Belediye ceviz fidanı (Juglans regia L.) dağıtacakmış.
Ama menşei ABD. Tarım İl Müdürlüğünden arazisi olduğuna dair bir belge getirene bu ceviz fidanlarından verecekler. Mavi sertifikalı ceviz fidanları.. Mavi sertifika ile arazinin biraraya gelmesi netice almak için yeterli olacak mı?
Bizim cevizlere kıran mı girdi? Tarımcılar cevizin gen merkezlerinden biri Anadolu’dur diyorlar. Durum bu olduğuna göre asırlar boyunca hem tabiatın yaptığı doğal, hem de insanlarımızın yaptığı yapay seleksiyonla ülkemizde her yöreye uyumlu, sağlıklı, kaliteli ürün veren ceviz ağacı çeşitleri oluşmuş iken bu da nereden çıktı? Biz böyle sevdalar yüzünden Anadolu ırkı inekleri bile kaybetmedik mi? Düşünebiliyor musunuz...Örneğin Kandıra’da tarla sahibi adam, komşu tarlada bulunan mükemmel cevizlerden aşılanmış fidanlar yerine Amerikan ceviz fidanları kullanacak!...Üstelik tarlasının toprak özelliklerinin, tarlasının olduğu yerdeki mikroklimanın nasıl olduğunu, bu yeni çeşit cevize uyumunun yeterli olup-olmadığını bilmeden.. Bu iş, tabiat sizin keyfinize tabi olmadığına göre amerikan arabası ithal etmeye benzemiyor ...
Ben Orman Mühendisi olduğumdan, doğal olarak bulunmadığı bir yerde dikilecek ağaç türü için önceden nelerin irdelenmesi gerektiğini bilenlerdenim. Ama çeviz orman ağacı olmadığı için literatürde araştırma yaptım ve Napoli “Federico II” Üniversitesi’nin ceviz konusunda sonuçlandırdığı kapsamlı bir bilimsel araştırmayı inceledim ve bakın neler belirledim:
Ceviz ağacının, iklim ve toprak açısından vazgeçemediği istekleri var. Hiç tahammül edemediği şartlar var. İlkbaharın erken geldiği ve yazların sıcak olduğu yerleri seviyor. Ama çiçeklerinin tamamen açması ve fonksiyonunu tam olarak yerine getirmesi için kışın mutlaka “belli sıcaklığın altında bir zaman süresi” (soğuklama) istiyor. Soğuklamanın derecesi ve süresi ceviz çeşidine göre değişiyor. Bu isteği yüzünden kışları ılık geçen yerleri pek sevmiyor. Bu durumda kullanılan ceviz çeşidinin soğuklama süresi ve derecesi ne kadar yüksek ise kışları ılık olan yerlerden o kadar kaçınılması gerekiyor. Çünkü ceviz, çeşidine bağlı olarak yeterli soğuklama yaşamazsa bir seri problemle karşılaşıyor: Bahar geldiğnde tomurcuklarının sürmesinde geçikme ve yetersizlik oluyor, morfolojik anormallikler görülüyor, çiçekleri ve oluşmakta olan meyveleri dökülüyor, büyümesi azalıyor ve meyve üretimi düşüyor. Bulunduğu yerde yazlar yağışlı ve serin geçerse güneşli zamanın 1000 saatten az olması durumunda meyveleri normal gelişimini yapamıyor ve kabukları oluşmuyor. Ceviz ışık konusunda da titiz; açık, güneşli, sis olayının az olduğu alanlar istiyor.? Bütün bunlardan anlaşılan şudur: Bir yöredeki iklimin ortalama değerlerine bakarak bu “Amerikalı”ya da uygun olduğuna karar verilemez. Ceviz dikilecek arazinin mikrokliması bilinmelidir. Mikroklima ne diyeceksiniz... Kışın İzmit’in Yenidoğan semtinde hava sıcaklığı Yahya Kaptan’da olandan üç derece fazladır. İşte bu mikroklimanın sonucudur. Bu yeni ceviz çeşidinin soğuklama isteği dikimi yapılacak yerde karşılanabilecek midir? Küresel ısınmaya bağlı olarak yaz ve kış hava sıcaklığında artış ile kuraklık olasılığı bu “amerikalı” cevizin de kullanım imkanını acaba ne kadar etkileyecektir? Bu durum dikkate alınmış mıdır?
Yapraklarında, diğer bitkisel türler üzerinde zehirli etkiye sahip yüksek miktarda taninli ve aromatik madde bulunduran ceviz ağacının en büyük korkusu ilkbaharda olan geç donlar ile kışa girmeden olan erken donlardır. Özellikle geç donlar (baharda olan donlar) dişi çiçek taslaklarının olduğu yeni sürgünlerin uçlarına büyük zarar veriyor. Bu nedenle hiç meyve verememe durumu da ortaya çıkabiliyor. Ya... dağıtılan ceviz fidanı, orijinine bağlı olarak erken uyananlardan ise, İzmit zonunda Nisan ayının sonlarında da geceleri hava sıcaklığı sıfırın altına düşebildiğne göre ne olacak? Bu fidanlar ılıman zon orijinli ise donlara nasıl dayanacak? Kışa girmeden olan erken donlardan genç sürgünleri etkileniyor ve bahara girişte yapraklanması azalıyor. Dona hassasiyeti yüzünden don çukuru konumundaki arazilerde ceviz yetiştirmek imkansız gibidir. Unutmadan, ceviz ağacı çiçeklenme zamanında olan yağışlardan da çok kötü etkileniyor.
Ceviz ağacında ayrı dallarda, hem dişi hem de erkek çiçekler bulunur. Erkek çiçekleri yapraklanma olmadan önce, bir önceki yılın dalları üzerinde oluşur. Dişi çiçekler yeni sürgünlerin üzerindedir. Sıcak ve kurak mevsim sonucu erkek çiçekler erken olgunlaşır ve dişi olanlar olgunlaşmış olmadığından tozlaşma sonuç vermez. Bu olumsuz olasılığı ortadan kaldırmak için ceviz ağaçlandırmasının dışında “tozlayıcı” olarak tanımlanan ve arazinin toprak ve iklim şartlarına uyumlu olduğu belirlenmiş bir başka çeşit ceviz dikilmelidir. Ama ceviz anemofil bir türdür. Yani tozlaşmanın olması için rüzgar gerekir. Bu yüzden polen sağlayıcı bu ayrı çeşit “tozlayıcı ceviz fidanları” rüzgarların hakim istikametine uygun yönde 100-150m’yi aşmayan mesafede dikilmeli ve sayısal oranı 1/10 ‘a eşit olmalıdır.
Ceviz ağacı orta sıkılıkta, derin, serin, organik madde ve besleyici maddelerce zengin, pH‘ı nötr veya hififce asit (pH 5,5). toprakları tercih eder. Yüksek derecede aktif kalker içeren ve alkalik (pH 7,8- 8,0) topraklar onda kloroza neden olur. Topraktaki tuzluluğa %0,07 sınırına kadar dayanabilir. Bu nedenlerle dikileceği arazinin toprağının özelliklerinin yörenin genel toprak yapısı ile aynı olduğunu kabullenmek çok yanlıştır. Belli bir yerdeki ile örneğin 10-20 m ötedeki toprak birbirinden çok farklı olabilir. Bu yüzden toprak şartları, dikim yapılacak arazide (yörenin herhangi bir yerinde alınan sonuçları dikim yapılacak arazi için kullanmak yanlıştır ) dikkatle belirlenmelidir.
Ceviz ağacı kazık kök yapar ve kök derinliği genelde 100-120 cm’ye ulaşır ama 3 m derinliğe ulaştığı da görülmektedir. Bu nedenle dikim toprağının 80-120 cm derinlikte sürülmesi çok faydalı olmaktadır. Ağacın hiç tahammül edemediği pulluk tabanı varsa, bunun ortadan kaldırılması için bu gereklidir. (Yıllarca traktör gibi ağır araçla sürüm yapıldığında belli derinlikten sonra oluşan sıkı tabakanın üst yüzeyine pulluk tabanı denilmektedir) Buna imkan bulunmadığında dikim çukurları mümkün olduğunca geniş ve derin açılmalıdır ama dikim sırasında fidanın kök boğazı 15-20 cm’den aşağı düşmemelidir. (İtalyada bunun önemi nedeniyle “kökler çanların sesini duymalıdır” deyişi vardır) Kolayca anlaşılacağı üzere, taban suyu seviyesinin satha yakın olduğu topraklarda ceviz dikimlerinden, gerekli drenaj çalışmaları yapmadan netice almak da mümkün değildir. Dikimlerin tarla sınırından 3 m uzağa dikilmesi de önerilmektedir.
Fidan verilecek kişilerin bunlardan haberi olmalıdır. Kendilerine gerekli uyarılar yapılmalıdır. Çünkü aksi durumda zarar görmeleri kesindir. “Doğru söyleyenin dokuz köyden kovulduğu” bu ülkede benden söylemesi...
Kaynak:
UNIVERSITA’ DEGLI STUDI DI NAPOLI “FEDERICO II” 2014. DIPARTIMENTO DI ARBORICOLTURA, BOTANICA E PATOLOGIA VEGETALE FACOLTA’ DI AGRARIA – PORTICI Pasquarella C*., Lauro P**., D’Auria G. *** IL NOCE IN CAMPANIA Juglans regia L., Nux Virg., Juglands nux Pl.