"Deprem Dede" olarak tanınan Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, özellikle Marmara'yı etkileyecek büyük bir depremin her an olabileceğini söyledi.
17 Ağustos depreminin Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun Geyve'deki Kuzey çatalında olduğunu hatırlatan Işıkara, Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun güney çatalındaki 300 yıllık sessizliğin ikinci bir büyük depreme sebep olabileceğini, İstanbul'un bunu ciddi biçimde hissedeceğini belirterek, "Her gün bir gün daha büyük Marmara depremine yaklaşıyoruz" dedi.
Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, "Toplum Liderlerini Teşkilatlandırma Projesi Afet Zararlarını Azaltma Programı" kapsamında geldiği Balıkesir'de Kızılay Şubesi'ni ziyaret etti. Kızılay yöneticileriyle görüşen Ahmet Mete Işıkara, önemli açıklamalar yaptı. Balıkesir'in Savaştepe ilçesi ile Bursa'nın Gemlik ilçesinde küçük deprem kümelenmeleri olduğunu söyleyen Işıkara, bu kümelenmelerin büyük depremi işaret ettiğini kaydetti.
Işıkara, İstanbul ve civarında beklenen büyük depremle ilgili şunları söyledi: "Savaştepe'de (Balıkesir) küçük küçük depremler oluyor. Bu küçük depremlerin kümelendiği yer bir büyük depremin yeri olabiliyor. Burada İzmit Körfezi ve Gölcük'te küçük depremler uzun bir süre oluştu, bir kümelenme vardı. Ve 17 Ağustos depremi de o kümelenmenin olduğu yerde oldu. Dolayısıyla belli bir kümelenme Savaştepe'de var. Bir de Gemlik buraya çok yakın. Orada da küçük depremlerin olduğu bir kümelenme var.
Gemlik, Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun Geyve'de başlayan bir çatallanması var. 17 Ağustos depremi kuzey çatalında oldu. Geyve'deki çatalın kuzeyinde. Şimdi güney kolu Geyve, Mekece, İznik Gölü'nün güneyi ve Gemlik Körfezi'nden Marmara'ya giriyor.
Gemlik Körfezi'nde de küçük küçük kümelenmeler var. Eğer bu teori doğruysa Gemlik Körfezi'nde de yani güney kolda da, ki Kuzey Anadolu Fay Zonu 7 civarında deprem üretiyor. Bir de üstüne üstlük bu güney kolu 250-300 seneden beri sessiz. Bana göre bu rahatsız edici bir süreç. Bu kolda olacak bir depremde yine bütün Marmara etkilenecektir. İnşallah ikinci bir 17 Ağustos olmaz, ama benzerini İstanbul yaşayacak.
Yani Gölcük ve İzmit, Adapazarı yaşadı İstanbul hissetti. 17 Ağustos depremi aynısı olacak. Gemlik civarı, Balıkesir, bu taraflar bunu yaşayabilecek ama İstanbul hissedecek. Adalar'ın güneybatısındaki ayrı bir olay. O hala duruyor, 12 Kasım depreminden sonra 13 Kasım 1999 yılında açıklamıştım. O hala duruyor, her gün bir gün daha bu büyük Marmara depremine yaklaşıyoruz.
Anadolu'nun güneyindeki A şehrinde olan bir deprem İstanbul'u etkilemez. Böyle bir kavram yok. Ama açık açık söylüyorum, bu potansiyel yerleri Marmara ve civarını ifade ettiğimiz zaman bir Adalar'ın güneybatısı var ki, İstanbul bu depremden çok etkilenecektir. Tsunami olmayacaktır, 2-3 metre boyunda dalga olabilir. İstanbul'un da Avrupa yakası çok etkilenecektir. Ama Gemlik'teki olan bir deprem Bursa ve bu civarı etkileyecektir, İstanbul da aynı 17 Ağustos'u hissettiği gibi o depremi hissedecektir. Bu dediğim yerlerdeki deprem yarın da olabilir.
Bir depremin nerede ve ne büyüklükte olabileceğini bilim söyleyebiliyor. Ama 'ne zaman'ın cevabına maalesef cevap veremiyor. Keşke cevap verebilsek. Dolayısıyla bu bugün için toplumun bilmesi lazım. Birileri ortaya çıkıyor ve tarih öngörüyor. Bugün için bir depremin ne zaman olacağını söylememiz mümkün değil, bu konuda bir teknolojik alet de yok."