Yirmi dört saatlik zaman o kadar hızlı işliyor ki ne olduğunu anlamıyoruz bile
Yirmi dört saatlik zaman o kadar hızlı işliyor ki ne olduğunu anlamıyoruz bile, bakıyorsunuz hava o kadar güzel ki içiniz açılıyor ama kısa bir anlık sürede o hava öyle değişiyor ki içiniz kapkaranlık bir dünya ya kapanıyor.
Kendi çocukluğum gözlerimin önünden ayrılmıyor köy ilkokulunda okuyorduk sabah kuş cıvıltıları ile uyanıyorduk, mis gibi çorbamızı içip okulumuza koşuyorduk. Ama bugün bakıyoruz anneler çocuklarını ellerinden tutup ya servis araçlarına bindiriyor yahut ta kendisi elinden tutarak okuluna götürüyor.
Dünya mı değişti biz mi değiştik. İşe yetişmek için koşar adımlarla metrobüslere koşmak kaldırımları hızlı hızlı gidip çalışma hayatının içine kapanıyoruz. Artık monoton hayat aynı şekilde devam edip gidiyor.
Öyle hızlı adımlar ki yürüdüğünün farkında değil ayaklar. Yoğun trafiğin içinde sıkışmış ruhların öfkesi burnundan solutuyor insanı, korna sesleri şehrin ruhunu yitirmiş binalarında yankılanıp durduğu yetmiyormuş gibi gecede rüyalarımız süslüyor.
Yeni güne merhaba diyen kaç kişi vardı bilinmez. Soluk bakışlarıyla şık sayılan giyesilerin içinde, ruhu rengini yitirmiş kaç nefes vardı,
Gün bitmeden rengi griye dönmeyen kalmamalıydı. Çünkü modern dünya ve kapitalist düzenin isteği buydu. Bu düzenin gökdelen gibi her gün biraz daha büyümesine katkı sağlayan bizleriz. Yine bu düzenin bize dayattığı hedef, gaye ve hayalleri kendi isteklerimizmiş gibi algılıyor ve benimsiyoruz. Bu algıyla ne günün ne de güneşin farkına varıyoruz.
Nihayet bir bombalama sesiyle uyanıyoruz dünya devi Rusya kendi ırkından Ukrayna'ya savaş açmış çoluk çocuk demeden vuruyor. Oysaki savaş nedir diye sormak lazım karşında ki orduyla savaşacaksın kundakta ki bebeği öldürmeyeceksin yanıldık mı hayır çünkü Rusya bunu hep yapmadı mı Doğu da Ermenilerle beraber Türklerin hamile kadınlarını kurşunlamadılar mı.
Putin 22 senedir yönetiyor Rusya'yı ne yazık ki halk yoksul ve perişan o politbüro üyeleriyle keyf yaparak halkını hiç düşünmüyor bile.
Bir sözümde Kılıçdaroğlu'nın yanında dolaşan Ömer Topsakal için Deniz Zeyrek için yaptığın tavır hiçte hoş değil sen daha şimdiden kendini bir şeyler zannetmeye başlamışsın Allah göstermesin eline yetki geçse milleti kasıp kavurursun. Deniz Zeyrek seni muhatap bile almaz o okuyucusu ile sevilen ideal bir gazetecidir. Haddini Topsakal....