Bursa Uludağ TTO portföyündeki akademisyenlerden Prof. Dr. Nezih Kamil Salihoğlu, temiz üretim için çevre odaklı teknolojilerin iyi kullanılması gerektiğini belirterek “Sanayici, yatırım kararında sürdürülebilirliği ve atık yönetimin...
Bursa Uludağ TTO portföyündeki akademisyenlerden Prof. Dr. Nezih Kamil Salihoğlu, temiz üretim için çevre odaklı teknolojilerin iyi kullanılması gerektiğini belirterek “Sanayici, yatırım kararında sürdürülebilirliği ve atık yönetimini önceliklendirmeli” dedi.
BURSA (İGFA) - Bursa Uludağ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (Bursa Uludağ TTO) portföyünde yer alan akademisyenlerden biri olan Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nezih Kamil Salihoğlu, sanayici için sürdürülebilirlik ve yeşil büyüme kavramlarının zorunlu bir vizyon haline geldiğini söyledi.
‘SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA MODELİ VE YEŞİL BÜYÜME’
Avrupa Birliği’ne ihracat yapan firmalarımızın “Yeşil Mutakabat”ın öngördüğü yönde ilerlemesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Nezih Kamil Salihoğlu, “Özellikle sanayi kenti Bursa’nın, atık yönetiminde iyi bir konumda olması gerekiyor. Bugün sürdürülebilirlik, döngüsel ekonomi ve temiz üretimden bahsediyorsak Türkiye ekonomisine katma değer sunan lokomotif konumundaki şehrimiz, bu işin merkezi olmak zorunda” diye konuştu.
Bursa’nın yanlış sanayileşme ve kentleşme sebebiyle sorunlar yaşadığını da kaydeden Salihoğlu, “Yasal süreçler doğrultusunda olması gerektiği gibi faaliyet gösteren sanayi bölgelerimizin ilki Bursa Organize Sanayi Bölgesi ve sonuncusu da modern altyapısı, yenilenebilir enerji kaynakları, katma değerli üretim modeli ile sürdürülebilir kalkınma hedeflerinde Türkiye'de örnek bir proje olan Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi TEKNOSAB’dır. Bu tablonun da bize gösterdiği gibi yeni sanayi tesisleri gündeme geldiğinde sanayici, kaynak ve atık yönetimini planlanmadan yatırıma geçmemelidir. Sanayicimizin katma değerli üretimde fark oluşturması için çevreci ve temiz üretimi hedefleyerek yeşil büyüme kapsamında kısıtlı enerji ve kaynaklarımızı optimum seviyede kullanması ve çevre mühendislerini üretim süreçlerine dahil etmesi gerekiyor” dedi.
‘BURSA, ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ ÜRETİMİNDE MERKEZ HALİNE GELEBİLİR’
Çevre teknolojilerinin geliştirilmesi ve üretimi alanında Bursa’nın gerekli tüm altyapıya sahip olduğunu da belirten Salihoğlu, “Bursa bünyesinde barındırdığı başta tekstil, otomotiv, metal olmak üzere gelişmiş yan sanayisiyle dünyada önemli bir çevre teknolojisi üretim merkezi haline gelebilir. Bursa için katma değerli ve vizyonel bir üretim alanı yaratabileceğimizi düşünüyorum. Su, atıksu, atık, hava kirliliği ile ilgili yönetim ve bertaraf konularında pek çok makine ve ekipmanı üretebilecek insan gücüne ve teknik altyapıya sahibiz. Tekstil ve otomotiv firmalarımızın pek çoğu, çevre teknolojisi ihtiyacını yurtdışı kaynaklı ürünlerle karşılıyor. Oysa Bursa, çevre teknolojilerinin araştırılması, geliştirilmesi ve üretiminde yurtdışı pazarda önemli bir paya sahip olabilir. Teknik tekstil, malzeme işleme, filtrasyon teknolojileri, kompozit malzeme ve yenilenebilir enerji ana başlıklar olabilir. Çevre teknolojileri konusunda oluşturulacak vizyon, üniversite araştırma konularımıza ve üretim sürecimize dahil edilebilir.” ifadelerini kullandı.