Deniz kokan, toprak kokan, ve sevda kokan bir memleket,
ÇEŞM-İ CİHAN AMASRA
Şahan vacit çelik yazıyor.....
.
Kraliçe Amastrist’in kenti Amasra'nın ilk adı Sesamos. Ünlü coğrafyacı Strabon'a göre Sesamos'u İskitler'in bir kolu olan Amazonlar kurmuşlardı. İlk dönem kaynaklarında Sesamos'un ne anlama geldiğine rastlanmaz. Amasralılar bu adın her bahar Boztepe yamaçlarını örten yabani susam çiçeklerinden doğmuş olabileceğini anlatırlar.
Bugünkü Amasra'yı İskender'in baldızı İranlı Kraliçe Amastris kurmuş. Kent Pontus yönetimine daha sonra da Pontus'un Roma'ya yenilmesi sonucu Sesamos Roma egemenliği altında 500 yıl kadar kalır.
Fatih Sultan Mehmet Amasra;yı 1460 tarihinde Ceneviz Senyoru'ndan kan dökülmeden teslim alır, Ceneviz Senyoru'ndan. ..
Son Yüzyılın en büyük doğa felaketi 17 Ağustos Depreminden birkaç ay sonra tanıdığım Amasra’ya yaklaşık 10 yıldır yılda en az üç kez mutlak giderim.
Amasra’ya l999 yılı Aralık ayı ilk haftasında merhaba dediğimde beni karşılayan rahmetli BARIŞ AKARSU idi. Barış o yıllarda pek ciddiye almadığı lise öğrencisi idi ancak günün büyük bir bölümünü gitar açlıp-şarkı söylemekle geçirirdi.
O gece BARIŞ’larda bol salatalı ve denizden yeni çıkartılmış taze tavada hamsi balığı yedik bol bol ve gece geç saatlere dek de BARIŞ’ın sahne aldığı HAN BAR’da BARIŞ’ın konuğu olduk. Çok güzel şarkılar seslendirmişti bizler için Barış.
YILLAR İÇİNDE Yüzler konulu fotoğraf sergileri ve de KİTAPSIZ BİR ŞAİR olarak da Şiir Akşamları etkinliğinde konuk olduğum Amasra’da iki sayı AMASRA GÜNLERİ adlı bir dergi çıkarttım ve de Ruşen Hakkı, İhsan Topçu ,Ruhan Odabaş ve Muzaffer Özdemir’in de konuk olduğu AMASRA ŞİİR AKAŞAMLARI geleneğini başlattığım ve GÜNEŞ GÖZLÜM, SEN DÜŞTÜN AKLIMA, MASAL KENT, SAÇLARI KARADENİZ KOKAN KADIN adlı şiirlerimi yazdığım Amasra’ya ilk ayak bastığım günlerde tanışıp adeta kan kardeş olduğum Amasra Belediyesi Basın Halkla İlişkiler Müdürü İbrahim Güre’nin düğünü için geçtiğimiz hafta sonu yine, yeniden Amasra’ya yola çıktım.
ÇEŞM-İ CİHAN
Otobüsle yaklaşık 5 saat sonra Bartın’a varır ve sizi Amasra ya ulaştıracak minibüsle bir süre sonra tırmanmaya başlarsınız , yollar yılan gibi kıvrılır.Yolun bir noktasından sonra bir renk oynaşı içinde Amasra;ya doğru inişe geçilir. Birden bire karşınıza sol tarafta ünlü Filyos koyu sağda birbirine sırt vermiş iki limandan oluşan Amasra çıkar.
Bakacak Tepesi’nde mutlaka durup şehri izlemelisiniz . Anlatılanlara göre Fatih Sultan Mehmet o günkü adıyla Amostris olan Amasra;yı fethetmeye geldiğinde tam bu noktada durmuş ve aşağıya baktıktan sonra şaşkınlıkla hocasına şöyle seslenmiş “ Lala çeşmi cihan bura mı ola?” Yani dünyanın gözü burası mı? Gerçekten de aşağıdan iki mavi göz size bakar gibidir.
Amasra 7000 nüfuslu şirin bir ilçe. Tam bir tatil beldesi. Öyle çılgın eğlenceleri, kulak parçalayan müzik yayını yapan cafeleri yok. Saat 12;den sonra müzik yayını kesiliyor. Ağustos böceklerinin şarkısını dinliyorsunuz. Amasra;da ev pansiyonculuğu yaygın
Hayat burada durmuş adeta. Büyükşehirlerin telaşından , trafiğinden eser yok. İnsanlar yavaş hareket ediyor, yüzler gülüyor. Şehrin nüfusu temmuz ve ağustosta 40 bine kadar çıkıyor. Daha çok yerli turistler tercih ediyor Amasra;yı. Denizin, güneşin ve kumun keyfini çıkarıyor
Belediye Başkanı Mehmet Emin Timur’un anlattıklarına göre Bodrum;un, Çeşme;nin, Marmarisin adı yokken Amasra gözde bir tatil merkeziymiş. 1940 lardan itibaren büyük şehirlerde yaşayan bürokratların, gelip dinlendiği bir beldeymiş Amasra.
Amasra sadece deniz ve doğa demek değil aynı zamanda tarihtir. Geçmişi üç bin yıl öncesine dayanıyor.
Yıllar yılı gittiğim AMASRA’ya bir kez daha ilk kez geliyormuşum heyecanı ile giriş yaptığımda beni sevgili arkadaşım İbrahim Güre karşıladı. Gün içinde başta belediye başkanı Emin Timur olmak üzere belediye meclis üyesi arkadaşlar, CHP İlçe başkanı hasan Kant , Eğitimsen şube başkanı Suat Hayri Ayaz ,Çoban Denizcilik’in sahibi sayın Hüseyin Çoban ve Amasranet’in yönetmeni Ferhat Güngör olmak üzere birçok güzel insan ile yerel ve genel konular üzerinde sohbet etme olanağım oldu O günün akşamı Kurucaşile Tekkeönü Köyü’nde mendirekte KINA GECESİ vardı ve yaklaşık 5 saat süresince müzisyen şarkılar söyledi, davullar vurdu ve gençler oyunlar oynadılar . ben de yüzlerce kare fotoğraf çektim .O gece kaldığım otele döndüğümde saat 03 idi ve buna rağmen sabah saat 07.30 da kalktım ve Amasra;ya en hakim tepelerden birisi Boztepe;ye çıktım yine, yeniden .Toprak ve bitkilerin kokusu başımı döndürdü adeta . Halkın ağlayan ağaç dediği ağacın hemen yanı başındaki kafeteryaya oturup çayımı yudumlarken karşımdaki Tavşan adasını seyre daldım. Tavşan adasında hiçbir yapı yok. Tavşanlar bu adada özgürlüğün tadını çıkarıyor. Tepeden şehri seyrettim uzun uzun yine, yrniden bir kez daha . Manzara karşısında dilim tutuldu . Bu bozulmamış güzelliği fotoğrafladım bir kez daha ..
Ulviye ve İbrahim arkadaşlarımın düğün törenleri Küçük Liman’da Sefa Park’ta belediye çay bahçesinde gerçekleşti. Bulunduğumuz noktadan güneşin batışını izlemek olağanüstü bir güzellik. Ben bu güzelliği bir de değirmendere’de yaşamışımdır yıllar yılı.
Elinizi uzattığınızda sanki avuçlarınızın içine alacabileceğiniz gibi yakındır güneş be AK KOR bir top görüntüsündedir. Kızıl güneşin batışının seyirliğinde yöreye özgü ERKEK DANSÖZLERİN kıvrak dansları,konukların coşkulu oyunları ile Ulviye ve İbrahim çifti İYİ VE KÖTÜ GÜNDE BİRLİKTE OLMAYA SÖZ VEREREK yaşamlarını birleştirirlerken ben de bir kez daha dağınık tepeler üzerinde kurulan bir kasaba görünümündeki AMASRA ‘da anlatımı olanaksız bir güzelliği daha yaşamış oldum . Evet küçük bir yer olan bu cennet köşesine gitmeye değer.
GÖRMEDEN DÖNMEYİN
Bartın evleri: Bartın da koruma altındaki ev sayısı 260 civarındadır.
Evler genellikle bahçelerin ortasında yapılmıştır.Her bahçede bir su kuyusu bulunur.
Amasra Kalesi: Küçük bir yarımadanın üzerindeki kale Bizanslılar tarafından yaptırılmıştır.
Bugün yıkık durumdaki kalede kraliçe Amastris'in sarayı, su kemeri ve freskli iki küçük kilise kalıntısı vardır.
Kuşkayası
Kuskayası :Karayolu dinlenme anıtıdır. Anıt kemerli bir niş içine oyma tekniği ile yapılmıştır. Toga giyimli bir insan figürü ve nişin sağında bir sütün sütünun üzerinde ise kartal motifi bulunmaktadır. Kartal askerlerin sınırsız gücünü temsil etmektedir. İki kitabesi bulunan anıt Anadolu'da yapılmış tek yol anıtıdır.
Fatih Camii: 9. Yüzyılda Amasra kalesi içinde yapılmış eski bir Bizans kilisesidir. Amasra2nın Fatih Sultan Mehmet tarafından fethi sırasında camiye çevrilmiştir
Aya Nikolas Kilisesi: 1319 yılında Bartın'daki Rum Cemaati tarafından yaptırılmıştır. 1936 yılından itibaren bir süre Elektrik Santrali olarak kullanılan bu tarihi yapı, 1994 yılında restore edilmiş olup, KüItür Evi olarak hizmete açılmıştır.
Gürcüoluk Mağarası: Karakaçak köyünün Kuyupınar mahallesindedir. Mağaraya ulaşmak için; mahalleden güney yönünde bazen orman içi, bazen patika yollarla yaklaşık 3 Km yürümek gerekir.Birbirleriyle bağlantılı 15 odadan oluşur
Çekiciler Çarşısı Burası amasra nın en ünlü çarşısı olup el tezgahlarında ileri geri çekerek tahtayı, ağacı şekillendirirlermiş. dik duran yayık fıçısı, dekoratif bir bastonluk ve şemsiyelik olmuş. tahta salata tabakları, gemiden otomobile tahta oyuncaklar, maketler, biblolar, gazetelik, ekmeklik, sehpa, sandalye, tabure, aynalık, şimşir kaşıklar, hasır eşyalar ve tahta takılar. mustafa tercan ve eşi, bu takı işini geliştirmişler. çevredeki akasya ve patlak ağaçlarının tohumlarından kolye, bilezik, küpe yapıyorlar. kıskandıracak güzellikteki takıların fiyatları şaşıtracak derecede ucuz..ceviz kabuğundan helikopter, deniz minaresinden kalyon, vernikli iskorpit balığı kafasından biblolar, kalp şeklinde ve üzerinde bir kaplumbağa olan "dilek sofrası" biblosu, italya'ya bile ihraç ediliyor ,
Gezilecek yerler
Büyük Liman
Amasra;nın ticari bakımdan en önemli bölgesidir.KAYRA (Karadeniz Yat Rallisi) nın de yarış esnasında uğradığı yer de burasıdır. Midye çıkartmak istiyorsanız dalga kıranların olduğu bölgede (Mendirek), istiridye çıkartmak istiyorsanız limanın uzantısında bulunan plajı kullanabilirsiniz. Plaj diğer plajlara oranla çok küçüktür bu nedenle rağbet azdır fakat metre kareye düşen insan sayısı oldukça fazladır.
Halk mendireği akşamları yürüyüş amacıyla kullanılır. Akşam birisini arıyorsanız ilk gideceğiniz yer burasıdır.
Bedesten
Buraya turistik gezi düzenlendiğini hiç görmedim. Şehrin dışında kalan ve gittikçe ormanlaşan bir bölge. Ara ara tarihi kalıntılar göze çarpıyor ve insan burada bişeylerin yattığını hissediyor. Bir bisikletiniz varsa burada gezinti size hoş gelebilir.
Felengit
Anlatırlardı inanmazdım. Bir gün gittim yine inanamadım ama anlatılanlara değil bu doğa harikasının var oluşuna inanamadım. Küçük bir körfez ve körfezi dalgalardan koruyan büyük bir kaya parçası. Kaya parçası kesiyor sanki denizin mavisini, engelliyor körfeze girmesini ama ya ağaçların harika yeşili... Onları kim engelleyecek. Engellenemeyen bu yeşil dağılıyor körfeze ve işte berrak , yem yeşil doğal havuz körfezde.
Felengit;e giden herhangi bir kara yolu yok. Tek yol denizden geçiyor.
Tavşan Adası
Ada üzerinde 4 duvar kalıntıları bulunuyor ve bunun dini bir yapı olduğu söyleniyor tabi bu halkın azından bir bilgi.
Tavşan Adası;nın adı üzerindeki tavşanlardan gelmekte. Tavşanlar bu ada üzerinde özgürlüğün tadını çıkartmaktadırlar. Hım bir de martılar. Martılar da buranın sahiplerinden.
Boztepe
Üzerinde meteoloji merkezi ve bir miktar ev bulunur. Halkın ağlayan ağaç dediği bir ağa bu tepenin sağ tarafında yer almaktadır. Manzarası her yönden harikadır. Çıkarken sağa dönerseniz Büyük Liman, Hacı Denizi ve Felengit manzaralarını görebilirsiniz. Burada Ağlayan Ağacın hemen altında bir de kafeterya bulunmaktadır. Burada manzarayı seyrederken bir şeyler yudumlayabilirsiniz.
Buradan ayrılıp tepenin yukarı kısmını kullanarak sola yakasına giderseniz halk arasında deprem denen bölgeyi görebilirsin. Bu bölge uçurumu andırır ve deprem de oluştuğu söylenmektedir. Bu bölgeden Küçük Liman;ı ve Şantiye;yi ayrıntılı bir şekilde görebilirsiniz.