Rivayet edilir ki;
Patlıcan yemeğini çok seven padişaha bir gün patlıcan yemeği getirilir.
Padişah yemeği beğendiği için patlıcanı, ne güzel sebzedir diye övmeye başlar.
Padişahın dalkavuğu bunun üzerine hemen çok haklısınız yüce padişahım diyerek padişah gibi sebzeyi övmeye başlar.
Bir gün patlıcan iyi pişirilmediği için padişah patlıcan sebzesinin ne kadar kötü olduğunu söylediğinde, dalkavuğu yine hemen atlayarak, patlıcanın çök kötü bir sebze olduğunu sıralamaya başlar.
Bunun üzerine padişah daha iki gün önce patlıcanı öve öve bitiremedin.
Oysa bugün patlıcanı yerin dibine batırdın dediğinde; dalkavuk ; “ben sizin dalkavuğunuzum yüce padişahım, patlıcanın değil ki ”der.
O zamanlar moda diye konağına dalkavuk almak isteyen bey, sırayla taliplilerle konuşmaya başlar.
Her gelene sen dalkavuğa benzemiyorsun dediğinde hep haklısınız efendim diyerek aksine cevap verilir.
Bey bu nedenle dalkavuk bulamayacağını düşünürken içeriye son kez birisi girer.
Bey ona da, sen dalkavuğa benzemiyorsun dediğinde, son giren hemen haklısınız ben dalkavuğa benzemem efendim der…
Arkasından sen dalkavuğa benziyorsun diye sorduğunda da yine onu tasdikleyerek evet ben dalkavuğum cevabını verir. Bey ne derse onu tasdikleyen dalkavuğunu bulur ve hemen onu işe alır.
**
Yine bir gün dalkavuk modasının çok olduğu geçmiş zamanda, bir filozof dalkavuk ile konuşurken dalkavuk filozofun her dediğini aynen tasdiklemeye başlar.
Bunun üzerine sinirlenen filozof, “birader hiç olmazsa bir defa dediğime karşı bir şey söyle de burada iki kişi olduğumuzu anlayalım” diye sinirlenir.
Dalkavuk adı üstünde kralı, sultanı, beyi ne derse onu onaylar.
Onun amacı sadece kendi işi ve geleceğidir. Onu kral, bey, filozof yada sistem değişikliği ilgilendirmez. Kim gelirse gelsin, o sadece kendine yakışanı yapar.
Gizli yapılması gereken meclisteki Anayasa oylamasında oylarını açık açık göstererek evet diye kullananları, gizli olması gereken referandum için evet diyeceklerini açıkça ilan ederek suç işlemeyi göze alan kamu görevlilerini, evet diyeceğini açıklayan çalışanlarını çalıştırmaya devam ederken, hayır diyeceğini açıklayan çalışanlarını işten kovan iş adamlarını, hayır diye çalışma yapanlara saldıranları, onları nedensiz göz altına alan kamu görevlilerini gördüğümüzde insanın aklına dalkavukluk hikayeleri geliyor.
Bütün bunlar zamanımıza uymuyor mu, uymuyor mu? Bilemem, takdiri size bıraktım. Kıssadan hisse…