Turan Kayıkçı
Turan Kayıkçı

Bozkırın Tezenesi Neşet Ertaş

Günümüzde Anadolu insanının gelenek ve göreneklerini yaşatan halk ozanlarımızdan birisidir Neşet ERTAŞ.

8 Aralık 2024 Saat: 21:41

 Aramızdan ayrılışının 5. Yılında saygıyla anarak…

       O,  baba ocağı Kırşehir’in Çiçekdağı’nda bir gül gibi açtı. Yıllarca kaldığı Yerköy’de düğünlerde köçeklik edip, saz çalarak geçimini sağladı. Ardından İstanbul’ a gidip şöhret oldu. Hastalığını tedavi ettirmek için Almanya’ya gitti. Orada kendini unutturdu.  Bir ara ben bile üzülmüştüm aramızdan ayrıldı diye. Hayli zaman olmuştu sesini duymayalı. Genellikle ölen insanların ardından yazılar yazılır. Onlar için methiyeler dizilir. Oysa Neşet ERTAŞ, bu toprağın sesi.Türk kültürünün temsilcisi bir Anadolu, aşığı halk ozanıdır. Tıpkı Pir Sultan Aşık Veysel ve Abdal, Mahsuni Şerif gibi. O nedenle Neşet ERTAŞ,  halk türkülerinin mimarlarındadır.

      Alçak gönüllüğü hiçbir zaman elden bırakmayan ozan, yaşamını anlattığı destanında şöyle der: “ Zalim kader devranını dönerdi, tuttu bizi ibikliye gönderdi. Babam saz çalarken bana zil derdi, oynadım meydanda köçek dediler. Anam Döne İbiklide ölünce, tam beş tane öksüz yetim kalınca, beşimizde per perişan olunca, babamlara  bundan köçek dediler.  Zalim kader tedbirini şaşırttı. Heybe veridi dalımıza devşirtti. Yardım etti Yerköy’ e göçürttü. Biraz da burada kalın dediler.”

     Neşet ERTAŞ yıllarca Yerköy’de düğünlerde köçeklik edip saz çalarak geçti çocukluğu. Nihayet 55 yıl sonra döner ata toprağı Çiçekdağı’na.

     Çocukluğunun geçtiği Çiçekdağı’nda şu konuşmayı yaparak bir konser verir.

“Ellerinizi birbirine her vurduğunuzda günahlarınız kurumuş  yaprak  dalları gibi dökülür.” Büyük usta Ankara’nın Keskin ilçesinde, Abdal Geleneği’ni yaşatmak üzere “Ustalar Müzik ve Oyun Topluluğu” kurulmasına ve Abdalların işe alınmasına öncülük etti. Neşet ERTAŞ’I bir türküsüyle saygılarla analım…

 

 

                               

HAPİSANELERE GÜNEŞ DOĞMUYOR

Hapisanelere güneş doğmuyor  Geçiyo bu ömrüm de günüm dolmuyor  Eşim dostum hiç yanıma gelmiyor  Yok mu hapisane beni arayan  Bu zindanda ölem can gardiyan 

 

Birer birer yoklamayı yaparlar  Akşam olur kapıları kaparlar  Bitmiyo geceler, olmaz sabahlar  Yok mu hapisane beni arayan  Bu zındanda ölem can gardiyan

 

Anamdan doğalı garip kalmışım  Acı hapisane aha genç yaşım  Benim zındanlarda neydi işim  Yok mu hapisane beni arayan  Bu zındanda ölem can gardiyan

 

 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Sanat ve Sanatçı Duruşu15 Ocak 2025 Saat: 23:37
Sanat, tarihsel, toplumsal ve sosyal bir olgudur. Sanatı belirleyen genel yaşam biçimleri ve onu biçimlendiren toplumun üretim tarzıdır.
Aydın İnsan Olmak Ne Demek?30 Kasım 2024 Saat: 23:21
“Okumuş adam”, “kültürlü adam”, kafa emekçisi(doktor, avukat, öğretmen, yönetici, vb) ile “aydın” arasında kalın bir duvar vardır.
Bilinç ve Sorgulama14 Kasım 2024 Saat: 21:41
İnsanlar ikili bir dünyayı iç içe yaşaralar. Biri içe dönük, öbürü dışa dönük
ikiyüzlü bir dünya.
Bir Ağacın Gölgesinde5 Kasım 2024 Saat: 22:06
Bir ağacın gölgesinde adam felsefe kitabı okuyordu. Ağaçtan sorduğu sorular üstüne sorular adamın kafasını karıştırdı.
Başka türlü bir yer20 Ekim 2024 Saat: 21:47
aşam dünyamızda hüzünler, sevinçler, acılar, trajedilerin eksik olmadığı gün yok. Yaşamın bir parçası olmuş bu duygular.
Tüm Yazıları
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat