Geçen hafta Kandıra/ Kerpe özelinde sahillerde yaşanan Büyükşehir ve Kandıra Belediyesindeki ciddi denetim aksaklıklarını bu köşede yazmıştım.
Merak edip baktım. Plajlarda bir tane çadır yok, aksaklıkların tamamı ortadan kaldırılmış, sahil ve yollar tertemiz yapılmış, gereği gibi denetim yapılıyor. Demek ki; istenirse yapılıyor. Bütün Kerpe sakinleri belediyeye teşekkür ediyorlar, ben de buradan teşekkür ediyorum.
Ama bütün bunlar yeterli mi? Tabii ki değil. Yine Kerpe özelinde bakalım. Merkeze gelen yol, oradaki yol ayırımı, merkezden kuzeye doğru giden yol hiç Kerpe’ye yakışmıyor. Yollara hiç bakılmamış, yürüyüş alanları yok. Yollar gidiş gelişli tek şeritli yollar. Kadınlar Plajına kadar giden yolun devam ederek kuzey sahiline kadar ulaşması, oradan var olan yolla bağlanması ve bu şekilde giriş ve çıkışların ayrı şeritlerden yapılması, yolların düzenlenmesi, ışıklandırılması gerekir.
Kerpe’de bulunan Kadın plajı ayrı bir dünya. Memleketin bütün plajları milletimize kadını ve erkeği ile açıktır. Bir plajın kadın plajı olarak erkeklere kapatılması tam bir akıl tutulması ve ancak bizim ülkemizde yaşanabilir. Bir gurup erkek kadın plajına girse hangi yetki ile bunlara engel olacaksınız, kimse buna engel olamaz. Allahtan muhalefet bunu fark edip erkeklerle beraber oraya girmeyi denemiyor. Tam bir ulusal basın malzemesi olur. Çünkü Anayasamıza göre bütün plajlar erkeği, kadını ve çocuğu ile bütün milletimize açıktır. Buna engel olamazsınız.
Geçen haftaki yazımda, “Kocaeli her ne kadar bir sanayi şehri olarak biliniyor ise de, aslında tam bir turizm kenti. Roma imparatorluğundan Osmanlı imparatorluğuna kadar Kocaeli’de ortaya çıkartılmış yada çıkartılmamış bir çok tarihi eserin bulunduğu bilinir. Kerpe’de bulunan Ceneviz Koyu da bunlardan bir tanesidir. Kocaeli tarihi eserlerin yanında Kartepe kayak tesisleri, doğal yürüyüş parkurları, Sapanca Gölü ile Karadeniz sahilleri açısından da ciddi bir kar, doğa ve deniz turizm potansiyeline sahiptir. Ama ne var ki; yönetim kadroları yıllardan bu yana Kocaeli’nin turizm özelliğini görmezlikten geliyor.” demiştim.
Burada bunu tekrarlıyorum. Kocaeli esasında tam bir turizm kenti. Ama Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin kadro yapılanmasına baktım. Çevre Koruma Kent tarihi ve tanıtımı daire başkanlıklarına kadar daire başkanlıkları var. Ama bir TURİZM DAİRE BAŞKANLIĞI yok. Anlaşılan Büyükşehir bu kentte turizm çalışmak istemiyor. Bu kente ihanet etmek demek.
Kartepe’deki kayak tesislerinden, Sapanca Gölündeki tatlı su kaynaklarına, Yalova’ya kadar uzanan Marmara Denizi ile Karadeniz-Kandıra sahillerine kadar önemli su ve tatil özelliği bulunan Kocaeli’de turizmin belediyenin ana gündeminde olmaması çok içler acısı bir durum. Eski Roma’dan,Osmanlı İmparatorluğuna kadar bir çok imparatorluğun merkezi konumunda olan Kocaeli tam bir tarih kenti,her tarafından tarih fışkırıyor.Bunların araştırılması ve turizme kazandırılması için Avrupa Birliği dahil bir çok yerden kaynak temini de mümkün.
Kocaeli tarihi ve doğal güzellikleri açısından tam bir turizm cenneti.Ama bunu fark etmekle,deniz taşımacılığından kara yollarına kadar bunun ulaşım alt yapısının geliştirilmesi, tanıtımlarının yapılması ve kentin ulusal ve uluslar arası turizm potansiyeline kazandırılması lazım. Bu çalışma bir çok yurttaşımızın iş sahibi olmasına, kente ciddi kaynak girdisi olmasına da sebep olacaktır. Belediyelerin asli görevlerinden birisi de bu değimli?
Ama bunun için belediyelerin bunu fark ederek hemen gündemlerine alması ve öncelikle Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin acilen bir TURİZM DAİRE BAŞKANLIĞI kurması gerekir. Muhalefetin de önümüzdeki meclis toplantısında bunu önermesi ile yapıcı katkı sağlamı gerekir. Turizm sadece belediye otobüsleri ile sahillere insan taşımakla olacak iş değil. Bu işe ciddi bakmak gerekir. Çünkü bu kent ve hemşerilerimiz, tarihi ve doğal güzellikleri ile çok daha iyi bir yaşam düzeyini hak ediyor.