CHP’nin 2023’te gerçekleştirilen kurultayında “para karşılığı oy kullandırıldığı” iddiasıyla başlatılan soruşturmaya CHP’den tepkiler geldi.
Ali Mahir Başarır: "Bu Kurultay Delegelerinin İradesine Yargı Eliyle Darbedir"
CHP’nin 2023’te gerçekleştirilen kurultayında “para karşılığı oy kullandırıldığı” iddiasıyla başlatılan soruşturmaya CHP’den tepkiler geldi. Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Bu, halkın iradesine yargı eliyle darbe, kurultay delegelerinin iradesine yargı eliyle darbe" ifadesini kullandı.
Haber: Özgen Sarıkaya/Net Medya Grup-İGFA
CHP'nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde yapılan 38. Olağan Kurultayı'na soruşturma açıldığı haberinin ardından, CHP'liler sert tepkiler gösterdi. Halk TV'de katıldığı programda soruları yanıtlayan CHP Grup Başkanvekili Başarır, şunları söyledi:
"Bu soruşturmayı açma cüretinde bulunan o savcılara sesleniyorum, isminin önünde Cumhuriyet var, 'Cumhuriyet savcısı' diyorlar. Sadece onlara diyorlar. O kelimeyi bu partinin Kurucu Lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e borçlular, o savcılar. Kendinize gelin, haddinizi bilin. Siz kim oluyorsunuz, 81 ilde dünyanın en demokratik yöntemleriyle seçilen, kurultay delegelerinin iradesine soruşturma açıyorsunuz. Bu ülkede FETÖ 2010’da ‘mezardan çıkın oy kullanın’ dedi, yargı FETÖ’ye teslim edildi, soruşturma açıldı mı? Mühürsüz oylar kullanıldı, sistem değişti... 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri Türkiye ve dünya tarihinin en şaibeli seçimleridir. Sahte videolar devletin kasasındaki parayla halka iletildi ve halkın iradesi fesada uğratıldı. Siz kim oluyorsunuz? Belediye başkanları, İstanbul İl Başkanlığı, şimdi de partimize… Halkın iradesine, 31 Mart’ın birinci partisine soruşturma açacaklarmış. Hadi oradan, hadi oradan... Kim oluyorsunuz siz? Halk iradesine, Türkiye’nin birinci partisine yargı eliyle darbe yapacaksınız öyle mi?
"Aradan 2 Yıl Geçmiş, Soruşturma Açacakmış. Bu, Halk İradesine Karşı Bir Darbe Girişimidir"
Bizim kurultayımızı tartışmaya açabilecek hiç kimse yoktur, kimsenin haddi değildir. Yaklaşık 1300 kurultay delegemizin, onlardan biri de benim, hiç kimse irademizi sorgulayamaz, soruşturma açamaz. Neyin şaibesi? Aradan 2 yıl geçmiş, soruşturma açacakmış. Bu, hukuki bir densizliktir. Halk iradesine karşı darbe girişimidir. Bakın, 31 Mart seçimlerinin birinci partisinden bahsediyorum. Her tarafı dökülmüş, pespaye, halka hiçbir şey veremeyen iktidar, yargıyı arkasına alıp karanlık odalarda oluşturduğu soruşturmalarla bizi susturacak öyle mi? Biz tanımıyoruz bu soruşturmayı. Hadi oradan. Ne yaparsa yapsın.”
Başarır, "Bizim bırakın delegeleri, hiçbir üyemiz iradesini parayla değiştirmez, o kendi partisinde olur. Bu parti Amerikan Büyükelçiliğinden icazet alınarak kurumuş bir parti değildir. Bunu da ben söylemiyorum, rahmetli Necmettin Erbakan söylüyor" ifadelerini kullandı.
Kendisinin de üç kez delegelik yaptığını belirten Başarır, "Biz inandığımız yolda oylarımızı kullanırız. Sen kimsin milyonlarca üyenin seçmiş olduğu Ankara’ya yolladığı 1300 delegenin iradesine laf söylüyorsun? Sen atanmış bir kişisin oraya, Cumhuriyet savcısı. Benim delegelerim seçilmiş. En sert tepkileri vereceğiz yeter artık. Bu, halkın iradesine yargı eliyle darbe, kurultay delegelerinin iradesine yargı eliyle darbe" şeklinde konuştu.
"Hepimizi, Toplumu Sindirmeye Çalışıyorlar"
Soruşturmanın, neden 2 yıl sonra açıldığı sorusuna Başarır, "Belediye başkanlarımıza yapılan kumpaslar, Ekrem İmamoğlu'na yapılan soruşturmalar, gelen fezlekeler, teğmenlere yapılanlar... Bunların hepsini üst üste koyduğunuz zaman her şey ortaya çıkıyor. Bu soruşturmalarla hepimizi, toplumu sindirmeye çalışıyorlar. Bu ülkede gündemi adliye koridorlarına sıkıştırmaya çalışıyorlar. Bu ülkenin gündemi yoksulluk, sefalet yolsuzluktur, bunu da seçim temizler" karşılığını verdi.
"Bu Kurultayın İptal Edilebilme İhtimali Yok"
“Kurultayın iptal edilip edilmeyeceği” sorusunu Başarır, “Utanma duyguları yok her şeyi yaparlar ama bu kurultayın iptal edilebilme ihtimali yok. Kesinleşmiş, Seçim Kurulunun onayladığı, tüm delegelerimizin onuruyla oy kullandığı bir kurultaydır. Erdoğan’ın haddi değil benim kurultayım hakkında karar vermek. Benim kurultayım hakkında kararı 1 milyon 600 bin üyemin seçip Ankara’ya yolladığı delegeler vermiştir” diye yanıtladı.
Bu duruma karşı stratejilerinin ne olacağı sorusu üzerine Başarır, “Bize hiçbir leke yapışmaz. Bir tertemiz bir partiyiz. 86 milyonun ciddiye almadığı bir tek adamı ve iddialarını artık biz de ciddiye almıyoruz. Biz buradayız, hiçbir hukuki dayanağı olmayan, usul anlamında da ceza kanununda yer bulmayan bu soruşturmayı yırtıp atıyoruz. CHP’yi değil, 31 Mart’ta birinci olmuş milyonların iradesini yargılıyorlar. Herkes rahat olsun. Biz ne yaptığımızı ne yapmayacağımızı bilen bir partiyiz, sağlam bir şekilde yolumuza devam edeceğiz” dedi.
Veli Ağbaba: Partide Çok Önemli Görevlerde Bulunmuş İnsanların Bu İşe Alet Olması Yüreğimizi Sızlatıyor
Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’da, CHP'ye operasyon düzenlenmeye çalışıldığı belirterek, "Bu, hakikaten deli saçması. Partide çok önemli görevlerde bulunmuş insanların bu işe alet olması yüreğimizi sızlatıyor. CHP’nin kurultayı herhalde siyasi tarihimizde olmayan demokratiklikle genel başkanın değiştirildiği bir kurultay olmuştur. Dünyaya örnek olmuş bir kurultaydır. Tam bir demokrasi şölenine dönüştü. Her tarafa sandık kuruldu, en sonunda kurultayda ikinci turda genel başkan değişikliği oldu. Bir gün sonra PM seçimi yapıldı. Bunu üzülerek ibretle izliyoruz. Buna alet olanları parti vicdanına havale ediyorum. Bir partiye düzenlenen operasyonda bir Cumhuriyet Halk Partilinin alet olmasını kamuoyunun takdirine sunmak istiyorum" ifadesini kullandı.
Ağbaba, “Cumhuriyet Halk Partisi’ni mahkemelerde tartıştırmak partiye büyük ihanet” dedi. Soruşturmanın 2 yıl sonra açılma nedeninin ne olabileceğinini sorulması üzerine Ağbaba, "Dün akşam Genel Başkanımızın liderliğinde yenen yemek herhalde. Üzerinden bir yerel seçim geçmiş. Bunların hazmedemediği şey 47 yıl sonra CHP’nin birinci parti olması. Kim hazmedemiyor. Bunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum" dedi.
Bülent Yücetürk: “Savcılık, Bir Yıl Boyunca Soruşturmayı Bekleterek, Maddi Bir Delil Olmadığını Zaten Kabul Etmiş”
Eski Ankara Cumhuriyet Savcısı avukat Bülent Yücetürk, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, CHP hakkında Ocak 2024’te başlattığı soruşturmayla ilgili, "Savcılık, bir yıl boyunca bu soruşturmayı bekleterek, aslında maddi bir delilin olmadığını kendi içinde zaten kabul etmiş, tek delil olarak Kılıçdaroğlu ve Hamzaçebi’nin kamuoyuna yansıyan beyanlarını görmüş. Dolayısıyla ellerinde maddi bir delil olmadığı da açıkça ortada. Bu, siyaseten yapılmış bir soruşturma olduğunu da ortaya koyuyor" değerlendirmesini yaptı.
Avukat Bülent Yücetürk, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, CHP’nin 4-5 Kasım 2023'te yapılan ve Özgür Özel'in genel başkan seçildiği 38. Olağan Kurultayına yönelik başlattığı soruşturmayla ilgili ANKA Haber Ajansı'na konuştu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının açıklamasına göre, dosyanın, Bursa’daki bir şikayet üzerine, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca yetkisizlikle Ankara’ya gönderildiğini, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının da bu evrakı Ocak 2024’te soruşturma evrakına kaydettiğini belirtti. Eski Savcı Yücetürk, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Ama o günden bugüne kadar bu soruşturmayla ilgili hiçbir işlem yapmamış. Bu soruşturmadan ne CHP yönetiminin ne de bir başkasının haberi var. Ama ne zaman bu tartışmalar başladı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘CHP’nin şaibeli kurultayı’ dedi ve arkasından Kemal Kılıçdaroğlu ve Akif Hamzaçebi’nin konuşmaları ortaya çıktı, Başsavcılık harekete geçti. Öncelikle savcılık soruşturma tekniği açısından böyle bir soruşturmanın bir yıl işlemsiz bekletilmesi, savcılık açısından disiplin cezasını gerektiren bir durum. Çünkü hiçbir savcı bir evrakı bir yıl boyunca işlemsiz tutamaz. Savcılığın bu yaptığı doğru bir işlem değil.”
“Soruşturma SPY 112. Madde kapsamında”
Soruşturmanın, Siyasi Partiler Yasası’nın 112. maddesine göre yürütüldüğünü aktaran Yücetürk, maddenin, siyasi partilerin kurultaylarında hile yapılması halinde, ilgililer hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilmesini öngördüğünü hatırlattı.
Yücetürk, savcılığın soruşturmasının hukuken bir altyapısı olup olmadığının, ortada maddi bulgu, delil bulunup bulunmadığının ortaya konulması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Ama Savcılık, bir yıl boyunca bu soruşturmayı bekleterek, aslında maddi bir delilin olmadığını da kendi içinde zaten kabul etmiş, tek delil olarak da Kılıçdaroğlu ve Hamzaçebi’nin kamuoyuna yansıyan beyanlarını görmüş. Dolayısıyla ellerinde maddi bir delil olmadığı da açıkça ortada. Bu, siyaseten yapılmış bir soruşturma olduğunu da ortaya koyuyor. Tam da CHP’nin yargı tarafından ablukaya alındığını, sürekli olarak Ekrem İmamoğlu’na, CHP’li belediyelere itibar suikastı yapıldığı bir dönemde, CHP yönetimine de aynı itibar suikastı yapılarak böyle bir soruşturma açılıyor."
"Hiçbirimize Özgür Beye Oy Vermesi Konusunda Bırakın Bir Maddi Menfaat Teklifini, Bir Telkin ve Tavsiye Bile Olmadı"
Avukat Bülent Yücetürk, aynı zamanda CHP Kurultay delegesi olduğunu, soruşturmaya konu kurultayda oy kullandığını da belirterek, “Seçimlerde de Kemal Bey'e oy verdim. O dönemde, bana, Ankara’daki kurultay delegelerine, Türkiye genelindeki birçok kurultay delegesini de tanırım, hiçbirimize Özgür Bey'e oy vermesi konusunda bırakın bir maddi menfaat teklifini, bir telkin ve tavsiye bile olmadı” diye konuştu.
Kurultay sırasında tespit edilecek herhangi bir sorun, hile, yanlışlık belirlenmesi halinde itirazların, ilçe seçim kurulu hakimliklerine yapılması gerektiğini ifade eden Yücetürk, "O dönemde böyle bir itiraz ya da başvuru olmadı" dedi.