29 Nisan 2021 tarihinde, yani tam kapanmanın başlamasından bir gün önce Datça’ya gitmek üzere İzmit’ten ayrıldım.
29 Nisan 2021 tarihinde, yani tam kapanmanın başlamasından bir gün önce Datça’ya gitmek üzere İzmit’ten ayrıldım. Osmangazi köprüsü girişinde İstanbul’daki kızımı da alacağımdan otobandan Dilovası’na doğru giderken, İzmit istikametine doğru sabahın 6’sı olmasına karşın yoğun bir trafik vardı.
Osmangazi köprüsündeki trafik yoğunluğu İstanbul-İzmit yoğunluğu kadar olmasa da kalabalıktı. Ancak akıyordu. Bursa’ya çevre yoluna geldiğimizde bir anda trafik durdu. Adım adım gidiyoruz. 35 dakika böyle giderek Mudanya kavşağına geldik. Yol tamiratı diye 4 şerit 2 şeride düşürülmüş. Ancak yolda herhangi bir tamirat ekibini göremedik. (saat sekiz sularıydı belki erken olabilir diye düşündüm)
Ancak Bursa’dan İzmir otobanına girip 20 km gittiğimizde bir kez daha yol tıkandı. Tam kırk dakika adım adım gittik. Yine yol tamiratı gerekçesi ile yolu tek şeride düşürmüşler. Yolun kesildiği yere geldiğimizde yine yol tamir ekibinden kimse yok. Sadece bir kamyon var. Haklı olarak yoldan geçenlerin sinirleri gergin söylenen söylenene.
İnanın ne diyeceğimi bilemiyorum. İstanbul ve diğer kentler yoğun şekilde boşalmış akın akın güneye iniş olduğu bilindiği halde, böyle bir davranış nasıl açıklanır. Birincisi bir yıl önce trafiğe açılan yolların neden tamir edilme ihtiyacı ortaya çıkar. Bu tamirat trafiğin en yoğun olacağı bilinen günlere neden denk getirilir.
İki durumu da anlamak mümkün değil. Bu vatandaş bu kadar haksızlığı ve saygısızlığı hak ediyor mu?
Neyse hayırlısı ile Datça’ya geldik. Tam kapanmanın başladığı gün caddeler hareketli. Sadece araçla bir yerlere gitmeniz durumunda önünüz kesiliyor ve ceza yazılıyor.
Bizde iki arkadaş yürüme mesafesinde olan deniz kenarına gidip biraz güneşlenelim dedik. Çünkü görüyoruz insanlar değişik bahanelerle çarşıda dolaşıyor. Kuma oturmamızdan 5 dakika sonra 4 görevli bağıra çağıra yanımıza geldi. Tavırları çok saygısızca. “…Bilmiyor musunuz sokağa çıkmak yasak…” diyerek insancıl tavır dışı söylenerek tutanak tutmaya başladılar. Her ne kadar insanlar şehir içinde dolaşıyor. Deniz kenarına evimizden 500 metre uzaklaşarak gelmek mi suç? Desekte ceza kestiler.
Sorun cezanın kesilmesi değil. Sonuçta 3 bin TL’yi ödeyeceğiz. Sorun uygulamanın çok çarpık olması. Adı tam kapanma olsa da, aslı öyle değil. Basının yazdığına göre 16 milyon insan bu kapanmadan istisna. İkincisi eline poşet alan dolaşıyor.
Ceza ile ilgili esas zoruma giden de, devleti yönetenlerin tutarsız tavırları. Sen vatandaşın cenazesini 30 kişi ile sınırlandıracaksın. Kendin binlerce kişilik dini liderin cenazesine katılacaksın. On binleri toplayıp kongreler yapacak, vatandaşa TMM nutukları atacaksın.
İnsanların tüm cezalara karşın dışarıya çıkmasının altında bu tavırlarında payı olduğunu düşünüyorum.
İşte ülkemdeki manzaraların özeti.