ÇALIŞMA HAYATINDAKİ TÜM KADNLAR GÜVENCESİZ

Emek Partisi (EMEP) Kocaeli örgütlerinin kadın yöneticileri ve üyeleri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle parti tarafından organize edilen kahvaltı etkinliğinde bir araya geldi.

EMEP’li kadınlar hem kahvaltılarını yaptı, hem de ülkemizde kadınların yaşadığı sorunları ele aldı.Tunceli’deki bir mitinge gittiği için EMEP İl Başkanı Arzu Erkan’ın katılamadığı toplantıda, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Nuray Sancar da yer aldı. İlk söz hakkı alan EMEP Körfez İlçe Sekteri Dilara Çoban, 8 Mart’ın EMEP için öneminin büyük olduğunu söyleyerek “Kadınların yaşam koşulları bizi bir araya getirip daha fazla kenetlenmemize neden oldu. Ülkenin durumu her geçen gün kötüleşiyor ve bu kadınları daha zok etkiliyor. Çalışma hayatındaki bütün kadınlar güvencesiz. Bizler EMEP olarak sadece 8 Mart’ta değil her geçen gün daha çok kenetleneceğiz” dedi.

EN BÜYÜK SORUN, KADIN CİNAYETLERİNİN ARTMASI

Dilara Çoban bu kısa konuşmasının ardından sözü genel başkan yardımcıları Nuray Sancar’a bıraktı. “8 Mart’tı karşılarken önümüzdeki en büyük sorun kadın cinayetlerinin artması” diyerek sözlerine başlayan EMEP Genel Başkan Yardımcısı Nuray Sancar, “Cinayetlerin katlanarak arttığını görüyoruz. Her gün gazetelerde kadınların öldürüldüğünü, tecavüze ve tacize uğradığını biliyorduk ama son iki ayda daha da arttı. Kadınların en yakınları baba, koca ve kardeşleri tarafından öldürülmesinin bir anlamı olmalı. Etrafımızdaki bu kadar erkek sapık mı ya da hasta ruhlu mu, sorgulamamız lazım. Hukuk sisteminin yeterli olmaması, cezaların caydırıcı olmaması kadın cinayetlerini teşvik ediliyor.

BALIK BAŞTAN KOKAR

Balığın baştan koktuğu ve kadının giderek kuşatıldığı bir süreç yaşıyoruz. Kadının yaşadığı sürecin bir numaralı sorumlusu böyle bir devlet olmasıdır. Kadınların statüsünün elinden git gide alındığının farkındayız. Kadınların hakları gasp ediliyor. Son zamanlarda kadınlara yönelik yasa tasarısı ortaya çıktı. 3 çocuk yapılması ve çocuk yapanlara altın verileceği bir yasa paketi söylendi. Bunun savaşlara asker yetiştirmek ve kadını eve kapatmaya yönelik projeler olduğunu görüyoruz. Bu da kadınların bir adım geriye itildiğini gösteriyor.”