Kaplan yaptığı değerlendirmede şu görüşlere yer verdi:

“Üniversitedeki hocaların dışarıdaki hastanelerde mesai sonrası çalıştırılacak, çalıştıklarının yarısını devlete verecekler. Yani devlet hocalara kazandığın paranın yarısını bana verirsen çalışmana izin veririm. Diyor. Bunun adını da Tam Gün koyuyor. Diğer taraftan daha önce üniversiteden ayırmaya zorladığı özelde de çalışan hocalara da “gel öğleden sonra da çalış paraları da yarı yarıya kırışalım” diyor. Daha önceden mecburi hizmetten kaçan doktorlara hekim açığı gerekçe gösterilerek Türkiye’de çalışmalarına izin veriyor. Yasaya aykırı olan bu durum meslektaşlar arasında eşitsizliğe de sebep olmakta. Sormazlar mı Sayın Bakan, zor şartlarda Anadolu’nun en ücra köşelerinde mecburi hizmet görevi yapanların ne günahı var? Bu yasayla mecburi hizmetten kaçanları ödüllendiriyorsunuz!

Sağlık çalışanları içinde en çok mağdur edilen, mobing uygulanan, çalışma düzenleri olmayan aile hekimlerine bunlar yetmiyormuş gibi birde hastanelerin acil servislerinde nöbet tutması zorunlu kılınıyor. Hastanelerdeki acil servislerdeki hekim açığını yasaya ve yönetmeliğe uygun olmayan bir yöntemle aile hekimlerini geçici görevlendirmelerle çözemezsiniz. Bunu çözmenin yolu acil hekimliği statüsünün yeniden gözden geçirilmesidir.

Performansa dayalı bir anlayışla hekim ve hasta arasındaki güven kalkmaktadır. Hastalar hekimlerin kendilerine verdiği tedavi yönteminin performans için mi, tedavi için mi gerekli olduğunun karasızlığını yaşamaktadırlar.

AKP sağlıkta dönüşüm projesiyle hasta memnuniyetinin p’lerde olduğunu söylüyor. İlginç olan şu memnun olan hastaların doktorlara ve sağlık çalışanlarına uyguladıkları şiddetinde artması çelişki değil midir?

Sayın Başbakan sağlık alanındaki bu değişimin gerekçelerini doktorlar olarak göstermişti. ‘’Artık hastaların cebinden doktorların elini çektireceğim’’ diyordu. Ne acıdır ki Sayın Başbakanın kabinesindeki bakanların yakınları yetimin hakkını yolsuzluk ve rüşvet yaparak vatandaşın cebine kendi ellerini atmışlardır.’’

CHP Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan, bu tasarının eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Mecburi hizmet yükümlülüğü varsa herkes için olmalıdır. Bazılarını kayırmaya gerek yok! Değerli milletvekilleri bu tasarıyla benzer bir durum olan, yurtdışında hekimlik yapan, 2500 civarındaki meslektaşlarımız içinde bir ayrıcalık yapmaktasınız.  Sayın bakan, hekim açığımız var gerekçesiyle yurtdışından hekim getirmenize itirazımız yok.  Hatta yarar sağlayacaktır.  Bizde böyle düşünüyoruz. Ancak, mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeden yurtdışına giden ve orada 2 yıl hizmet yapanı, Türkiye’ye getirirken, mecburi hizmet yükümlülüğünden muaf tutmanızı anlamış değilim. Bir hekim olarak bu vicdanınıza sığıyor mu? Yurt dışına çıkmayıp adam gibi mecburi hizmeti yapanın ne günahı var?  Bu yanlışı düzeltmenizi bekliyorum. Yükümlülüğü yerine getirmeyenlere, Türkiye’de ister özelde, ister kamuda görev yaptırılmasını doğru bulmuyoruz!