Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) içinde, seçim yenilgisinin ardından dile getirilen değişim talebinin, yakın ayda yapılan, olağan kurultayında delegeler tarafından karşılık görmesinin sağladı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) içinde, seçim yenilgisinin ardından dile getirilen değişim talebinin, yakın ayda yapılan, olağan kurultayında delegeler tarafından karşılık görmesinin, kadroların gençleştirilmesinin ve merkezi yönetimde kadınların ağırlık kazanmasının, demokrasimiz açısından örnek ve önemli bir kazanım olduğunu düşünüyorum.
Bu gelişmeler doğrultusunda, kurultay sonucu, CHP'nin, 8'nci Genel Başkanı olan, Sayın Özgür Özel'e ve yeni yönetim kadrolarına büyük sorumluluk düştüğünü de özellikle vurgulamak istiyorum. Yenilenmenin, öncelikle düşünsel, ilkesel ve ideolojik bazda olması, bugüne dek yapılan siyasi yanlışlardan ders alınması, örgütsel yapının yeniden dizayn edilmesi yönündeki ihtiyacının biran önce yerine getirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Siyaseti, üyelik ilişkisi içinde olmadan ve aktif görev üstlenmeden, yakından izleyen, bir yurtsever olarak, süreç ile ilgili izlenim, görüş ve önerilerimi ortaya koymanın, değişim sürecine hep birlikte katkı sunmanın, ülkemizin geleceği ve toplumsal sorumluluğumuz açısından çok önemli olduğuna inanıyorum.
Siyaset yapma açısından (yetersizlik içeren ve çağın koşullarını gözetmeyen partiler yasası olgusu bir tarafa bırakılarak), CHP özelinde, bugüne dek yapılmış olan yanlışları öncelikle kayda geçirmek gerektiği görüşündeyim. Cumhuriyet ile koşut, 100 yıllık bir partinin, bugüne dek tek başına iktidar olmamasının, Cumhuriyet değerlerine bağlı, eşitlik ve hukukun üstünlüğüne inanan demokratik cephe açısından moral sorunu oluşturduğunu kabul etmek gerekiyor. Bu genel doğrudan hareketle:
- CHP'nin tarihi mirasına ve köklü geçmişe kıyasla, üye sayısının yetersiz kaldığı,
- Lider kültü ve dar kadroculuk tercihi doğrultusunda, örgütlere yeterli önem verilmediği,
- Tabandan, tavana yapılanmanın sağlanmadığı,
- Üyelerin eğitimine önem verilmediği,
- Teşkilatların sürekli aktif bir konumda olmasının önemsenmediği,
- Mahalle yapılanmaları, örgüt içi eğitimler paneller, çalıştaylar, kültürel etkinliklere önem verilmediği,
-Halk ile süreklilik içeren organik bağ kurulamadığı,
- İdeolojik duruşun netleşip, bu doğrultuda örgüte aktarım sağlanmadığı,
- Örgüt kapsamında ve üyeler bazında; demokrasi özgürlük, paydasında birleşmek yerine; kişisel ikbal beklentisi, aidiyet, kimlikli temelli ayrışmaların yaşandığı,
- Kişiye bağlılık içeren taraftarlık duygusunun ağırlıkta olduğu,
- Seçimlerde başarılı olmanın yolunun, son viraja girildiği dönemde değil, biten seçimden sonra başlanması gerektiği yolundaki yöntemin benimsenmediği (son seçim süreci içinde, Geçmiş Dönem Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun, ABD, İngiltere gezileri, teknik göstergeler üzerinden yapılan, halkta karşılığı olmayan, ekonomik içerikli sinevizyon gösterimi ve benzer uygulamalar gibi),
- Parti içi demokrasi kültürü ve katılımcı anlayışın yeterince gelişmediği, bu bağlamda, seçilen belediye başkanları, otoriter bir yapı içinde ve bir bilen konumunu benimsedikleri, kentin dinamikleri ve Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ile birlikte çalışma ihtiyacı duymadıkları,
- Seçilen belediye başkanının, kenti kucaklama misyonundan öte; sadece partinin başkanı olduğu genel kabulü doğrultusunda; başarı kriteri olarak, örgütün bireysel taleplerini karşılamak ile ölçüldüğü, gibi öne çıkan ve benzer hatalar nedeniyle, bugüne dek, yerelden başlayarak, iktidar olma iddia ve sürecinin inşa edilememe sonucu doğurmuş, toplumsal hayal kırıklığına yol açılmıştır.
Netice itibariyle, Cumhuriyet ile özdeş CHP'nin, bugüne dek iktidar olamama nedenlerini, başta üyeler, sempati duyanlar, delegeler, örgüt yöneticileri, yönetim kadroları ve genel başkan olmak üzere, yapılacak çalıştaylar ile detaylı sorgulanması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca, özgür bireyler olarak bizlerin, taraftarlık duyguları içinde değil; ilkesel bazda duruş, eleştiri ve tercih içinde olmamız gerektiğine inanıyorum. Yapılacak olan tüm özeleştiriler de dikkate alınarak, demokratik bir tüzük değişikliği ile birlikte, CHP'nin, iktidara talip parti konumuna gelmesi sağlanarak, ülkenin yazgısını değiştirileceği yönünde umut verilmesi gerektiğine inanıyorum. Başta Sayın Özgür Özel olmak üzere, CHP'nin yönetim kadrolarına ve örgütlerine başarılar diliyorum.