Bu millet okumuyor. Buna üniversite ve yüksek okul mezunları da dahil. Diplomayı aldı ya! Konusuyla ilgili her şeyi yeterli düzeyde bildiğini sanıyor. Bu yüzden yazdığını ve söylediğini önceden sorgulayamıyor.
Örnek mi istiyorsunuz? En taze örnek Muş’ta okulun bahçesinde devrilip bir öğrencinin ölümüne neden olan kavak ağacı ile ilgili olarak TV’nin birinde yapılan söyleşi; Soru sorulan bayan kişinin -diplomasına göre- verdiği cevap “bildiğini sanma” rezaletine tam olarak uyuyor. Ona göre kavak ağacı rüzgarda devrilir. Yani devrilmenin nedeni ağacın kavak olması.(Oradaki diğer kavaklar devrilmemiş ama bu durumu sorgulayamıyor) Bu bilgisine! dayanarak “kavak ağacının orada ne işi var” diyor. Bunun dışında, kavak ağaçlarının polenlerinin astıma neden olduğunu söylüyor. Ama astıma sebep olarak gösterdiği polen değil, yaptığı tarife göre kavağın tohumları. Kendisi pamukçuklar içindeki kavak tohumlarını polen zannediyor. Bunların astıma neden olmadığını ortaya koyan tıbbi araştırmalardan da haberi yok, Böyle bir durum olsa idi İtalya’da Po nehrinin suladığı alanda yaşayan 20 milyon insan, Türkiye’de kavak plantasyonlarının yoğun olduğu yerlerde yaşayanlar astımdan kırılmaz mıydı? Kulaktan duymalarla işini yürütüyor.
Aynı bayan kentlerdeki ağaçların iyi büyümesi için mutlaka budanması gerektiği de söylüyor. Ağaç yapraktan beslendiği için budama yapıldıkça ağacın zayıf düşeceğinden ve bu arada kök sisteminin ufalacağından da hiç haberi yok.
Bildiğini sananlardan bir başkası "Saraylı – Örcün Tarih Koridorunda Doğal Yaşam "isimli bir projede Saraylı köyündeki yaşlı çınar ağacın yaşının 1224 olduğunu beyan ediyor. Ben böyle bir tespitin, sadece iklim ve çevre koşulları dikkate alınarak bilimsel olarak mümkün olamayacağını yazılı olarak ilgililere bildiriyorum. Aldığım cevapta, bana, bu tespiti yapanın beyanına atfen “Bursa’nın başka yerlerinde böyle çınar ağaçlarının yaşı ile çapı arasındaki ilişkiye dayanılarak bu rakamın bulunduğu” bildiriliyor. Yaş – çap ilişkisini böyle bulmak yanlış ama, bu ilişkiyi Saraylı’dan 100-120 km uzaktaki çınarları ölçerek elde edeceğine, daha yakında, İzmit’te “Yürüyüş yolu” denilen yerde ve çevresindeki ağaçları ölçerek arasaydı oradaki ağacın yaşını 1224 değil - yine yanlış olarak – diyelim ki 251 gibi bir rakam olarak bulacaktı. Çünkü burada 1224 yaşında dediği çınarın yarı çapında çınarların dikim tarihleri belli ve onlar 123 yaşında.
Kafadan atmak! bu kadar kolay olmamalı…