Şöyle bir dünyaya baktığımızda, dünya coğrafyasında yıllarca vahşetin yaşandığı bölgenin İran – Irak – Suriye – İsrail – Filistin – Libya gibi ülkelerin yer aldığı bölgedir.
Bu bölgenin özelliği ne? Bu bölge dünya petrol rezervinin çok önemli kısmının bulunduğu bir bölge. Bu ülke insanları kendi doğal kaynaklarını kendileri kullanma ve bu kaynaklar üzerinde kendi egemenlikleri konusunda hassasiyet gösterdikleri anda, başka birileri tarafından sürekli olarak hırpalanmakta ve akıl almaz vahşetlerin yaşanmasının nedeni olmaktadırlar
Suriye de yaşanan son insanlık dışı saldırının sorumlusu da bu güçler değil mi? BOB diye adlandırılan (Büyük Ortadoğu Projesi) projenin mimarları da bunlar değil mi? Bu kaynakları ele geçirmek adına böylesi projeler yaşama geçirilmese, bu vahşetler yaşanır mıydı?
Dünyada hayata daha yeni başlamış bu masum yavruların zalimce hayatını bitirmek hangi vicdanla örtüşebilir ki.
Bu zalimlerin yaşadığı dünyada yaşayan nüfusun oranlarını hiç değiştirmeden toplam nüfus 100 kişilik küçük bir köye dönüştürülebilse şöyle bir yapı ortaya çıktığına ilişkin bir araştırmayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu nüfusun;
57’ si Asyalı olurdu,
21’ i Avrupalı olurdu,
14’ ü Amerikalı olurdu,
8’ i Afrikalı olmak üzere toplam 100 kişi.
Bu 100 kişinin, 52’ si kadın, 48 Erkek, 30’ u beyaz renkli kalanı yani 70 kişi diğer renklerden olurdu. Dini olarak ise 30’ u Hristiyan, 70’ i diğer dinlerden olurdu.
Yaşam standardı olarak ise, 80 kişi standartların altında evlerde yaşardı, 70 kişi okuma yazma bilmezdi, 50 kişi kötü beslenirdi, 1 kişi üniversite eğitimi alır, 1 kişinin de bilgisayarı olurdu.
Dünyanın 100 kişilik tablosunun da görüntüsü bu. O zaman insan düşünüyor. Dünyanın böyle olmasına kimin ve kimlerin neden olduğunun sorgulanması gerekmiyor m? Dünya kaynaklarının tüm uluslararasında adil dağılımdan sözde sorumlu olması gereken uluslararası kuruluşların bu tablonun yaratılmasında sorumlulukları yok mu?
Buna benzer sorulara doğru yanıtlar alınmadıkça ve vahşetlerin nedeninin buralarda aranması gerektiğini kavramadıkça, dünya insanlığı ne yazık ki bu manzaraları görmeye mahkum durumda kalmaktan kurtulamayacaktır.