İnsan kaynakları platformu Kolay İK ve çalışan deneyimi platformu Moodivation iş birliğiyle gerçekleştirilen ve 1.244 çalışanın katıldığı “2023 Türkiye Çalışan Deneyimi Araştırması”na göre çalışanların yüzde 54’ü mevc...
İnsan kaynakları platformu Kolay İK ve çalışan deneyimi platformu Moodivation iş birliğiyle gerçekleştirilen ve 1.244 çalışanın katıldığı “2023 Türkiye Çalışan Deneyimi Araştırması”na göre çalışanların yüzde 54’ü mevcut iş yerinde kariyerini ilerletebileceğini düşünmüyor, yüzde 44’ü önümüzdeki bir yıl içerisinde iş değiştirmeyi planlıyor. Çalışanların iş yerlerinde en zayıf bulduğu alanlar adil davranma, iletişim, gelişim ve esenlik olurken en güçlü alanlar ise yaptıkları işi anlamlı bulma ve takım uyumu oldu.
İSTANBUL (İGFA) - Türkiye'nin SaaS modelinde hizmet veren ilk ve en büyük insan kaynakları platformu Kolay İK ve Türkiye’nin ilk çalışan deneyimi platformu Moodivation iş birliğiyle “2023 Türkiye Çalışan Deneyimi Araştırması” yapıldı. Türkiye’nin yedi bölgesindeki farklı ölçek ve sektörlerdeki şirketlerden toplam 1.244 çalışanın katıldığı araştırma ile çalışan bağlılığı, iş yerlerinde olumlu ve olumsuz bulunan alanlar ortaya çıkarıldı. Çalışanlar, takım liderleri, müdürler ve üst düzey yöneticilerin bağlılık düzeylerinin yanı sıra iş ortamındaki diğer dinamiklerin de incelendiği araştırma Türkiye’de bu alanda bu zamana kadar yapılan en kapsamlı araştırma olma özelliğini taşıyor. Araştırma ile aynı zamanda Türkiye’de ilk kez Çalışan Tavsiye Skoru (E-NPS) da hesaplandı.
UNVAN YÜKSELDİKÇE ŞİRKETE BAĞLILIK ARTIYOR
Araştırmada, yaş grubu ve cinsiyete göre bağlılıkta önemli bir değişiklik görülmezken unvanlar yükseldikçe bağlılığın arttığı tespit edildi. Çalışanların bağlılık oranı yüzde 67, ekip liderlerinin yüzde 69, müdürlerin yüzde 70 olurken, üst düzey yöneticilerde yüzde 77 olarak ölçüldü.
ÇALIŞANLAR YAPTIĞI İŞİ ANLAMLI BULUYOR
Araştırmada en yüksek çıkan sonuçlar anlam ve takım uyumu oldu. Çalışanların yüzde 73’ü yaptığı işi anlamlı bulduğunu söyledi ancak bu oran 35 yaş altı çalışanlarda yüzde 68’e kadar düştü. İş yerindeki arkadaşlarıyla iyi bir takım olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 68, kendini çalıştığı kuruma ait hissedenlerin oranı yüzde 57 olarak belirlendi. Öte yandan kuruma yaptığı katkıların takdir edildiğini söyleyenlerin oranı yüzde 56 olarak ölçüldü. 35 yaş altı çalışanların yüzde 47’si yeterince takdir edilmediğini düşünürken bu oran 35-45 yaş arası çalışanlarda yüzde 48, 45 yaş ve üzeri çalışanlarda ise yüzde 35 oldu.
HER İKİ ÇALIŞANDAN BİRİ İŞ YERİNDE KARİYERİNİ İLERLETEMİYOR
Raporda çalışanlara çalıştıkları kurumda kariyerlerini ilerletmek için bir yol görüp görmedikleri soruldu. Buna göre neredeyse her iki çalışandan biri (yüzde 54) mevcut iş yerlerinde kariyerlerini ilerletemeyeceğini düşündüğünü söyledi. Her 100 çalışandan 44’ü de önümüzdeki bir yıl içerisinde iş değiştirmeyi planlıyor. Bu oran erkek çalışanlarda yüzde 40 olurken, kadın çalışanlarda yüzde 47’ye kadar yükseldi.
ÇALIŞANLARIN TALEBİ DAHA ADİL VE İLETİŞİMİ GÜÇLÜ BİR İŞ YERİ ORTAMI
Araştırmadan çıkan sonuçlar, iş yerlerinde en fazla geliştirilmesi gereken alanları da ortaya koydu. Buna göre çalışanların yüzde 58’i çalıştıkları yerde herkese, her zaman adil davranılmadığını düşünüyor. Yüzde 50’si iş yerlerinde iletişim kültürü ve şeffaflık olmadığına, yüzde 54’ü ise şirketlerinin zihinsel esenliğe önem vermediğine dikkat çekiyor.
UZAKTAN ÇALIŞANLAR DAHA POZİTİF
Rapora göre uzaktan ve ofisten çalışanların mevcut işlerinden ayrılmayı isteme oranları aynı ama diğer alanlarda uzaktan çalışanlar daha pozitif bir tablo çiziyor. Buna göre uzaktan çalışanların yüzde 63’ü, hibrit çalışanların yüzde 46’sı, ofis çalışanlarının ise yalnızca yüzde 36’sı iş yerlerinde şeffaf bir iletişim kültürü olduğunu söylüyor. İş ve özel hayat dengesini kuranların oranı uzaktan çalışanlarda yüzde 67 olurken, bu oran hibrit çalışanlarda yüzde 57’ye, ofisten çalışanlarda ise yüzde 51’e düşüyor. Uzaktan çalışanların yüzde 60’ı, hibrit çalışanların yüzde 49’u, ofis çalışanlarının ise yüzde 42’si iş yerlerinde esenliğe önem verildiğini belirtiyor.
TÜRKİYE’NİN İLK E-NPS SONUCU EKSİ ÇIKTI
Kolay İK ve Moodivation, bu araştırma kapsamında aynı zamanda Türkiye’nin ilk ‘Çalışan Tavsiye Skoru’nu (E-NPS) da hesapladı. Çalışanların yüzde 29’u iş yerini tavsiye ederken yüzde 39’u olumsuz bildirimde bulundu. Bu sonuçlara göre Türkiye’nin E-NPS sonucu eksi 10 olurken raporda 2023 yılında bu skorun İngiltere’de 3, ABD’de ise 24 olarak ölçüldüğü ifade edildi.
ÇAĞLAR YALI: “BU ARAŞTIRMA ŞİRKETLERİN OLUŞTURACAĞI YOL HARİTASINA REHBERLİK EDECEK”
Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Kolay İK CEO’su Çağlar Yalı, “Çalışan bağlılığı, deneyimi, iş yerinde adil davranış, iletişim, gelişim ve esenlik gibi unsurların çalışanlardaki yansımasını tespit etmek adına gerçekleştirdiğimiz araştırma, şirketler için önemli bir kaynak teşkil ediyor. Çalışanların yaptıkları işi anlamlı bulması hariç diğer tüm sonuçlar, geliştirilmesi gereken alanları işaret ediyor. Şirketlerin, araştırmamızın sonucunu da dikkate alarak çalışan memnuniyetini artırmak ve bağlılığı güçlendirmek için yol haritaları oluşturacaklarını düşünüyoruz. Diğer yandan ülkemizde ilk kez gerçekleştirilen E-NPS sonucunun eksi değerde çıkması da iş dünyasının bu alanda gelişime açık olduğunu gösteriyor. Kolay İK olarak alanında uzman iş ortaklarımızla birlikte sunduğumuz ürün ve hizmetlerle şirketlere bu alanlarda rehberlik etmeye hazırız” dedi.
MERT EMCAN: “İŞ GÜCÜNÜN YAŞADIKLARINI VE HİSSETTİKLERİNİ ANLAMAK ŞİRKETLERİN SÜRDÜRÜLEBİLİR BAŞARISI İÇİN KRİTİK”
Araştırmayı platformları üzerinden yürüten ve mevcut müşterilerinin skorlarıyla de kıyaslayan çalışan deneyimi platformu Moodivation kurucu ortaklarından Mert Emcan, “Sonuçlar şaşırtıcı değil. Özellikle adalet, gelişim ve takdir alanlarında ciddi sıkıntılar olmasının çalışan deneyimine olumsuz yansıdığını net olarak görüyoruz. Ayrıca kurumlardaki iletişimin şeffaf olmaması ve çalışan esenliğinin ihmal edilmesi, bu sıkıntıları maalesef daha da pekiştiriyor” diye konuştu. Bu tür araştırmaların düzenli ve tutarlı bir şekilde yapılmasının, Türkiye’deki iş gücünün yaşadıklarını ve hissettiklerini anlamanın şirketlerin sürdürülebilir başarısı için kritik olduğu ifade eden Mert Emcan, bu araştırmanın aynı zamanda küresel rekabette yetenek yönetimini etkin bir şekilde ilerletmek için bir rehber olmasını dilediklerini de sözlerine ekledi.