Siyaset

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Erzurum’dan Seslendi Hepimiz Mustafa Kemal’in Askerleriyiz

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel: “Kalkın Ayağa ve Yollayın Bu İktidarı”

5 Ocak 2025 Saat: 21:19
CHP Genel Başkanı Özgür Özel Erzurum’dan Seslendi Hepimiz Mustafa Kemal’in Askerleriyiz
CHP Genel Başkanı Özgür Özel Erzurum’dan Seslendi Hepimiz Mustafa Kemal’in Askerleriyiz

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Erzurum’dan Seslendi

Hepimiz Mustafa Kemal’in Askerleriyiz

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel: “Kalkın Ayağa ve Yollayın Bu İktidarı”

CUMHURİYET HALK PARTİSİ DIŞINDA HİÇBİR PARTİ 7 BÖLGEDE DE YOK”

“HALKIN İKTİDARINI KURACAĞIZ”

Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, Erzurum Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen halk buluşmasına katıldı. Çok sayıda vatandaşa ve partililere seslenen Genel Başkan Özgür Özel, “Merhaba Erzurum, merhaba tarihe sığmayan kahramanlıkların şehri. Mustafa Kemal Paşa’nın bağımsızlık ateşini yaktığı Erzurum. Hepinize merhaba. 100 yıl önce 23 Temmuz 1919’da Erzurum Kongresi’ne ev sahipliği yapan bu güzel şehir, bu kadim şehir milletimizin de kaderini tayin eden şehir olmuştur. Burası sadece bir yerleşim birimi, sadece bir şehir değil, bir destana, bir milletin yeniden doğuşuna tanıklık eden bu güzel Erzurum’da, Dadaşlar diyarında olmaktan büyük gurur duyuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum” dedi. Özel, şunları söyledi:

Haber: Özgen Sarıkaya/Net Medya Grup-İGFA.

 

https://youtu.be/m-cCV6dVf5k 

“HEPİMİZ MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ”

“Burada benimle birlikte kadın kollarımız, gençlik kollarımız var. Örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcımız başta olmak üzere genel başkan yardımcılarımız, parti meclisi üyelerimiz, il başkanlarımız, çok sayıda il başkanımız ve dört bir taraftan Erzurum’un bugünkü coşkusuna tanıklık etmek için gelmiş olan çok sayıda vatansever, çok sayıda gönlünde vatan, millet ve bayrak sevgisi olan Mustafa Kemal’in askerleri var. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Dün gece elimizde meşalelerle Sarıkamış’taydık. Bu sabah 8 buçuk kilometrelik o şanlı yolu hep birlikte yürüdük. Bağımsızlığımız için canını ortaya koyan, komutanı ‘yürü’ dediğinde o yolun sonunda ölüm de olsa yürüyen, bu toprakları kurtarmak için, bu ülkeyi korumak için ölüme gözünü kırpmadan giden şanlı bir ecdadın, güçlü bir ordunun ve daha o günlerde kurtuluş mücadelesi vermek isterken İstanbul’dakiler tarafından hakkında soruşturmalar açılan, ‘geri dön’ diye telgraflar çekilen, idam fermanları verilen ve bunun karşısında üstündeki çok sevdiği üniformasını çıkarıp ilk kez sivil kıyafetle geldiği Erzurum’dan Milli Mücadele’nin kahramanı olarak ayrılan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yurttaşları, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diye Türkiye’nin dört bir yanında söylüyoruz. Teğmenlerimiz söyledi diye onları ordudan atmaya çalışıyorlar. İsyan ediyoruz. İtiraz ediyoruz. Ama bir yerde ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ lafı doğdu diyeceksek, üniformayı çıkardığı gün onu orduların başkomutanı yapan Erzurum’da bunu kana kana söyleyebiliriz. Hepimiz Mustafa Kemal’in askerleriyiz. Buraya gelip Erzurum Kongresi’ni yapıp, Erzurum’dan güç ve kuvvet alıp, gidip orduları toplayıp, Milli Mücadele’yi başlatıp, ülkeyi kurtarıp, sonra gelip bir demokrasi, bir Cumhuriyet kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk en dar gününde kendine ev sahipliği yapan bu kenti hiç unutmadı. 1924 depreminin ardından Erzurum’un dar gününde koştu ve Erzurum’a geldi. İşte o gelişinde Gazi Paşa şöyle söyledi: ‘Buraya gelişim bütün ulusun ateşten bir çember içine alınmış olduğu bir zamana rastladı. Burada gördüğüm içtenlik, burada gördüğüm mertlik, gönülden bağlılık, memleketi kurtarmak için her türlü özveriyi yapmam konusunda azim ve gücümü artırmıştı.’ İşte Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e bunu söyleten, bunu söyletebilen bir şehirdeyiz. Erzurum’la ve sizlerle gurur duyuyoruz.”

 

“BİRİNCİ GENEL BAŞKANIMIZIN YAPTIĞI GİBİ ERZURUM’A GÜÇ ALMAYA GELDİK”

“Cumhuriyetimiz sadece ülkeyi kurtarmakla, bağımsızlığı sağlamakla kalmadı. Bu milleti tebaa olmaktan çıkarıp özgür yurttaşlar haline getirdi. Cephede kazanılan zaferler sonrası Türkiye’nin önü açıldı. Üretimle, sanayiyle, kalkınma programlarıyla, ekonomik ve sosyal zaferlerle bu ülke artık her bir bireyin geleceğe güvenle bakacağı, ülkesiyle gurur, kendisinin geleceğinden umut dolacağı bir ülke haline geldi. Biraz önce genç il başkanım, çalışkan il başkanım birkaç cümle üst üste söyleyerek, her derdin çaresinin Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu, Türkiye’nin CHP’ye, bu zor günlerden kurtulmak için Cumhuriyet Halk Partisi’ne ihtiyacı olduğunu söyledi. İşte biz de Cumhuriyet Hak Partisi’nin yönetimi olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’nin baba evinin bugünkü yöneticileri olarak 100 yıl sonra yeniden yoksulluğa, eşitsizliğe, haksızlığa, adaletsizliğe mahkum edilen, birileri cebini doldururken, birileri zengin bir hayatı kana kana yaşarken, diğer taraftan yoksulluğa mahkum edilen milyonların umudu olmak için bir kez daha kurucumuzun, birinci genel başkanımızın yaptığı gibi Erzurum’a güç almaya, mücadele için Erzurum’dan azimle, kararlılıkla ayrılmaya geldik.”

“CHP YEDİ BÖLGEDE DE VARDIR”

“Zorluklarla dolu bir yılı geride bırakırken 2024 yılında güzel, önemli başarılar partimiz için çok güzel günler de oldu. 31 Mart seçimine giderken birileri 2023’teki seçim başarısına güvenerek, CHP’nin dağıldığını, CHP’nin bir daha toparlanamayacağını, elindeki başta İstanbul, Ankara, Adana, Mersin ve Antalya belediyeleri olmak üzere önemli belediyeleri CHP’nin elinden alacaklarını, iktidarlarını güçlendireceklerini hayal ederken, Atatürk’ten aldığımız ilhamla önce gençlere, gençlerle birlikte kadınlara, bilime, çalışmaya, özgüvene, kendine güvenmeye olan inancımızla birlikte, yaş ortalaması 43 olan Parti Meclisimiz, yaş ortalaması 46 olan MYK’mız, yarısı kadın, yarısı erkek olan partiye ve Ata’ya yakışır Gölge Kabinemizle belirlediğimiz adaylarla 47 yıl sonra Cumhuriyet Halk Partisi’ni yeniden Türkiye’nin birinci partisi yaptık. Nüfusun yüzde 65’ine, ekonominin yüzde 80’ine Cumhuriyet Halk Partili belediyeler hitap ediyor. Örneğin geçmişte Cumhuriyet Halk Partisi’ne ‘Siz Sivas’ın doğusuna geçemezsiniz, orada yoksunuz’ diyenlere inat şimdi şunu söyleyebiliyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi yedi bölgede de vardır. Cumhuriyet Halk Partisi dışında hiçbir parti yedi bölgede birden yoktur. O çok kibirli, herkese tepeden bakan, kendi partisi dışındaki partileri yok sayan Erdoğan’a şunu soruyorum. CHP 7 bölgede var. AK Parti kaç bölgede var? Ege’de bulunan şehirlerin tamamı Cumhuriyet Halk Partilidir. Ege’deki Muğlamızın, Aydınımızın, İzmirimizin yanına Balıkesir’i, Denizli’yi, Manisa’yı ayrıca büyükşehir olmayan Uşak’ı, Kütahya’yı, Afyon’u teker teker koyduk. Ege’de CHP dışında bir partinin il ya da büyükşehir belediyesi yoktur ama eskiden olduğu gibi sadece sahil kenarında değil içerlerde, Karadeniz’de, güneyde, İç Anadolu’da varız. Peki ya doğuda? Örneğin Erzurum’da. 2019 seçimleri sonucunda hiç belediyemiz yokken şimdi bu salonda karşımda il başkanımın yanında Çat ve Şenkaya Belediye Başkanlarım oturmaktadır. Şenkaya’yı kazanan Görbil Özcan’ı, Çat’taki büyük başarımız Arif Hikmet Kılıç’ı her iki hemşerilerinden birinin oylarını alarak bu görevlere geldikleri için onları onlarla birlikte ilçe başkanlarımızı, yönetimini, il yönetimini, tüm CHP ailesini yürekten kutluyoruz. Hepsiyle gurur duyuyoruz. Yeter mi? Yetmez. Biliyorsunuz Erzurum’u en son 1973’te kazanmıştık ama içimizde ukdedir. Ve buradan açıkça söylüyorum ki bu salon seçim zamanı değil, herhangi bir zamanda öyle günlük güneşlik bir günde değil, kara kışın ortasında, öyle oradan buradan taşımayla değil tıka basa kendi kendine coşkuyla doluyorsa şunu söylüyorum. Bir sonraki seçimlerde Erzurum Büyükşehir Belediyesi’ni de alacağız. Ant olsun ki alacağız.”

 

“ERZURUM BİZE GAZİ MUSTAFA KEMAL’İN EMANETİDİR”

“Erzurum’da artık halkçı bir belediyeye, milletin derdiyle dertlenen, kimseyi ayırmayan, kimseyi kayırmayan, kimseyi ötekileştirmeyen, herkesi bağrına basan bir belediyeye, bir belediye başkanına, bir yönetim anlayışına ihtiyaç var. Aynı şekilde Türkiye’de de artık iktidarın yoksulların, emeklilerin, emekçilerin sesinin duyulmasına, artık gençlerin umutlarını yeniden yeşertmelerine, yurtdışında değil bu ülkede hayal kurmalarına ihtiyaç var. Bunu yapmanın yolu hep birlikte çalışmak ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidar yapmaktır. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında artık bugünkü iktidara çokça destek vermiş ve sorunları çözülmemiş Erzurum’un sesini en yakından duyacağımız, derdini en hızla çözeceğimiz şehirlerden bir tanesidir. Çünkü bu Erzurum bize Gazi Mustafa Kemal’in emanetidir. Erzurum’umuzun köylerinde hale kanalizasyon sorunu var. İçme suyu sorunu var. İçme suyu şebekelerinde kirlilik sorunları var. Besicinin, çiftçinin sorunları var. Yılan hikayesine dönen bir hızlı tren sorunu var. 2023’te bitecek diye söz verdikleri hızlı treni yıllar ötesine öteleyen bir yönetim anlayışı var. Erzurum’da 20 yıldır yapılmayan şehir stadyumu hala bekliyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak o stadyumu yapmaya, Dadaşları birinci lige çıkarmaya, sizinle birlikte orada Erzurumspor’u izlemeye söz veriyoruz.”

“EMEKLİLERİMİZ, EMEKÇİLERİMİZ BÜYÜK SIKINTILAR ÇEKİYOR”

“Biraz önce söylediğim gibi emeklilerimiz, emekçilerimiz, asgari ücretliler, çiftçiler, esnaflar büyük sıkıntılar çekiyor. Sıkıntıların kökünde adaletsizlik var. Bu iktidar başta gelir adaletini sağlayamıyor. Zenginler servetine servet katarken yoksullar eziliyor. Bu iktidar adalet sarayları yapıyor ama mahkemelerde adaleti sağlayamıyor. Siyasallaşan yargı, iktidardan olmayanlar için sopa görevi görüyor. Yıldırmaya çalışıyor. Bu iktidar sosyal adaleti sağlayamıyor. Toplum kesimleri arasındaki her türlü eşitsizlik, dengesizlik ve yarılma git gide artıyor. Bugün bu milletin en büyük sorunu şüphesiz geçim sıkıntısı. Açıkladığı enflasyon oranıyla işçinin, memurun, emeklinin maaşını belirleyen bir kurum var. Adı TÜİK. Neyin baş harfi. Tayyip’i üzmeyen istatistik kurumunun baş harfleri TÜİK. TÜİK, Tayyip Bey’i, Sayın Erdoğan’ı üzmüyor ama Erzurumlunun canına okuyor. Aralık ayı enflasyonunu yüzde 1 olarak açıkladı. Sadece yüzde 1. Oysa yıllık enflasyon ENAG’a göre yüzde 83. TÜİK’in yapmış olduğu bütün manipülasyonlara rağmen kendi rakamı yüzde 44. Böyle olunca memur ve memur emeklilerine sadece yüzde 11. Bağ-Kur’lu ve SSK’lı emeklilere sadece yüzde 15 zam verilecek. Eğer bu oran böyle kalırsa kök maaşı 10 bin 800’ün altında olanlar 12 bin 500 lira almaya devam edecekler. Bu rakamın en düşük emekli maaşının artırılmasına ilişkin kanuni düzenleme yapılması gündemde, ama AK Partililerin ağzında en düşük emekli maaşını 14 bin lira yapmak var. Bugün bu iktidar geldiğinde en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti.”

KAYBEDİLEN ŞEY, KAYBEDİLDİĞİ YERDE ARANIR”

“Erzurumlular, dadaşlar, buradan sizin huzurunuzdan bizi televizyonları başından dinleyen herkese bir kez daha hatırlatıyorum. Bu hükümetin beğenmediği, her kötülüğü işaret ettiği, kendinden önceki üçlü koalisyon, Ecevit’in son başbakanlığında en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Yani bugünkü hesapla 33 bin liraydı. Bugün emekliye 14 bin lira veren, vermeyi hesap eden bir iktidarla karşı karşıyayız. Biz gelecekte yeniden en düşük emekli maaşını 1,5 asgari ücret elbette yapacağız. Ama hiç değilse bu karda, kışta, bu zorlukta, bu yoklukta, bu yoksullukta emeklinin hayata tutunabilmesi için buradan bütün siyasi partilere, Meclis’teki bütün milletvekillerine sesleniyorum. Erzurum’dan, Dadaşlar diyarından, ‘Gelin bu kötülüğe sessiz kalmayalım. Kanuna el kaldıracak, oy verecek olanlar bizleriz. 14 bin lira değil en düşük emekli maaşını hiç değilse bir asgari ücret yapmak için ellerimizi kaldıralım. Bu emeklinin çilesini bitirelim.’ En düşük emekli maaşı bakın 1,5 asgari ücret bugün olsa 33 bin lira olacak diyoruz. En düşük emekli maaşı Tayyip Bey geldiğinde 8 tane çeyrek altın satın alıyordu. İnanmayan gitsin hesaba kuyumcuda baksın. Bugün son verdiği 12 bin 500 lira sadece 2,5 çeyrek altın alıyor. Emeklinin 5,5 çeyrek altını kayıp. Şimdi diyor ki 14 bin lira yapayım, 3 çeyrek altın alsın. Yani bir yıl boyunca her ay 5 çeyrek altın daha kaybetmeye devam etsin. Buradan emeklilere soruyorum, yahu gidip kuyumcudan, sarraftan bir çeyrek altın alsan, cebine katsan, çantana atsan, eve varsan, altın kayıp, insan deli çıkar. ‘Nereye gitti bu’ der. Gider gezdiği yerlere bakar. ‘Nasıl kaybettim’ diye. Bugün bir emekli değil Türkiye’deki her emekli. Öyle bir çeyrek değil. Her ay 5 çeyrek altını kaybetmiş durumdadır. Şimdi o çeyrek altınları aramanın zamanıysa, nasıl altını kaybettiğinde ararken kaybettiğin yere varıyorsan, aynı yere varmanın, yani nasıl 3 Kasım 2002’de bu iktidarın gelmesiyle bu yıpranma, bu yoksullaşma başladıysa, aynı şekilde kaybedilen şey kaybedildiği yerde bulunur. Bütün emeklileri yapılacak ilk seçimde sandığa gitmeye, kaybettiklerini bulmaya, halkın iktidarını kurmaya davet ediyorum.”

“HEPSİNİN ÇARESİ, CUMHURİYET HALK PARTİSİ”

“Burası emeklilerin yanında aynı zamanda emekçilerin, asgari ücretlilerin de kenti. Asgari ücret bir yıl boyunca 17 bin 2 lirada tutuldu. Niye? Çünkü seçim yok. Seçim günü ne diyordu, ‘Seçimde biz asgari ücreti 3 ayda bir artırabiliriz. Yılda 4 kez asgari ücrete enflasyon düzenlemesi yapabiliriz’ diyordu. Bir yıl geçti, bir kuruş attırmadılar. Ama enflasyon onların hesabıyla 44. Gerçek hesapla yüzde 80’in üzerinde. Şimdi Tayyip Bey ben altın hesabı yapınca, bana ‘Altın hesabı yapma’ diyor. Geldim Erzurum’a. Tayyip Bey altın hesabı istemiyormuş. Ne hesabı yapalım? Cağ kebap hesabı yapalım. Bakın Türkiye’de herkes sizi artık emeklinin, emekçinin, yoksulun erişemediği ama herkesin çok sevdiği, çok özlediği cağ kebabınızla hatırlıyor. Erzurumlu bir asgari ücretli, geçen yıl 17 bin lira alıyordu. Cağ kebabının şişi geçen 50 liraydı. Doğru mu? Yani bir asgari ücretli asgari ücreti ile gitse 340 şiş cağ kebabı alıyordu. Şimdi 22 bin 104 lira yapmış. Ama cağ kebabının şişi 100 lira olmuş, doğru mu? Tayyip Bey geçen yıl verdiğin asgari ücret 340 şiş alırken, bugün 221 şiş alıyor. Yani Erzurum’dan, Dadaşlar diyarından altın hesabını istemedin, bırakalım. Erzurum’da ev kiraları 7 bin 500 liradan 14 bin liraya çıkmış ortalama, onu da bırakalım. En bilinen, tüm Türkiye’de tanınan cağ kebabı hesabıyla 340 nerede, 221 nerede? AK Parti varken dert de bitmiyor, ihtiyaç da bitmiyor. Ama bu dertlerin, bu ihtiyaçların hepsinin var bir çaresi, onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi.”

“SURİYE’DE YAŞANANLAR ÜZERİNDEN İKTİDARA TUTUNABİLECEĞİNİ SANIYOR”

“Erzurum’a geçmişte de gelir giderdik. AK Parti geçtiğimiz günlerde Erzurum’da kongre yaptı, büyük konvoylar yaptı, büyük salonları doldurdu. Geçtiğimiz günlerde Tayyip Bey Erzurum’a gelmiş. Ne konvoy gören olmuş, ne de salonları doldurmuş. Dadaşların gönlünde bir kırıklık var. Bundan sonra biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak hiçbir şeyi, ne maaşa zammı, ne enflasyonu düşürmeyi, ne hayvancılıkla geçineni desteklemeyi, ne süt fiyatındaki artışı, ne gübredeki sübvansiyonu Tayyip Bey’den istemiyoruz. O tarafını seçti. Onun tarafı salonlara doldurduğu kendi atadıklarına kendini alkışlattırıp, kendi yandaşlarının vergi borçlarını silip, Suriye’de yaşananlar üzerinden bir hikaye kurup, sözüm ona iktidara tutunabileceğini sanıyor. Diyor ki Erzurum’a Tayyip Bey, ‘Erzurumlular. Açsın, yoksulsun, işsizsin, güvencesizsin ama Suriye’de zafer kazandım. Ona sevinmelisin.’ Yahu 13 yıl. 283 şehit. 200 milyar dolar kayıp. 4,5 milyon Suriyeli burada ve diyor ki ‘13 yıl sonra Esad gitmiş. Dadaş yoksulluğa aldırma Suriye’ye sevin. Kardeş işsizliğe üzülme Suriye’ye sevin. Güvencesizlikten kaygı duyma, Suriye’ye sevin. Ev kirası iki katına çıkmış, aldırma. Suriye’ye sevin.’ Bu milletin Suriye’ye sevinecek hali yok. Bu millete Fetih Sureleri ile karın doymadığını söylemek, anlatmak boynumuzun borcu. Bu ülke Tayyip Bey'in dediği gibi ‘Suriyeliler geldiler’ diyor, ‘Başımızın üstünde yerleri var’ diyor. ‘İsteyen gider, istemeyen kalır’ diyor. Bunu niye söylüyorsun? Hani Esad yüzünden gelmişlerdi? Esad gittiyse gitsinler. Çünkü seçimleri sizin oyunuzla kazanamayacağını gördü. Suriyelileri seçmen yapmanın, önce vatandaş sonra seçmen yapmanın onlardan alacağı oyla iktidara tutunmanın hesabını yapıyor ve diyor ki ‘Başımızın üstünde yeriniz var.’ Tayyip Bey, Sayın Erdoğan gözünün içine baka baka söylüyorum. Suriyeliler senin başının üstünde değil Erzurumluların aşının ve işinin üstünde oturuyorlar. O yüzden artık geçici koruma statüsü sonlandırılıp, zaten çok sevdiğin, çok beğendiğin Colani de bir dediğini iki etmiyorken, parasını bulmaksa Avrupa’dan, Avrupa Birliği’nden, dünyadan Suriyeliler için para bulmak kolay. Yetişemiyorsan biz buradayız.”

“GEÇİM YOKSA SEÇİM VAR”

“Bir an önce Suriyelileri memleketlerine göndermek, bu ülkenin gençlerine, işsizlerine sahip çıkmak, yoksuluna sahip çıkmak ve bu ülkeyi yeniden kalkındırmak zorundayız. Bunu Tayyip Bey’in yapamayacağı açık. Onun için kendisine bir kez daha sesleniyorum Erzurum’dan: Bu verdiğin maaşlarla kimse geçinemiyor. Emekliler bir elini kaldırsın. Geçinebiliyor musunuz? Peki emekçiler elini kaldırsın. Geçinebiliyor musunuz? O zaman kaldırın ellerinizi hep beraber buradan Tayyip Bey’e bir el sallayalım, geçim yoksa seçim var. Erzurumlular, kalkın ayağa ve yollayın bu iktidarı. Yollayın bu iktidarı. size güveniyoruz. Size inanıyoruz. Bu iktidarı hep beraber yolluyoruz. Halkın iktidarını kuracağız. Erzurum’a sahip çıkacağız. Siz bize Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetlerisiniz. Hepinizi çok seviyoruz. Hepinizi sevgiyle, saygı ile selamlıyorum. Sağ olun, biz başaracağız. Biz kazanacağız. Bu iktidarı biz değiştireceğiz.”

 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat