BESYO Kapatıldı!

Artık BESYO, Spor Bilimleri Fakültesi olarak anılacak. Kentimize, spor ailemize hayırlı olsun.

Bu günlere kolay gelinmedi. Önce bir bölüm şeklinde eğitime başlayan bu kurum, ardından dört bölümü içeren bir yüksekokul oldu. Herkesin bildiği ama söylerken çekindiği, “Ekmek fabrikasından bozma” binasındaki eğitim ve öğretimine 2008 yılına kadar devam etti. Bazı derslikleri prefabrik olarak yapılsa da her santimetre karesi ile spor bilimlerine hizmet etti.

O dönemlerde yüksek lisans ve doktora eğitimi de verilmeye başlandı. Antrenörlük, Rekreasyon ve Spor Yöneticiliği Programları Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği yanında açıldı. Bu programlara öğrenci alınmaya başlandı. BESYO büyüdü ve her açıdan Türk sporuna destek vermeye başladı.

Yetişen öğretmenler, rekreasyon liderleri, antrenörler ve spor yöneticileri yurdun her tarafına dağıldılar. O zamanlar şöyle bir politika yürütmüştük: “Nerede bir bilimsel toplantı veya buluşma varsa orda bir Kocaeli BESYO’lu olmalıdır!” Bunu uzun seneler gerçekleştirdik. Bu çabaların sonucunda şu anda Fakülteye dönüşen bu kurumda 1 Profesör, 9 doçent, 4 yardımcı doçent, 3 doktor öğretim elemanı ve diğer çalışanları ile birlikte toplam 45 kişilik bir eğitim ordusu görev yapıyor.

Öğretim üyelerinin tamamı, bu yazının sahibi hariç hepsi bu kurumda yüksek lisans ve doktoralarını tamamladılar. İletişim Fakültesinden BESYO’ya gelen (Aslında bir Rektör ve iki Rektör Yardımcısının isteği ile!) ve uzun yıllar iletişim, medya alanlarında katkılarda bulunan hocamızı da sayarsak geçen süre içinde tam 9 doçentimiz olmuştu. Şimdiki beklentimiz, doktorasını tamamlamış olanlarla diğer yardımcı doçent kardeşlerimin hızla doçentlik basamağına ulaşmalarıdır.

Akademik gelişmelerle beraber bu tip kurumlarda sportif başarıya da bakılıyor. BESYO bunu olağanüstü denilebilecek düzeylerde gerçekleştirdi. Her zaman en çok branşta yarışma ve maçlara katıldı. Hatta uzun yıllar Türkiye Üniversiteleri arasında her zaman ilk üç sırada podyuma çıktı. Henüz 20 küsur yaşındaki bir Üniversitenin bu kadar yüksek performans göstermesi konusu spor sosyologları veya eğitimin sosyal tarafındakiler tarafından incelenmelidir.

BESYO bu başarılarını paydaşlarına borçludur aynı zamanda.. Amatör Spor Kulüpleri, Belediyelerimizin spor kulüpleri, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü, Futbol Antrenörleri Derneği, yerel medya, yerel televizyonlarımız ve diğer spor kuruluşları bu performansın tasarım ortaklarıdır. Başarılar için kulüplerde oynayan öğrencilerimiz aynı zamanda Üniversite takımlarında mücadele ettiler. Buraya kadar yazmadığım ama varlığını herkesin hissettiği milli sporcularımıza yüzlerce kez teşekkür etmeliyiz. Çünkü onlar yüksek öğrenimleri için burayı tercih ettiler.

Bazı takımlarımız defalarca Türkiye Şampiyonu oldular. Birkaçı Avrupa Şampiyonasına katılabildi. Son yıllarda ne yazık ki, finansal sebeplerle takımlarımız Avrupa Şampiyonasına gidemediler. İnanıyorum, yakın gelecekte yeniden bu tür seyahatlerin yapılması mümkün olabilecektir.

BESYO kapatıldı ama yerine çok taze bir Spor Bilimleri Fakültesi geldi. İşimiz kolay değil. Daha çok araştırma, daha kaliteli eğitim ve öğretim üzerinde hassasiyetle durmamız gerekiyor. Daha sağlıklı iletişim, doğru kaynaklı bilgiler, insan odaklı bir yapılanma tesis edilebilirse yine eski günlere dönülebilir. Çalışma huzurunun bozulması için çeşitli gayretler içerisinde olanlar er ya da geç  hüsrana uğrayacaklardır.

Artık SBF diye kısaca isminden söz edeceğimiz Spor Bilimleri Fakültesi’nin sempozyumlarına yeniden start vermesini, kentle yeniden buluşmasını, özellikle uygulamadaki teknik insanlara yönelik bir spor bilimleri dergisini yayınlamaya başlamasını bekliyoruz.

SBF, şehrimiz ve ülkemize hayırlı olsun.