Necdet Güler
Necdet Güler

Budayıcılara.....

Yıllardır bir hastalık kentin sokaklarını, caddelerini, parklarını esir alıyor.

29 Nisan 2014 Saat: 19:53
YORUM YAPTavsiye EtYazdır

Bu yazı 2.274 kez okunmuştur

Şansımız var çünkü bahar gelirken başlıyor, yazın sürmüyor.  "Budama yapma" hastalığı deniliyor. Bu hastalıkta, insan bir ağaç görünce onun dallarını kesme tutkusu içinde çırpınır oluyor.

              Bu hastalığın sonuçları tek kelime ile trajikomik. Örnek verelim; Büyük alışveriş merkezlerinin, lokantaların, eğlence yerlerinin olduğu bir yer kurulmuş. Büyük bir alan, araç  park yeri olarak ayrılmış. Alana, araçlar yazın kızgın güneşin altında kalmasın diye sıra sıra ağaç fidanları dikilmiş. Buraya  kadar her şey tamam. Ağaçlar dallar oluşturuyor, yapraklanıyor. Güzellik de yaratıyor. Sonra birileri baharın başında bunların dallarını kesiyor. Onların oluşturdukları gölgeler ufalıyor. Ağaçlar can havliyle yeni sürgünler veriyor. Bahar geliyor, yine birileri bunların dallarını kesiyor, verdikleri gölgeler yine ufalıyor. Yok öyle etrafı gölge altında bırakmak !...Biz sizi arabalara gölge sağlasın diye mi diktik buraya.!..Bu günlerde oraya gidin bu yıl da bütün ağaçların tacında 3-5 dal kalmış.

            Dünyayı dolaşın...Böyle bir şey göremezsiniz.

            Ama İzmit'te görürsünüz. Çünkü birileri başkalarına böyle öğretiyor: Örnek mi istiyorsunuz?

            Geçenlerde kentteki ağaçların budanması konusunda bir seminer düzenleniyor. Seminer neden yapılır. Bilgilendirmek için. Çok bilenler az bilenlere öğretecek. Çok bilenlerin öğrettiğinden bir örnek verelim:

          "Ağaçların normal şeklini/formunu alması için budanmaları gerekir"

          Bu, "Tabiat ana ağaçlara normal şeklini veremez, bunun için onların insan eliyle budanması  gerekir"  demek oluyor.

          Ben Orman Fakültesinde 4 yıl boşuna okumuşum. Trenle, otobüsle giderken camdan bakınca dağların başında, ıssız ovalarda kimsenin yanına uğramadığı ağaçların nasıl yamuk-yumuk hale geldiğini görememişim. Yıllardır oturduğum Şirintepe'de öğretmen arkadaşların diktiği ve şimdiye kadar dalına kimsenin dokunmadı 28 yaşandaki çınar ağacının ne kadar şekilsiz olduğunun bir orman mühendisi olarak da farkına varamamışım. Ağaç dediğin şeyin gövdesi bir tarafa eğilirken, dalgalı olmalı, dans eden bir kadının aldığı şekli almalı!...Gövdesinde yumrular ve kovuklar oluşmalı!. Normal şekli budur!. Ağaç dediğin estetik olmalı... Bakınca insana bir şeyler hatırlatmalı...Budama bunun için şarttır. Bu nedenle İzmit'te ağaçlar her yıl sürekli olarak budanır ve siz hiç böyle olmayan ağaç gördünüz mü kentin sokaklarında, caddelerinde ?....

 

          Bu seminerde dünyada ilk defa başka şeyler de öğretilmiş. Başka neler öğretildiğini  gelecek yazılarıma bırakıyorum. Ancak bunları okuduğumda bilim hayatımızın yanı sıra kentteki ağaçlara çok, ama çok  acıdım.      

 

 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

İzmit'in zehirli havası4 Ekim 2023 Saat: 16:19
28 Eylül 2023 Perşembe günü akşamı Kocaeli Ansiklopedisi'nin tanıtımı nedeniyle Kongre Merkezinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen geceye katıldım.
Bitkileri sinirlendirmeyin20 Mayıs 2023 Saat: 19:08
Ne tuhaf başlık değil mi? Ama gerçek ; arada bir sinirlendikleri oluyor!
Batak14 Şubat 2023 Saat: 21:02
Deprem denilince aklıma İzmit’te iki alan gelir.
Çerkeslerin 101 yıl süren savaşı29 Ocak 2023 Saat: 19:35
Çerkes toplumuyla ilgili bilimsel yayınları okuyup irdeleyince bilmediğim birçok şeyi öğrendim ve çok şaşırdım. Üstelik, onların başlarına gelenleri öğrendikçe içim sızladı.
Yürüyen ağaç !22 Ocak 2023 Saat: 10:42
Bunu da duydum; yürüyen ağaç! Şaka gibi.
Tüm Yazıları
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat