Sayın Kılıçdaroğlu’nun “benimle misiniz” çıkışı sonrası Cumhurbaşkanlığı adaylığı netleşmiş görünmektedir. Hayırlı olsun. Bu çıkış sonrası CHP’liler tarafından destek mesajları da oldukça yoğun.
Şahsen bence de mevcut adaylar içinde bu görevi en çok hak eden ve görevin gerçekten hakkını verecek kişidir. Sayın genel başkan bundan şahsen hiçbir kuşkum yok.
Ancak benim endişelerim seçin sonuçları ile ilgili. Çünkü bu seçin Cumhuriyetçiler için çok önemli bir dönemeç. Derler ya köprüden önceki son çıkış gibi. Bu nedenle karar verirken seçimin alınacağından tam olarak emin olunması gerekmektedir. Aksi durumda çok büyük bir tarihi sorumluluk bulunmaktadır.
Genel duruma baktığımızda CHP’nin oyu %28-29 iyi partinin oyu % 15-17 diğer dört partinin oyu % 5-62lar düzeyinde. En iyimser tahminle fire olmaması durumunda ancak % 50 olmaktadır. Benim tahminim en az % 5-7 fire olacağı yönündedir. Bu arada HDP diğer son partiler ayrı bir ittifak kurma çalışmaları yapmaktadırlar. Görünen o ki ilk turda sonuç alınması olayı görünmüyor. İkinci tura kaldığında ise, seçimin riske girebileceği endişesinin daha da artacağı kanaatindeyim. Cumhur ittifakından gerçeğe uygun olmayan bir yıpratma programları yandaş medya tarafından başlatılacağı göz ardı edilmemelidir. Din ve ayrımcılık yoğun olarak kullanılarak yıpratma ve sonuç alma için her şeyin yapılacağı unutmamalıdır.
Diğer bir durumda farkın en az % 5-10 olması gerekecek zira %1-2 farkla seçimin alınması da birçok krizlerin doğmasına neden olabilir.
Seçimin kaybedilmesi durumunun yaratacağı olumsuzlukları düşünmek bile istemiyorum. Öncelikle ülke adına yine hüsran ve kaybedilmiş 5 yıl dışında, gelecekle ilgili büyük bir umutsuzluk başlayacaktır. Tek adamlılık devri daha da kökleşmiş ve demokrasi tamamen rafa kaldırılmış olacaktır.
CHP ye gelince, Kemal beyin siyasi hayatı bitecektir. Parti içinde genel başkanlık yarışı sonrası parti tam bir kargaşa içine girecektir. Aynı sıkıntı iyi parti içinde geçerlidir. Meral hanımın genel başkanlığı da sorgulanacaktır.
Umarım bunların hiçbiri yaşanmaz. Sadece endişelerimi paylaştım. Bütün bunları moral bozmak için değil, duygusallığın ötesine gidip, birde oradan bakmaya çalıştım.
Görüşümü seçim için karar verirken bu yönü ile bir değerlendirme yapılarak karar verilmesinin uygun olacağının bir uyarısı olarak değerlendirilsin istedim.
Tüm bu endişelere karşın, seçimde bir risk görünmediği hususunda emin olunmuşsa, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bu görev için en uygun kişidir. Ama en ufak bir risk dahi varsa durum tekrar değerlendirilmesi gerekir düşüncesindeyim.