Birleşmiş Milletler Ortak Programı 10 İlde Hayata Geçiyor Program aracılığıyla yerel yönetim seviyesinde kadın haklarının geliştirilmesi hedefleniyor
Birleşmiş Milletler ve Sabancı Vakfı, Türkiye’de kadın haklarının güçlendirilmesine yönelik çalışmalarına bir yenisini daha ekliyor. 10 ilde yürütülecek Ortak Program aracılığıyla, yerel yönetimler seviyesinde kadınların insan haklarının geliştirilmesi hedefleniyor.
Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı (BMOP) açılış toplantısı bugün İçişleri Bakanı Muammer Güler, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Birleşmiş Milletler Mukim Koordinatörü Shahid Najam’ın katılımıyla Ankara Swissotel’de gerçekleştirildi. Toplantıda, program bünyesinde yürütülecek olan Sabancı Vakfı Hibe Programı’nın ilk teklif çağrısı da yapıldı.
Açılış toplantısı; programın pilot illerinin milletvekilleri, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Üyesi milletvekilleri, Valileri ve Belediye Başkanları, işbirliği içerisinde bulunan Bakanlık temsilcileri, Türkiye Belediyeler Birliği temsilcileri, sivil toplum kuruluşları (STK) temsilcileri, üniversitelerin Kadın Araştırma Merkezi temsilcileri ve Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşlarının yetkililerinin katılımıyla gerçekleşti.
Aydın, Çanakkale, Edirne, Erzincan, Eskişehir, Kahramanmaraş, Kastamonu, Kayseri, Kocaeli ve Ordu olmak üzere 10 ilde uygulanacak Ortak Program; Sabancı Vakfı’nın finansal desteği, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi (UN Women) ve Sabancı Üniversitesi’nin uygulayıcılığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Türkiye Belediyeler Birliği’nin işbirliğiyle yürütülüyor. Programın 2015 Eylül ayında tamamlanması hedefleniyor.
İçişler Bakanı Muammer Güler, açılış toplantısında yaptığı konuşmada, toplumsal adaletin olmazsa olmazlarından birisinin hiç kuşkusuz kadın erkek eşitliğinin sağlanması olduğunu söyledi. Güler “İçişleri Bakanlığımız bu hususu, en temel insan hakkı olarak değerlendirmekte, kadının korunması ve kadın-erkek eşitliğinin sağlanması konusuna özel önem vermekte ve kadınlarımızın, erkeklerle birlikte, toplumsal yaşamın her alanında aktif katılımını hedef olarak benimsemektedir” dedi.
Bakan Güler, Sabancı Vakfı tarafından finanse edilen, “Birleşmiş Milletler Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Projesi”nin de bu hedefe ulaşmada önemli bir adım olduğunu belirtti.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, ise “ ‘Önce İnsan’ felsefesi ile inşa edilen hizmet anlayışımız; Başbakanımızın ‘Kadına karşı ayrımcılık ırkçılıktan beterdir’ ifadesi ile birleşerek kadın-erkek eşitliği politikamızın temelini oluşturmuştur” dedi.
Sabancı Vakfı’nın, kadınların kendilerini keşfetmeleri, bireysel anlamda güçlenmeleri ve toplumsal yaşama katılımlarını artırmak amacıyla bugüne kadar çok önemli çalışmalar yaptığını belirten Bakan Şahin “Kadın-erkek eşitliğinin sağlanması amacıyla eğitim, sağlık, hukuk, istihdam, şiddetin önlenmesi, zihniyet değişiminin sağlanması için yürüttüğümüz çalışmalarla; yan yana, el ele, kol kola ilerleyen birlik ve beraberlik içinde güçlenen bir Türkiye inşa edilecektir” dedi.
Toplantıda konuşma yapan Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Sabancı Vakfı olarak uzun yıllardır kadınların ve kız çocuklarının insan haklarının geliştirilmesi konusunda fark yaratan çalışmalar yürüttüklerini söyleyerek şöyle konuştu: “Bu kapsamda 2006-2010 yılları arasında ‘Birleşmiş Milletler Kadınların ve Kız Çocuklarının İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi Ortak Programı’nı desteklemiştik. Program kapsamında önemli kazanımlar elde ettik. İlk deneyimlerimizden cesaret alarak, 3 yıl sürecek yeni bir Ortak Programa başlıyoruz.”
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin bir ülkenin kalkınmışlık düzeyinin önemli bir göstergesi olduğunu söyleyen Güler Sabancı, “Dünya Ekonomik Forumu’nun 2012’de yayınladığı ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği’ endeksine göre Türkiye, 132 ülke içinde 124’üncü sırada yer alıyor. Bu tablonun değişebilmesi için kadınların eğitim imkanlarını geliştirmemiz, ekonomik konumlarını güçlendirmemiz, siyasete aktif katılımlarını sağlamamız ve kadına yönelik şiddeti engellememiz gerekiyor. Kadınların insan haklarının geliştirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, 21’inci yüzyıl Türkiye’sinin en temel meselesi olmalı” dedi.
Yeni programda odaklandıkları ‘Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme’ konusunun ülkemize önemli bir ivme kazandıracağını belirten Güler Sabancı şöyle konuştu: “Bütçe kesintilerinden veya kamu hizmetlerindeki değişikliklerden genellikle kadınlar olumsuz etkileniyor. İşte biz Ortak Program’da bu bilincin oluşturulması ve yaygınlaştırılması için çalışacağız. Yerel yönetimlerde bu yönde bir kapasite yaratılmasını sağlayacağız. 3 yıl sürecek yeni Ortak Program’da Valilerimize, Belediye Başkanlarımıza ve yerel yöneticilere sesleniyorum: 10 pilot ilde fark yaratmanızı ve Türkiye’ye örnek olmanızı bekliyoruz…”
Programın diğer bir uygulamasının ise Sabancı Vakfı Hibe Programı olduğunu vurgulayan Güler Sabancı, 10 ilde uygulanacak Sabancı Vakfı Hibe Programı aracılığıyla kadın haklarının geliştirilmesini hedefleyen projelere hibe desteği vereceklerini kaydetti.
Sabancı Vakfı ve İçişleri ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıklarıyla daha önce de başarılı programlar yürüttüklerini belirten Birleşmiş Milletler Mukim Koordinatörü Shahid Najam, Türkiye’de sağlanan büyük ekonomik ilerlemenin ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yapılan çalışmaların uluslararası topluluk tarafından da takdirle karşılandığını söyledi. Ancak Najam, “Tüm bu ilerlemelere rağmen, başta kadınlara karşı ayrımcılık, istihdama ve karar alma mekanizmalarına katılımlarının önündeki engeller, siyaset alanındaki yetersiz temsil ve kadına karşı şiddetin önlenmesi gibi alanlarda daha atılması gereken bir çok adım” olduğunu söyledi.
Ortak Program, yerel düzeyde toplumsal cinsiyet eşitliği taahhütlerinin uygulanmasının hızlandırılması ve kadın haklarının güçlendirilmesine katkıda bulunmak için yerel yönetimlerin ve toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik çalışan kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının kapasitelerinin geliştirilmesini amaçlıyor. Ortak Program, uygulanacağı illerde üç paralel çalışmayı kapsayacak:
“Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme” sistemleri oluşturulmasına yönelik yerel çalışmalar yapılacak. Bu çalışmalar sonucunda, yerel yönetimlerin bütçelerinin toplumsal cinsiyet eşitliğine uygun bir hale gelmesi hedefleniyor.
“Sabancı Vakfı Hibe Programı” aracılığıyla program illerindeki kadın STK’larının “kadın haklarının geliştirilmesini ve yerel düzeyde kadın-erkek eşitliğine ilişkin düzenlemelerin süreklilik kazanmasını amaçlayan” projelerine hibe verilecek.
“Mor Sertifika Programı” kapsamında lise öğretmenlerine Sabancı Üniversitesi akademisyenleri tarafından toplumsal cinsiyet eğitimleri verilecek. Ayrıca, yerel yönetimler ve STK’lar da toplumsal cinsiyet atölyelerinden yararlanacak.
Ortak Program illeri çeşitli kriterler göz önünde bulundurularak belirlendi. Öncelikle yerel yönetimlerin toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda bir programda yer alma isteği belirleyici oldu. Ayrıca, BM ya da Sabancı Vakfı tarafından başka bir program kapsamında pilot il olarak seçilmemiş olan iller arasından seçim yapıldı.
İldeki yerel idarelerin kurumsal kapasitelerinin gelişmiş ve toplumsal cinsiyet temalı benzer proje ve programlarda daha önce tecrübe edinmiş olmalarına dikkat edildi. İldeki tüm yerel, kamu ve sivil toplum kuruluşları arasında toplumsal cinsiyet konularında gelişmiş bir sosyal mutabakatın varlığı ve toplumsal cinsiyet konusunda verilerin olması da illerin belirlenmesinde etkili oldu