Cavit İnam
CHP : YENİ Mİ ?, ESKİ Mİ?...
1 Ocak 1970 Saat: 02:33
Kaset skandalı ile başlayan ve lider değişikliği ile devam eden süreçte, CHP ile ilgili tartışmaların kamuoyunda büyük ilgi uyandırdığı ve gündem oluşturduğu görülmektedir.
CHP'yi bu denli tartışılır kılan faktörün; AKP'nin 8 yıllık mutlak iktidarı ile, son referandum oylaması baz alındığında, önümüzdeki seçimlerde iktidar olacağının anlaşılması, ciddi bir muhalefet boşluğu ve arayışından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Cumhuriyet rejimimizin kuruluş ideolojisi, tek ulus kavramı üzerine konuşlandırılmıştır. Din, siyasi ve kamu alanı dışına çıkarılmış, kurumları tasfiye edilmiş, toplumun inanç gereksinimi, "Diyanet İşleri Başkanlığı" marifetiyle kamu denetimi ve sorumluluğu altına alınmıştır. Keza, etnik farklılıklar gözardı edilmiş, bu konudaki bölgesel kalkışmalar ise, kamu otoritesi marifetiyle bertaraf edilmiştir.
Konjonktörel koşulların dayatması sonucu; 1946 yılından itibaren demokrasiye geçiş süreci başlatılmış, 1950 yılı itibariyle tek parti iktidarı ile sonlandırılmış ve demokrasi kuralları gözetilerek, DP'nin iktidar olmasına imkan sağlanmıştır.
Rejimimizin biçimlenen konseptinden sapmalar nedeniyle, demokrasimiz, 1960, 1971, 1980, 1999 ve 2006 darbe ve müdahelelerine maruz kalmış, yeterli olgunluğa ulaşması engelenmiştir. Tüm müdahalelere rağmen siyasi islam, 1970 yılından itibaren siyasi arenada boy göstermiş, 1974, 1999 yıllarında iktidar olanağı ile tanışmıştır. Keza, etnik temelde siyaset yapan gruplarda, SHP kanalıyla ve bağımsız milletvekili adaylık yöntemi ile TBMM'de temsil olanağına kavuşmuştur. Ayrıca, ayırımcı güçler 1980 yılından buyana terör yoluyla şiddet olaylarına başvurmuştur. Şiddet ve terör olayları halen ülkemiz gündemini meşgul etmeye devam etmektedir.
"Milli Görüş" ideolojisi ile ifadesini bulan siyasi islam, 2000 yıllarında ayrışma ve bölünmeye gitmiştir. Erdoğan önderliğinde kurulan AKP; bu kez, kendi içsel meşruiyet kabulüne hizmet etme amacı bile olsa, serbest piyasa ilkelerini, neoliberal politikaları benimsemiş ve küresel kapitalist sistemin aktörü olma rolünü kabüllenmiştir. AB ile tam üyelik sürecinde aktif rol almayı ve bu konuda çaba göstermeyi önemsemiştir. Batıya güven veren tavrı ile de dış güçler tarafından AKP'ye iktidar olma vizesi verilmiştir.
Çağın gelişimini ve dışsal faktörleri dikkate almayan CHP, laiklik hassasiyetini öncelemiş, etnik ve dinsel temelde siyaset yapılmayacağı ilkesine takılıp kalmıştır. Cumhuriyet rejimimizin ilkelerini gözetme adına, askeri müdahalelere hoşgörü ile bakmış, demokrasi ilkelerini (özellikle parti içi demokrasi) uygulama açısından başarısız olmuştur. Askeri ve sivil bürokrasi yanında yer alan tavrı ile; CHP açılım ve değişim beklentisi içinde olan halkımızın özlemlerine cevap veremez durumuna düşürülmüş ve seçimlerde başarısız olunmuştur. Ancak; Baykal ve ekibi başarısız sonuçlar karşısında yönetimden ayrılma, partiyi yenileme basiretini ve olgunluğunu göstermeyerek, CHP'nin iktidar alternatifi olma olma şansını engellemiştir.
Baykal'ın bir kaset skandalı ile bile olsa süpriz bir şekilde istifası ve Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanlığı'na getirilmesi yenilenme ve değişim adına CHP adına bir şans olarak değerlendirmek gerekmektedir. Yargıtay Başsavcısı'nın katkılarıyla bile olsa, yeni tüzüğün yürürlüğe konulması ile birlikte, statükonun temsilcesi konumunda bulunan Sav ve ekibinin tasfiyesi ile sürecin olumlu düzeyde devamına olanak sağlanmıştır.
Pandorasın kutusu açılmış, CHP gerçekle yüzleşmek zorunda kalmıştır. Önümüzdeki genel seçim mazeretine rağmen, partinin derhal ve geçikmeden, Aralık ayı içinde seçimli olağanüstü kongreyi toplamak zorunluluğu doğmuştur. Bu kongrede seçimlerin blok ve çarşaf liste şeklinde yapılması kararıda, parti içi demokrasinin uygulanması açısından ayrıca önem taşımaktadır.
CHP içinde laik kemalistler olarak tanımlanan, cumhuriyetin kuruluş felsefesinden ödün vermeyen, uzlaşmaya yanaşmayan, yüzde 10'luk bir bir seçmen grubunun ve temsilcilerinin varlığı bilinmektedir. CHP'nin oy tabanının geri kalan bölümünü ise, sözkonusu hassasiyetleri önemsemekle beraber, partinin çağdaş bir sosyal demokrat kimliğine kavuşmasını önceleyen bir grubun varlığıda bilinmektedir.
Sözkonusu olası kongrede; gruplar arasında konsensüs arayışına yönelinmesi, parti politikaları konusunda kesin mutabakata varılması, çarşaf liste marifetiylede, parti yönetimine adayların yarıştırılması ve ideal yönetim kadrolarının oluşturulması gerekli görülmektedir. Aksi takdirde partinin bölünmesi kaçınılmaz görülmektedir. Partinin genel ilkeleri ve politikaları konusunda anlaşılmaması halinde bölünmeninde yarar getirebileceği de hesaba katılmalıdır. Bu konuda kesin mutabakatlara varılması önemsenmelidir.
Ayrıca; yeni CHP projoksiyonu kapsamında; ekonomik sistemle ilgili planların, dış politika ve AB konusundaki tavrın, sosyal adalet ve fırsat eşitliği konusundaki öngörülerin, kürt ve alevi sorunun çözümüne yönelik proğramın, demokrasi ve özgürlükler konusundaki duruşun, yerel yönetimler konusundaki çözümlemelerin, hiçbir yanlış anlamaya yer vermeyecek net bir şekilde kamuoyuna duyurulması gerekmektedir.
Son dönemde parti içinde yaşanan olaylar CHP açısından bir şans olduğu düşünülmeli, yapılacak bir olağanüstü kongre ile bu şansın kullanılması planlanmalıdır. Türk demokrasisinin ve siyasetin "YENİ CHP" ye ihtiyacı olduğu bilinmelidir.
SORUMLULUK VE GÖREV KILIÇDAROĞLUNDADIR. GEREĞİNİ YAPMALIDIR. TOPLUMUN BEKLENTİLERİNE CEVAP VERMELİDİR.
Yazarın Diğer Yazıları
Tiyatroya Adanmış Bir Yaşam: Burhan Akçin21 Kasım 2024 Saat: 09:36
Sarıkamış'ta başlayan yaşam serüvenini: çocukluk hayali ve sevdası, tiyatro sanatçısı olma kararlılığını, her türlü engellere rağmen, ısrarla sürdüren Burhan Akçin;
"Keyifli bir emeklilik süreci yaşama önerimdir"1 Haziran 2024 Saat: 14:18
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na önerimdir
Yerel seçim başarısı, demokrasi açısından umut oluşturmuştur!14 Nisan 2024 Saat: 13:23
Mahalli seçimlerde, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'in, "Türkiye İttifakı" söylemi ile, birinci parti olarak elde ettiği büyük başarı, demokratik güçler açısından, geleceğe yönelik umut oluşturmuş, sevinç yaratmıştır.
"İzmit Kent Lokantası" ve sosyal belediyecilik29 Şubat 2024 Saat: 23:04
Sosyal belediyecilik ve halkçı uygulamalar doğrultusunda; İzmit Belediye Başkanı, Sayın Fatma Hürriyet Kaplan'ın girişimlerini takdir ile karşılıyorum.
Kayıp Roma Başkenti Nikomedia, bu konferansla taçlandırıldı27 Kasım 2023 Saat: 16:43
İzmit tarihini arıyor. Bu doğrultuda yapılan arkeolojik çalışmaların tanıtımına yönelik; Nikomedia: Roma İmparatorluğu Başkenti'nden, Türk Endüstri Başkentine temalı konferans harikaydı.
