Tarih göçlerle doludur. İnsanlar asırlardır, harpler, kuraklığa bağlı yiyecek kıtlığı, doğal afetler yüzünden bulundukları yerlerden göç ettiler. Bu süreç hala sürüyor.
Bunlar gözle görülen göçlerdir. Bir de biz insanların neden olduğu, yavaşlığı ve sessizliğinden dolayı fark edilemeyen doğal bir göç vardır.
Bitkilerin göçü…
Bu göçün en görülür nedeni insanoğlunun yaptıkları nedeniyle atmosferde, başta karbondioksit olmak üzere bazı gazların normalin üstünde çoğalması. Sonuçta dünya atmosferinde sera etkisinin artışına bağlı olarak küresel ısınmanın oluşması.
Evet…Dünyamız her geçen gün daha fazla ısınıyor.
Hava sıcaklığı bitki örtüsünün dünya üzerinde dağılımını belirleyen en önemli faktörlerden biridir.Örneğin bazı ağaç türleri ilkbaharda uyanmak için kışın belirli derecede düşük sıcaklıklara ihtiyaç göstermektedir. Bu türlerin, artık kış soğuklarının çok azaldığı zonlarda yaşaması mümkün olmadığından, bulundukları alanları terk etmeleri, yani göç etmeleri gerekiyor. Göç edecek uygun yerler bulamayanlar zararlı böcek, mantar. virüs, bakteri gibi canlıların saldırısına uğruyor, ortadan kalkacak konuma da geliyorlar.
Bu durumda bazı bitkileri eskiden olduğu yerlerde görememek veya oralarda başka bitkiler görmek durumuyla karşılaşılmaktadır.
Bitki nasıl göç eder diyeceksiniz! Örneğin bir ağaç türü, bulunduğu yerde sıcaklığa bağlı olarak yaşamı kısıtlanıyorsa, daha yükseklerde tutunmaya çalışıyor. Rüzgarlar, kuşlar, böcekler yoluyla daha yükseklere taşınan tohumlardan oluşan fidanlar, onların kaynağı ağaçlar ölürken artık oralarda gelişiyorlar. Bitkilerin, başka alanları gizli ve çok yavaş işgal etmesiyle açıklanabilecek bir göç..
Bu göç konusunda en tipik örnek Lübnan Sedirinin (Bilimsel adı; Cedrus libani) Lübnan’da karşılaştığı durumdur.
Dünyada bu sedir türü sadece ülkemizde ve Lübnan’da doğal olarak bulunmaktadır.
Yaklaşık yirmi yıl öncesine kadar, Lübnan’da yayıldıkları dağlık alanda yılda ortalama 105 gün yağmur yağıyordu veya kar üç dört ay yerde kalıyordu. Ama oralarda artık 40 gün yağmur yağıyor ve yağan kar yerde ancak bir ay kalıyor. Bu ağaç türü yeni şartlara uyum sağlayamadığından sıcaklıkların daha düşük olduğu enlemlere doğru genişlemenin yollarını bulmalıdır. Ama bunu yapamadığından bir zamanlar ülkeyi kuzeyden güneye geçen sıradağları örten ormanlarından geriye ancak 17 kilometrekarelik alan kaldı. Orman teşkilatı bu alanı arttırmak için adeta didiniyor. Ne var ki küresel ısınmaya bağlı sıcaklıklardaki artışın devam etmesi nedeniyle bu alan her geçen gün daha da küçülüyor.
Ne yapsın Sedir ormanı!…Onun, buzulların kaldığı yerlere yürüyen Kutup Ayısı gibi imkanı yok ki..
Kaynak:
1) Paoletti,E. 2007.Impatto di inquinamento atmosferico e cambiamento climatico sugli ecosistemi forestali. Le attività del Research Group 7.01 della IUFRO.
2)POST. 2018. I cedri del Libano stanno scomparendo