basında tekelleşmeye giderek, basın özgürlüğünü ve hukukun üstünlüğünü yok etmek, demokrasiyle asla ve net olarak bağdaştırılamaz. Bu durum, Türkiye’yi karanlığa sürükler, zihinleri kör eder, vicdanları taş yapar.”

Bugün, ana akım gazete ve televizyonların kapılarını muhalefete kapattığına işaret eden Başaran, mevcut düzen içinde, nitelikli gazetecilerin işsizliğe mahkûm edildiğini söyledi. Türkiye’nin basın özgürlüğü konusunda Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Basın Konseyi’nin yaptığı yazılı açıklamanın nasıl kara bir tablo ile yüz yüze olduğumuzu gözler önüne serdiğini ifade eden Başaran, açıklamadan şu ifadeleri paylaştı:

“Demokratik toplumların vazgeçilmez unsurlarından birisi, halkın haber alma hakkına eksiksiz hizmet edebilen özgür basındır. Medya kuruluşlarının yüzde 90’ının iktidarın denetimi altında olduğu, 12 bin gazetecinin işsiz bırakıldığı, yazdıkları ve düşünceleri nedeniyle haklarında binlerce dava açıldığı, 43 gazetecinin hapishanede olduğu Türkiye’de özgür bir basından söz edemiyoruz. İktidar denetimi altında olmayan az sayıdaki bağımsız gazete, Basın İlan Kurumu’nun resmi ilan kesme cezalarıyla, televizyon kanalları ise RTÜK’ün yayın durdurma ve para cezalarıyla baskı altında tutulmaya çalışılmaktadır. İktidar ile ortaklarının kamu yararına olmayan faaliyetlerini haberleştiren gazeteciler, hedef gösterilmekte, evlerinin, iş yerlerinin önünde saldırıya uğramakta, saldırganlar cezasızlıkla ödüllendirilmektedir. Bakanlar sosyal medya hesaplarından gazeteleri, gazetecileri tehdit etmeyi sürdürmektedir.”

Gerçek bir demokrasi için, basının özgür olması gerektiğinin altını çizen Başaran, gazetecilerin özgürce sorup, araştırıp gerçekleri yazabilmesi, baskıya, sansüre, keyfi göz altılara, tutuklamalara ya da yargılamalara maruz bırakılmaması gerektiğini belirtti.